Merhaba ben Şeyda Cihat. İstanbul Aydın Üniversitesi’nde Sosyoloji bölümünü okuyan ve geleceğinden her öğrenci gibi endişe eden biriyim. Günümüzün en büyük sorunlarından birisi olan işsizlik sorunu özellikle gençlerin korkulu rüyası haline geldi bu oranda kadınlara yapılan eşitsiz yaklaşım bizleri dahada zorluyor. İşsizlik; yıllar geçtikçe azalması gereken yerde hala yükselişte. İktidardaki varoluşun yavaş yavaş değişiyor olması umarım beraberinde işsizlik ve ekonomik krize ışık tutar çünkü bizim bu ışığa ihtiyacımız var. Yurt dışında çok fazla tercih edilen, iş oranının ve çalışan sayısının fazla olduğu sosyoloji bölümü maalesef ki ülkemizde ataması az, mezunu çok bölümlerimizden. Umarım ilerleyen yıllarda bu oranlar minimum seviyeye inebilir. Bir kadın olarak, hem okuyarak, hem çalışarak yaşamımı sürdürdüğüm ülkemde adaletin önce eşitlikle sağlanmasını temenni ediyorum. Çünkü 2019 Türkiyesi’nde hala kadın-erkek ayrımı yapılmakta ve cinsiyet eşitsizliği sürmektedir. Bu eşitsizlik kadın cinayetlerinin, taciz ve tecavüzlerinin en büyük nedenlerinden. Kadını indirgemeye çalışan kesimin bunu din ile, otorite ile yapıyor oluşu bu algının en büyük silahlarından. Kadın cinsel bir obje değildir. Kadın her şeyden önce bir bireydir. Umarım bir gün ataerkilliğin etkisinden kurtulup kadın ve erkeğin aslında eşit olduğu anlaşını edinebiliriz. Biz her şeyden önce kadın erkek ayırt etmeksizin, tüm cinsiyetçi tavrın karşısında durarak hareket etmeliyiz. Eğer bunu yapabilirsek bir şeyleri başarmış oluruz.