İnsanlar açlıktan korktuğu kadar ölümden korkmuyor!
‘Hepimizi açlık ve ölüm arasında bırakıyorlar. İnsanlar açlıktan korktuğu kadar ölümden korkmuyor. Ben de öyle, işsiz kalmaktansa ölüm riskini göze alıp gidiyorum işe, çünkü ihtiyacım var.’

Merhaba Ekmek ve Gül okurları;

Ben Esenyurt’ta lojistikte çalışan bir kız kardeşinizim. Sizinle bu Koronavirüs sürecindeki çalışma koşullarımı paylaşmak istiyorum, çünkü eminim ki yalnız değilim. Çalıştığım yer üç yüzden fazla kişinin çalıştığı bir depo. Koronavirüs geldi, yayıldı her yere ama biz hala çalışmaya devam ediyoruz. Bizim depoda da ilk önce 4, sonra 7 kişinin pozitif olduğu söylentileri dolaştı, şeflerimize sorduk ama öyle bir durum olmadığını söylediler. Ama bu söylentiler yayıldıktan sonra depoda çok ciddi önlemler aldılar. Tulum, maske, eldiven, siperlik verdiler. Depoya giriş çıkışta ateşimizi ölçmeye başladılar. Her yere dezenfektan koydular. Yemeklerimiz de paketli geliyor. Servislerimizde her koltukta bir kişi oturuyor, yan yana oturmak yasak. Ama gelin görün ki bunlar yeterli olmuyor. Ne çalışırken ne de molalarda sosyal mesafeyi korumak mümkün olmuyor. Mesela hiç kimse bize “bu durum tehlikeli, gidin 1-2 hafta en azından işe gelmeyin” demedi. Kronik rahatsızlığı olan bir arkadaşımız vardı, rapor aldı, çünkü ücretsiz izne gönderilecekti. Virüs çıktığı söylenen o işçi arkadaşlarımıza ne oldu, ne bitti hiç kimse bilgi vermedi bize. Girişlerde ateşi biraz yüksek çıkan biri olsa bile içeriye alıyorlar, çalışmaya devam ettiriyorlar. Ee bu da hepimizi tehlikeye atmak demek.

Şimdi sokağa çıkma yasakları uygulanıyor, ama işçiler yine de çalışıyor. İşçiye yasak yok. Sokağa çıkma yasağı olduğu zaman da bizim depoda yüzde yüz mesai veriyorlar, ayrıca bir kereliğe mahsus bin lira para verdiler mesela. İnsanların ihtiyacı var, bu koşullarda bile işçileri işe getirmenin yollarını arıyor buluyor işte patronlar. Her ne kadar birçok yere göre önlemler daha iyi olsa bile, riskli bir ortam var. Bazen eldiven tükeniyor mesela, gün içinde elimizi yüzümüze sürüyoruz ister istemez. Tedirgin oluyoruz gidip gelirken.

Sokağa çıkma yasağı olacaksa da öyle 1-2 gün değil, en az 15-20 gün olmalı ki bir işe yarasın. Gıda üreten ve ilaç yapan firmalar dışında her yer kapanmalı. Hepimizi açlık ve ölüm arasında bırakıyorlar. Bir şey diyeyim mi, insanlar açlıktan korktuğu kadar ölümden korkmuyor. Ben de öyle, işsiz kalmaktansa ölüm riskini göze alıp gidiyorum işe, çünkü ihtiyacım var. İşsizlik fonu var dediler ama patronlara peşkeş çekiliyor o paralar. Patronlara sağlanan yasalar işçilere sağlanmıyor. Mesela ücretsiz izin yasası çıktı, şimdi bunu fırsat bilip sürekli hale getirecekler. Birlikte hareket etmezsek daha başımıza gelecek çok şey var…

İlgili haberler
İranlı kadınların koronaya ve devlete karşı mücade...

İran korona salgınının en çok can aldığı ülkelerden biri. İşsizliğin çığ gibi büyüdüğü ülkede kadın...

Vajinismuslu kadınlar yalnız değilsiniz!

Vajinismus her ne kadar çiftler arası bir sorun olsa da bu durum kadının kendini özellikle eşine kar...

İşe giderken ne patron ne devlet ‘Çocukları ne yap...

‘Çocuklar dışarıda virüs var sakın çıkmayın’ dediğimde ‘Sen neden çıkıyorsun. Çocuk virüsü mü bu?’ s...