İpek Er’e tecavüz ettikten sonra intihara sürükleyerek yaşamını yitirmesine neden olan Uzman Çavuş Musa Orhan hakkında, “Nitelikli cinsel saldırı” suçundan açılan davanın karar duruşması Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Duruşmaya gazeteciler alınmadı. Duruşmayı pek çok kurum ve kişi takip etti.
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, fail Musa Orhan Ankara 35’inci Ağır Ceza Mahkemesinden SEGBİS’le bağlandı. Mahkeme başkanı, duruşma salonunda güvenlik gerekçesiyle telefonların kullanılmasının yasak olduğunu belirterek, kapatılmasını istedi.
Böyle bir yasağın olamayacağını dile getiren avukatlar, “Hiçbir duruşmada telefon kullanımı yasaklanmaz. Bu yasak hak kaybına neden olur. Biz çok sayıda avukat buradayız ve birbirimizle haberleşmemiz gerekiyor. Bununla beraber basının topluma haber verme sorumluluğu var. Bu durumda haber alma özgürlüğü de kısıtlanmış durumda. Gerekli koşulların sağlanmasını ve telefon kullanımını talep ediyoruz” dedi. Mahkeme, avukatların talebini reddetti.
KATILMA TALEPLERİNE RET
Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun (KCDP) duruşmaya katılma talebiyle ilgili “Olaydan doğrudan zarar görmediğinden oy birliğiyle reddine” kararı verildi. Talebin reddine karşı çıkan avukatlar, “Katılma talebinde bulunan her iki kurumda kadın haklarını savunduğundan olaydan doğrudan etkilenmiş oluyor, katılma talebimizin kabul edilmesini istiyoruz” diye belirtti. Mahkeme, karara dilekçeyle itirazda bulunulmasını istedi.
Katılma taleplerinin ardından dosyaya gelen evrakları okuyan mahkeme, Facebook şirketine yazılan yazıya cevap verilmediğini söyledi.
ANNE HİKMET KILIÇ: ÜÇ YILDIR NASIL TUTUKSUZ GEZİYOR
Duruşmada söz alan İpek Er’in annesi Hikmet Kılıç Kürtçe konuşarak, “Sanık cezasız bir şekilde ortalıkta dolaşıyor. Siz benim yerimde olsanız kabul eder miydiniz? Herkes elini vicdanına koysun, onlar rahatsa ben de rahat olurum. Ben ölürsem beni ayrı yere değil kızımın mezarına koysunlar. Umarım cezasını Allah katında görür. Ondan da avukatından da şikayetçiyim. Üç yıldır nasıl tutuksuz geziyor” dedi.
MAHKEME BAŞKANI ANNENİN SÖZÜNÜ KESTİ
Kızı İpek’in fotoğrafını gösteren Hikmet, “Bu benim kızım iyi bakın. Kızımı büyüttüm Musa tecavüz etti ona. Yeter artık, cezayı verin. Şerefi ve imanı yok” demesi üzerine annenin konuşmasını kesen mahkeme başkanı, “Tamam anladık beyanını aldık” şeklinde müdahalede bulundu.
TUTUKLAMA TALEBİ
İddia makamı önceki mütalaasını tekrar ederek, 5237 sayılı TCK'nın 102/1 maddesi gereğince sanık Musa Orhan’ın “Cinsel saldırı” suçundan en az 12 yıl hapis ile cezalandırılmasını istedi. Savcı, sanık Musa Orhan’ın, İpek Er’e yönelik birden fazla eylemi aynı kasıtla ve aynı zaman dilimi içinde işlemiş olduğundan, hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına; işlemiş olduğu kasti suç nedeniyle TCK’nın 53 / 1-2 -3 maddesi gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, üzerine atılı suçu vasfı ve suç için kanunda öngörülen ceza süresi nedeniyle sanığın kaçacağı ve delil karartacağı yönünde somut olgu niteliğinde olması hususları gözetildiğinde hükümle birlikte tutuklanmasına karar verilmesini talep etti.
‘KADIN HAYIR DİYORSA HAYIRDI’
Mahkemede söz alan Avukat Hatice Demir, Türkiye’de yargı sisteminde özellikle failin kamu görevlisi olduğu davalarda cezasızlıkla yüz yüze olduklarını söyledi. Bu dosyada da benzer bir cezasızlık durumuyla karşı karşıya olduklarını belirten Demir, “Kadınlar adli mercilere başvuramamasından kaynaklı failler cezasız bırakılıyor. Geleneksel normlardan kaynaklı, kadınlar adli mercilere başvuramıyor. Yasanın etkin uygulanmaması uluslararası standartlara uygun yargılama yapılamaması, yargılamanın hayatını kaybeden kadınlar üzerinden yapılması kadınları adli merciden uzaklaştıran etkenlerdir” dedi.Mahkemeye “Adaleti tesis etme sorumluluğunuz var” diye seslenen Demir, suçun ispatı için tüm delillerin dosyada mevcut olduğunu dile getirdi. Demir, “Bir kadın, ‘hayır’ diyorsa ‘hayır’ demektir. Bunu herkes öğrenmeli. Bir kadın sizi seviyor diye cinsel ilişki talebini kabul edeceği anlamına gelmiyor. Bu suçun daha nasıl bir ispata ihtiyaç duyduğunu bilmiyorum. Sanığın hükümle birlikte tutuklanmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
‘TARAFLI BİR ATK RAPORU’
Avukat Rengin Ergül ise ATK uzmanları tarafından hazırlanan bilimsel mütalaayı mahkemeye sundu. Rengin, ATK raporunun taraflı olduğunu, ruhsal bulguları ağırlaştıran değil bizzat eylemin somut niteliği olarak kabul edildiğini kaydederek, “ATK raporunu hazırlayan hekim tarafından, ‘Karşı koymamakla bağırmak arasında fark var’ denilmiş. Ancak bu ne anlama geliyor” diyerek hazırlanan raporun eksikliğine dikkat çekti.Avukat Çiğdem Sevimli de savcı mütalaasına iştirak ettiklerini belirterek eksik hususları dile getirdi. Sevimli, kamu çalışanlarına dair kanun maddesi olan 3-b’nin eksik olduğunu ve mütalaaya eklenmesini, mahkemenin görevini yapıp failin cezalandırılıp tutuklanması talebinde bulundu.
İPEK’İN MEKTUBU OKUNDU
Duruşma salonunda avukatlar tarafından İpek Er’in mektubu okundu. İpek’in annesinin duygusal anlar yaşaması üzerine mahkeme başkanı İpek’in annesini dışarı çıkardı. Dava avukatları duruma itiraz etti. Mahkeme başkanı ise itirazları görmezden gelerek, duruşma düzenini bozduğu, bu şekilde duruşma yapılamayacağı ve İpek’in annesinin sağlık sorunları olabileceği gerekçesiyle salondan çıkarılmasına karar verdi.‘DOSYA KRİMİNAL ALANA ÇEKİLİYOR’
Avukat Mehtap Sert de failin tutuklanması gerektiğinin altını çizerek, “Dosyayı kriminal bir alana çekmeye çalışanlar var. Biz kadına karşı şiddetle mücadele etmek için salondayız ve savunmaya devam edeceğiz” diye belirtti.TECAVÜZ FAİLİNE MASUMİYET KARİNESİ SAVUNMASI
Ardından mütalaaya ilişkin faile söz verilirken savunma yapmayan fail suçlamaları kabul etmediğini belirterek beraatini talep etti. Sonrasında söz verilen fail avukatı da failin masumiyet karinesi olduğunu ve konuşmak zorunda olmadığını ifade etti.MÜŞTEKİ AVUKATLARINA: SİZ ÇOK KONUŞTUNUZ
Fail avukatı, İpek’in tecavüze uğradığına dair inandırıcı bir delil olmadığını öne sürdü. Fail avukatlarının beyanlarına müşteki avukatlar tepki gösterdi. Söz almak isteyen dava avukatlarına söz vermeyen mahkeme başkanı, “Siz daha çok konuştunuz. Bırakın onlar da konuşsun. Siz çok kişisiniz Avukat Bey tek başına kendini savunmaya çalışıyor” sözleriyle fail avukatının ölünün manevi mirasına yönelik hakaret içerikli söylemlerini görmezden geldi. Taraflı ATK raporlarını sunan fail avukatı, “Gerçekler acıdır acı da olsa kabul etmek zorundayız. Ortada bir tecavüz yoktur” şeklindeki sözlerini sürdürürken salondan itirazlarını yükselten avukatların talepleri ise görmezden gelindi.
