Çocukların, zihinsel, duygusal, sosyal, bedensel gelişiminin yüzde 70’i 0-6 yaş arasında tamamlanmaktadır. Okul öncesi dönem alarak adlandırılan 0-6 yaş dönemi, çocuğun öğrenmesinin en yoğun olduğu, temel alışkanlıklarının, zihinsel yeteneklerinin en hızlı geliştiği ve biçimlendiği dönemdir. Bu dönemin okul öncesi eğitim ile desteklenmesi çocuğun gelişimi açısından önemlidir.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM NEDİR?
Okul öncesi eğitim ise; adından da anlayacağınız üzere okuldan öncesi yaş grubundaki (0-6 yaş) çocuklar için; anaokulu ve kreş gibi yerlerde verilen eğitime denmektedir. Kısacası okul öncesi eğitim, çocukların doğumundan ilköğretim zamanına kadar olan eğitimine denir.Okul öncesi eğitimde çocuklar için öncelikle öğrenme, sosyalleşme, paylaşma, iletişim kurma, fiziksel aktiviteler, yetenekleri açığa çıkarma, dayanışma gibi birçok avantajının yanı sıra okula alıştırması, okulu sevdirmesi için vardır. Tabii ki bunun yanında çalışan anne ve babaların çocuğunu güvenilir bırakabileceği bir alan olarak da önemli bir bakım merkezi niteliğindedir.
Çalışan anne ve babanın 0-4 yaş arasındaki çocuğunu bıraktığı özel yani paralı okul öncesi eğitim kurumuna kreş denir. Sonrasında isterlerse, anaokulu ve okula başlamadan önceki dönemde de devlettin zorunlu kılmadığı fakat daha az ücretle yararlanabileceği anasınıfları mevcuttur.
TÜM GİDERLER DEVLET TARAFINDAN KARŞILANMALI
Kreş dâhil olmak üzere eğitim alanındaki tüm giderlerin devletten karşılanmasının, pedagojik şartlara ve niteliğe uygun olmasının, fiziki koşullarının çocukların yaşlarına ve gelişimlerine uygun bir şekilde belli standartlarda olmasının önemini vurgulamak gerekir.Çocuğun birçok alanda gelişiminin yüzde 70’inin tamamlandığı bu dönemde verilecek eğitim ve öğretimin standartları devlet tarafından programlanarak hazırlanmalı ve denetim altında tutulmalıdır. 2 yaş öncesi çocuğun yaşamında anne ve babanın varlığının kişilik gelişimi açısından önemi büyüktür. Bu açıdan değerlendirecek olursak çalışan anneler için özellikle 2 yaş öncesi ücretli izin hakkı verilmesi önemlidir. Maddi koşullar ve devletin tanıdığı kısa süreli ücretli izin hakkı sebebiyle annenin işe erken başlaması, çocukta öz güven kaybına sebep olabilir. Bu öz güven kaybı dil gelişimini, sosyalleşmesini hatta öğrenmesini etkileyebilir. Zaten süt çocuğu dediğimiz aşamada maddi manevi çocuk anneye muhtaçtır. Bu yüzden 2 yaşına kadar çok gerekmedikçe çocuğun kreşe gönderilmesi önerilmemektedir.
Çalışan annenin çocuğundan o dönemde kreş seçerken; güven ve ayrılma anksiyetesi sebebiyle kaygı yaşayacağını, bu sebeple onun koşullarının önemsenmesinin önemli olduğunu bilmeliyiz. Bu noktada annenin güveneceği bir yer sunmak yerine, kreş fiyatlarının uç noktalarda farklılıklar yaratması ve sırf maddi koşullar sebebiyle bile istediği değil, parasının yettiği yere göndermek zorunda kalması annenin psikolojisini de kötü etkileyecektir. Çocuğun kreşte yaşadığı fiziksel ya da psikolojik bir sorun sebebiyle anne belki de hayatı boyunca bununla ilgili keşkeler yaşayacaktır. Bunu en aza indirmek için neler yapılabilir? Bunu düşünmek lazım...
DENETİMLER YETERLİ DEĞİL
Çocuklar için düzenlenmiş kreşlerin fiziki koşullarının, güvenilirliğinin, idarecilerin eğitimci ve pedogojik anlamda donanımlı olmasının, kreşin havalandırmasının , yemek ve içeceğinden tutunda; oyuncak seçiminin, tuvalet boylarının, uyku odalarının uygun koşullarda olması ve standartlaştırılması gerekmektedir.Bildiğimiz üzere; özel kreşler de devlet tarafından denetim altındadır. Fakat bunun yeterli olmadığını ya da denetimlerde göstermelik şeylerin olabilmesi ihtimaline devletin izin vermemesi gerektiğini biliyoruz.
Nitelikli bireyler ve refah bir toplum için okul öncesi eğitime erişimin önündeki engellerin kaldırılması ve yaygınlaşmanın devamı için okul öncesi eğitimin yasal hak olarak kabul edilmesi ve zorunlu hale gelmesi ve okul öncesi eğitim yatırımlarının okul öncesi çağ nüfusu dikkate alınarak planlanması önemlidir. Ayrıca okul öncesi öğretmeni olarak çalışacak kişilerin eğitim fakültelerine giriş sürecinde sadece sınav puanları değil, öğretmenlik mesleği ve bu yaş grubu çocuklarla çalışmaya uygun olup olmadıkları, kişisel ve ruhsal yatkınlıkları bakımından göz önüne alınmalıdır. Bunlar ancak devlet kontrolünde mümkün olacaktır.
Bu koşulların özel kreş sahiplerinin olaya nasıl baktıklarıyla değil de devlet tarafından düzenlenmesinin ve ücretsiz bir hak olması gerekmektedir. Parasız eğitim haktır ve bu hak kişilere şartsız verilmelidir.
Türkiye dışında birçok ülkelerde okul öncesi eğitim çok önemli olmakla birlikte neredeyse yüzde 100’lük bir dilim, çocuklarını okul öncesi eğitimlere vermektedir. Ücretsiz ve 2 yaş sonrası zorunludur. Ancak Türkiye’de bu durum yüzde 15 gibi çok acı verici bir oran söz konusudur. Çocukların daha iyi yetişmesi, zeka seviyesi artması ve psikolojik sorunların oluşmaması için okul öncesi eğitime verilmesi gerçekten çok önemlidir.
Kreşlerin ülkemizde de ücretsiz ve aynı standartlarda olması, denetimlerin sürekli olması diğer ülkelerde ki gibi, anne ve çocuk psikolojisi açısından önem teşkil etmektedir. Ayrıca çocuğun gelişime uygun koşullarda büyümesi önemlidir.
Unutmayalım ki; ‘İnsan eğitimle doğmaz; ama eğitimle yaşar.’ –Cervantes
Tüm çocuklar eşit haklarla doğsun ve yaşasın... Yaşa çocuk!
İlgili haberler
24 saat açık, ücretsiz kreş haktır!
Sağlık emekçisi kadınlar 24 saat açık, ücretsiz kreş talep ediyor. Saatlerce nöbet tutan ve çocuklar...
Nerede ücretsiz, nitelikli kamu kreşleri?
Aslında kreş bir haktır. Devlet açmalıdır, denetlemelidir, niteliğini artırmalıdır. Hem bunu yapmıyo...
GÜNÜN RAKAMI: Diyanet kreş açmada MEB'le yarışıyor...
Diyanete bağlı kreş sayısı 600’den 1552’ye yükseldi. Bu da gösteriyor ki, asıl olarak MEB'in sorumlu...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.