Filistin sineması İsrail tarafından işgal edilmiş toprakalarıda süren direnişe kapı açıyor. İşte onlardan bazıları:
◾Celile’de düğün- (Wedding in Galilee)
Film, 1948 Filistin-İsrail Savaşı'nın ardından İsrail askeri valisi tarafından yönetilen Celile'deki bir Filistin köyünde geçiyor. 1987’de Cannes Film Festivali’nde Uluslararası Eleştirmenler Ödülü’ne layık görüldü.
Filmin başında köyde sokağa çıkma yasağı olduğunu öğreniriz. Köyün muhtarı, sokağa çıkma yasağına rağmen oğlunun düğününü geleneksel ve özenli bir törenle kutlamak ister. İsrail askeri valisi başlangıçta bunu reddeder, ancak sonunda kendisinin ve personelinin davet edilmesi koşuluyla düğünün yapılmasına izin verir…
Bereketli Hafıza, öncü yönetmen Michel Khleifi'nin ilk uzun metrajlı filmi. Khleifi, Filmde iki kadının Filistin toplumu içindeki var olma mücadeleleri anlatılıyor. Filistin’de toplumsal yapının içinde kadınların yaşadıklarını anlatmaya çalışan yönetmen, gerçek görüntüleri kurmaca filmi içinde incelikle yedirmiştir.
Kadın belgeselci Mai Masri’nin 1998’de yaptığı Şatilla’nın çocukları filmi Filistin’den Şatilla mülteci kampına sürülen parçalanmış hayatların çarpıcı hikayesi... Tarih sayfalarında kara bir leke olan Şatilla katliamının utanç verici tablosunu günümüzde gözler önüne seren bir beyazperde dramı. Issa ve Farah, Lübnan’daki Şatilla mülteci kampında yaşayan iki çocuktur ve hikaye onların etrafında şekillenir.
Fotoğraf: Film ve belgesellerin afişleri
Kutsal Direniş, Filistinli yönetmen Elia Süleyman’ın kara komedi olarak tanımlanabilecek 2002 yapımı filmidir. Film büyük ölçüde birbirine bağlı bir dizi kısa skeçten oluşuyor, ancak çoğunlukla Nasıra'da yaşayan ve kız arkadaşı Batı Şeria'daki Ramallah şehrinde yaşayan bir Filistinlinin hayatından bir günü kaydediyor.
Hani Ebu-Essad’ın 2002 yapımı filmi Rana’nın düğünü Kudüslü genç bir kızın istemediği bir evlilikten kurtulmak için yaptıkları anlatılıyor. 2002 Montpellier Akdeniz Film Festivali Altın Antigone Ödülü’nü alan film, Filistin’in insan hikâyelerine odaklanan, günlük yaşamı mercek altına alıyor.
Filistinli kadın belgeselci Geda Teravi’nin 2001’de izleyiciyle buluşturduğu bu hikaye çocukların hayatına eğiliyor. İntifada içinde Yahudi askerlerin kurşunlarına taşlarla karşı koyan çocukların iç dünyasını yansıtmaya çalışıyor ve birçok duyguyu aynı anda yaşamamıza neden oluyor.
Mai Masri’nin 2001’de çektiği Düş ve Korkunun Sınırları isimli belgeselinde iki ayrı mülteci kampında yetişmiş iki kızın ve diğer çocukların birbirleriyle mektuplaşarak tanışmaları anlatılıyordu.
Fotoğraf: Canva Pro kolaj
İlgili haberler
GÜNÜN BELGESELİ: Beş Kadın Beş Gazeteci
Gazeteci Seher Akgün’ün ‘Beş Kadın Beş Gazeteci’ adlı belgesel ve kitap rapor çalışması bölgedeki ka...
Sıradanlaştıramadıklarımızın hikâyesi: Sıradan Bir...
Bazen televizyonda bir hikaye, bazen mahallede gördüğümüz bir olay... Şiddet kadınların hayatının he...
Kurtuluş Ayini
Cadı diye yakılan kadınların aslında normal birer insan oluşunun gösterilmesiyle film, bilindik cadı...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.