Merhaba! Bizler Ege'nin küçük bir köyü olan Akçakonak'ta yaşayan direnişçi, mücadeleci, emekçi kardeşleriniziz. Biraz size, sistemin bizlere yaşattığı; yaşadığımız geçim sıkıntılarından bahsedeceğim.

Bizler gündelikçi tarım işçileriyiz. İklim şartlarından dolayı bu yıl zeytin mahsulundan verim alamadık. Verim alamadığımız gibi, yağ fabrikalarının yağ fiyatlarına çok düşük fiyat vermesi bizi sıkıntıya soktu. Yüksek mazot parası verimin düşüklüğü yağın para yapmaması... Sahi, ne olacak bu emekçinin hali! Ha bir de tasarruf tedbirleri varmış, itibardan olmayan ama biz garibanlardan olan tasarruf tedbirleri. Bu kadar sıkıntının üzerine bir de çocuklarımızın yemek ve servis hakları ellerinden alındı. Yaşayın ama sefalet içinde.

Aile yılıymış bir de bu yıl. Tuhaf. Neyse neresini tutarsak elimizde kalıyor anlayacağınız. Bizler emekçiyiz, alnımızın teriyle çalışan insanlarız. Bu yağları satamazsak nasıl evimize, çocuğumuza bakacağız, nasıl evimizi geçindireceğiz? İnsanlarda para olmadığı için yağ alamıyorlar. Fabrikalar 130-140 lira fiyat veriyor; geçen yıl perakende 300 lira olan yağ, bu yıl 130 lira. Reva mı bu? Bizim hakkımızı korumayacaklarsa, halkına sahip çıkmayacaklarsa biz niye bu baştakileri seçiyoruz? Sahi, bu vekiller kimi savunuyor o mecliste? Soruyorum, kendileri bir asgari ücretle bir gün geçinebilirler mi? Fakir fukaranın bugün içtiği sudan içtiği ilaçlara kadar vergi kesiliyor, bu vergiler kime gidiyor, hazineye mi? Bu hazineden neden fakir fukaraya destek çıkılmıyor? İnsanlar geçim sıkıntısında. Bir ekmek, on iki buçuk lira oldu. Çocuklarının cebine harçlık koyamayan aileler var, kirada olup kirasını ödeyemeyenler var, sabah dolmuş parasını nereden bulacağını kara kara düşünen insanlar var. Hiçbir şey yolunda değil. İnsanın aklıyla oynamasınlar, artık yeter. Bizler bu durumu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. İnsanca yaşamak için zenginin yoksulun sırtından geçinmediği günler istiyoruz. Bunun için de hak verilmez, alınır diyoruz. Biz de hakkımız olanları almak için Ekmek ve Gül'den sesimize ses olmasını istiyoruz.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül