Suriyeli ressam Emine Naasen, savaşın ve hayatın yarattığı yıkıntılar ve kaos arasında filizlenenlere odaklanıyor. Özellikle kadın resimleri çizdiğini ifade eden Naasen’nin resimlerinde ilham veren, güçlü kadın figürleri dikkat çekiyor.
‘AİLEM VE ÇEVREMİN DESTEĞİ İLE BAŞLADIM’
Halepli bir aileden gelen Emine El Naasen, resim çizmeye ilk gençlik yıllarında başlamış. Halep’in bir köyünde nakış atölyesinde kurs gördüğü yıllarda Güzel Sanatlar Merkezinde çizime olan yeteneğini keşfedip o alanda ilerleyen Naasen, anne babasının okumuş insanlar olmamalarına rağmen bu yolculuğunda kendisine en çok destek verenler olduğunu söylüyor. Güzel Sanatlar Merkezine gitmek için köyden Halep’e gitmesi gereken Naasen, o zamanlar dışarı çok çıkan bir kadın değilmiş. Yanında hep kendisini cesaretlendiren annesinin bulunduğunu anlatan Naasen için aldığı bu destek onun resme dört elle sarılmasını sağlamış. Çevresi için bir kadının resim sanatı ile ilgileniyor olmasının yeni bir şey olduğunu ancak bunun kendisine engel değil, önün açacak olumlu tepkilere neden olduğunu ifade ediyor...
EVLİLİK, SAVAŞ, GÖÇ VE YENİDEN RESME DÖNÜŞ
Evlendikten sonra da nakış işleri ve resim ile uğraşmaya devam eden Naasen, çocukların bakımı nedeniyle resimden uzaklaşmak zorunda kalmış. Savaş ve göçle geçen zorlu günlerin ardından ailesi ile birlikte Adana’ya gelen Naasen, burada yeni bir sayfa açmak için uzun bir süre beklemiş. “Çocuklar küçüktü, dil sorunu yaşıyordum. Yaşadığım çevrede resim sanatına ilgi yoktu” diyerek resim çizmeye dönüşünün geciktiğini ifade eden Naasen, Suriye’de ticaretle uğraşan eşinin Adana’da dekorasyon ve inşaat işlerinde çalışmaya başladığını, maddi zorluklarla geçen sürecin hâlâ devam ettiğini dile getiriyor. İçindeki resim çizme dürtüsü hep var olmuş, çocukları biraz büyüyünce ve resimle ilgilenen insanlarla bağlantı kurunca atölyes açmaya karar vermiş.
‘KADIN ÜZERİNDEN HER ŞEYİ ANLATABİLİRİM’
“Ben hissettiklerimi, yaşadıklarımı çiziyorum” diyen Naasen, çizdiklerinde savaş ve barış, ölüm ve yaşam gibi zıtlıkların bir arada yer aldığını anlatıyor. Gri tonların hakim olduğu karanlık ve karamsar bir his uyandıran resimlerinde mutlaka filizlenen fidanlara da yer veriyor. O fidanları “Gelecek nesiller” olarak düşündüğünü aktaran Naasen’in resimlerinde kadınlar ilhan verici ve güçlü figürler olarak yer alıyor. Resimlerinde ağırlıklı olarak kadınları çizen Naasen, karmaşık ve karamsar duygular içerisinde olan kadın resmine sevgiyi temsil eden kırmızı bir çiçeği iyi olanı temsilen altın rengini iliştirmeyi ihmal etmiyor. Burada atölye açmasında Türkiyeli arkadaşlarının ve bir ortağının da destek olduğunu anlatan Naasen, “İşim rast giderse eğitim yapmayı da düşünüyorum. Çizimlerimi en çok kadın üzerinden yürütüyorum. Çünkü kadın üzerinden her şeyi anlatabilirim” diyor.
Fotoğraflar: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Suriyeli Hena’nın hayali: Ortak bir gelecek
6 yıl önce Suriye’deki savaştan kaçarak Adana’ya gelmiş çocuklarıyla Hena. Korku dolu olsa da geçmiş...
Suriyeli kadınlar: Dilimiz yakın, komşuluğumuz uza...
İstanbul İkitelli’de yaşayan mülteci kadınlar Türkmen oldukları için dil sorunu yaşamazken, sürekli...
Suriyeli işçi Türkiyeli işçilerle hakkını aradı: ‘...
Türkiye’de mülteci işçilere dönük nefret söylemleri artarken Beylikdüzü’nde bir mülteci işçi kadın m...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.