Ankara 35’nci Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulunan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren’in söz almak istemesi mahkeme başkanı tarafından reddedildi.
Mahkeme verdiği aranın ardından tecavüz faili Musa Orhan’a Türk Ceza Kanunun 102/2 maddesi kapsamında “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 10 yıl hapis cezası vererek tutuksuz yargılanmasına karar verdi.
AVUKAT NESRİN BİLGE: MAHKEME SANIK MÜDAFİNE ADETA MÜSAMAHA GÖSTERDİ
Beyza UĞUR // İstanbul
Batman Barosu avukatlarından Nesrin Bilge Ekmek ve Gül’e yaptığı açıklamada, sanığın nitelikli cinsel saldırı suçundan ağırlaştırılmış hapis ceza aldığını ancak sanığa her duruşmaya katılmasından dolayı iyi hal indirimi uygulanarak cezasının 10 yıla düşürüldüğünü söyledi. Mahkeme heyeti sabit ikametgâh dolayısıyla sanığın kaçma şüphesinin olmaması nedeniyle tutuksuz yargılanmasına karar verdiğini hatırlatan Bilge, “Snığın adli kontrole uymuş olması ve duruşmalara geliyor olması tek başına kaçmayacağı ya da ileride bu cezayı infaz etmeyeceği anlamına gelmiyor. Verilen ceza kararını da ‘Bakın böyle bir ceza uygulanıyor’ denmesi şeklinde bir karar olarak değerlendiriyoruz. Yargılama sürecinde sanık avukatı özel hayatın gizliliği ihlal etti, kız kardeşlere, anneye, babaya, daha eski dosyalara gitmeye çalıştı. ‘Bu dosyalardan acaba cinsel suçun olmadığına dair bir şeyler bulabilir miyiz’ diye uğraştı. Cinsel saldırı olayı tamamen yer ve zamanla alakalı bir şeydir. Mağdurun geçmişini göz önünde bulundurarak o dakikada o saniyede gerçekleşmiş bir saldırının olmadığı anlamına gelmez. Mahkemenin de bu minvalde sanık müdafine müsamaha göstermesi bizim açımızdan gerçekten sıkıntılıydı. Nitekim bölge insanları Kürt olmalarından ve sosyoekonomik konumlarından dolayı ciddi manada hakarete ve tahkire uğradı. Batman Barosuna mensup ailenin avukatları olarak bu sürecin takipçisi olacağız ve üst hadden indirim yapılmadan tutuklanmasını talep edeceğiz. Nitekim mahkemenin kararının da bu yönde olgunlaşmış olduğunu görüyoruz. Ancak olası bir görüşsel tepki durumuna karşın tutuklanma kararının verilmediğini, bir baskı endişesiyle bu kararın verildiğini düşünüyoruz” dedi.
Haber: Jinnews
Fotoğraf: MA
İlgili haberler
İpek Er’in annesi: Devlete ve belindeki silaha güv...
İpek Er’in annesi Hakime Kılınç, Musa Orhan’ın serbest bırakılmasına isyan etti: Sağ olduğum sürece...
İpek Er’in annesi: İçim yanıyor, uzman çavuş en ağ...
Uzman çavuş Musa Orhan’ın cinsel saldırısına uğrayan İpek Er’in annesi Hakime Kılıç, ‘İçim yanıyor d...
Musa Orhan’ı koruyan devlet kadınlara ne söylüyor?
‘Bugün Kürt illerinde kadına ve çocuklara yönelik baskı, şiddet ve istismarın bölgede uygulanan fiil...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.