Ben Büşra, 19 yaşındayken gizlice evlenmiştim. Evliliğimin ikinci ayından sonra eşim bana psikolojik daha sonra da fiziksel şiddet uyguladı. Önce yaptığım yemekleri yapamadığım, kıyafetleri düzgün ütüleyemediğim gibi söylemlerle psikolojik şiddete uğradım. Daha sonra ilk fiziksel şiddeti düğünde yaşadım; topuklu ayakkabı giydim diye beni dövmüştü. İlk şiddette kendi kendime ayrılmayı düşündüm. Ama o bana "Dul kadın mı olmak istiyorsun? Dul kadınlara erkekler ne gözle bakıyor biliyor musun?" gibi baskı kuruyordu. Daha sonra hamile kaldım ama kendisinin ve ailesinin yaptığı sözlü şiddet devam ediyordu. Stresten düşük yaptım. En sonunda boşanmaya karar verdim. İşittiğim hakaret ve yediğim dayaktan daha kötü ne olabilir dedim ve anlaşmalı olarak boşanmak istedim. O da kabul etti. 5 yıllık süre içerisinde yaşadığım bireysel ve hukuki süreci sizlere anlatmak istedim. Evli olduğum şahısla tüm bu şiddete 6 ay dayanabildim. Boşanma evrakları için gittiğimiz adliyede bu şahıs benimle son kez adliyenin yakınlarında konuşmak istediğini ve helallik alacağını söyledi. Ben de gittim. Konuşmak maksadı ile beni aracına bindirdi. Aracı bir otoyol kenarına çekti, daha sonra aracından çıkardığı tornavida ile beni ağır bir şekilde yaraladı. Bu şahıs benim öldüğümü düşünerek karakola gidip teslim oldu. Ben, kafamdan, gözümden, kulağımdan, boynumdan, karnımdan ve kolumdan tornavida darbeleri aldığım için 1 hafta hastanede tedavi altına alındım. Hastanede yatarken bu şahsın nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldığını öğrendim. Hastanede ameliyat olmadığım için darp raporum ise hafif yaralama diye geçti. Dosyam ilk önce asliye mahkeme tarafından görülüyordu. Ama ben ölümden dönmüştüm.
Bir kadın olarak bizim yaşadıklarımızın bir önemi olmadığını düşündüm. Tutuksuz yargılanıyor ve ceza alacak gibi durmuyordu. 1 yıl böyle geçti. Ama benim yaşadıklarım onun bana yaşattığı ölüm ve yaşam arasındaki bağ aklımdan hiç çıkmadı. Ve artık korkularım arttı. Beni bir kere öldürmeye çalıştı, ölmedim ve o da tutuklanmadı. İkinci kez aynı şeyleri yaşatmayacağını bilemezdim. Devletten koruma istedim, vermediler. Sadece uzaklaştırma verdiler. Bir sürü kız kardeşimiz uzaklaştırma kararı olmasına rağmen erkekler tarafından öldürülmüşlerdi. Ve en son Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile iletişime geçip oradan avukat desteği alarak ağır ceza dosyası açıldı. 21. Ağır Ceza Mahkemesinde 5 aydır tutuklu. Ben şimdi 25 yaşındayım ve o adam hapiste olduğu hâlde ben hâlâ boşanamadım. Halâ onun soyadını taşıyor olmak beni yıpratıyor. Bu süreçte güçlü olmamı sağlayan tek şey kız kardeşlerimdi. Davamın ve bütün kadınların yanındayım. Kadınların gücü, birlikteliği çok önemli. Dayanışma, mücadele bizlerin örgütlü olmasıyla mümkün.
Fotoğraf: 25 Kasım 2020, İstanbul Kadıköy / Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Şiddete uğradığınızda neler yapabilirsiniz?
Şiddete uğrama ihtimaliniz varsa ya da şiddet dolu hayatınızı değiştirmek istersiniz ihtiyacınız ola...
Yaşadığı şiddeti anlatmakta zorlandı Yasemin
Kendini ve oğlunu ölümden kurtarmak için öldürmek zorunda kalmıştı. 'Yaşadıklarımı kendime bile söyl...
Bu enkazı biz kaldıracağız!
25 Kasım, tüm dünyada kadınların bu dünyanın halklar için; kadınlar ve çocuklar için ‘enkaz’ haline...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.