Kardeşim, Merve Kotan, henüz 19 yaşında hayatının baharında ailemizin en küçük kız çocuğuydu. Emine Bulut'tan yalnızca 3 gün önce ‘sevgili’ dediği bir cani tarafından katledildi. Merve hayatı boyunca hayvanları, doğayı ve tehlikede olduğunu ya da haksızlık yapıldığını düşündüğü her insanı korumak için çabalardı. Muhammet Gürsoy tarafından kardeşime ne ailesinde ne de çevresinde daha önce hiç yaşamadığı psikolojik ve fiziksel şiddet uygulandı. Bu cani, aile üyelerimiz üzerinden kardeşimi birçok kez tehdit ederek korkuttu. Kardeşim ayrılmak istediği zaman ise katil, kendi doğum gününü öne sürerek kardeşim Merve'yi kendisiyle barıştırmak için kendi arkadaşı olan Ekim T.'yi çağırdı. Görüşmelerinin ilerleyen saatlerinde ise cani, daha önce planladığı cinayet için temin ettiği pompalı tüfeği arabadan alarak kardeşim Merve'mi ve Ekim'i vurarak öldürdü...

Bu yüreğimizi kanatan olay 'ses ve görüntüleri yetkisiz kaydeden' birileri olmadığı için akıp giden bir haber olmaktan öteye geçemedi. Kaydeden olmadı belki ama 'yapma lütfen, yapma' kardeşimin son sözleriydi. Parkın bekçisi, üzerine silah doğrultulan kardeşimin çaresizce iki elini yana açmasını hayatı boyunca unutamayacak. Ben de unutmayacağım, hiç kimse unutmasın!

Ailemizin yaşadıkları üstüne birçok haber sitesinin uydurma haberleriyle acımız katlandı ve sinirlerimiz gerildi. Halbuki haber sitelerinin iddia ettiği gibi bu bir namus cinayeti değil. Zaten hiçbir kadın cinayetine gerekçe kabul edilemez. Hayatının baharında öldürülen kardeşim hepimizin kardeşi ve bu caniler hepimizin arasında dolanıyor. Bu kirli zihniyetin son bulması, başkasının canını almayı kendinde hak görenlere hiçbir taviz vermememiz gerekiyor. Bu ve bunun gibi canilerin hak ettikleri cezayı alabilmesi için kamuoyuna çağrımdır; birleşmeli ve tepki göstermeliyiz. Bir başka Merve’nin daha katledilmemesi için, bir başka ailenin daha canının yanmaması için, katillerin ceza indiriminden faydalanmaması için sesimizi duyurmayı, desteklerinizi bekliyorum.