Kaz Dağları ekosisteminde yer alan, Çanakkale’nin tek ve alternatifsiz su kaynağı olan Atikhisar Barajı su toplama havzası üzerindeki maden çalışması ve ağaç katliamını protesto etmek için toplanan on binlerce kişi, “Havama, suyuma dokunma” dedi. Ağaç katliamının yaşandığı bölgede düzenlenen “Su ve Vicdan Buluşması”nda kadınlar yine en öndeydi. “Kendi hayatımızı da, gelecek nesilleri de koruyacağız, sonuna kadar direneceğiz” diyen kadınlar, altın arama çalışmalarından sadece Kaz Dağlarının değil, tüm Türkiye’nin etkileneceğine dikkat çekti.

Kaz Dağlarında maden aramasına karşı düzenlenen Su ve Vicdan Buluşmasında kadınlar en öndeydi: “Suyumuzu, havamızı zehirlemenize izin vermeyeceğiz...” https://t.co/DL7uPgN40E

— Ekmek ve Gül (@ekmekvegul) August 6, 2019

Sanatçılar, şairler, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, yaşam alanı savunucularının da katıldığı eylemde “Güzel günler göreceğiz” şarkıları eşliğinde ağaçların kesildiği şantiye alanına yüründü. Madenci şirketin alanda ördüğü tel örgülü kapının açılması ile on binlerce kişi maden inşaat alanına girdi. Protestolarını sürdüren yurttaşlar, “Madenci şirket Kaz Dağları’nı terk et” dedi.

NE OLMUŞTU?
Çanakkale merkezi bağlı Kirazlı Köyü Balaban Mevkii’nde, kentin tek ve alternatifsiz içme ve kullanma suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı su toplama havzası üzerinde bulunan altın madeni proje sahasında yapılan ağaç katliamı hem Kaz Dağları ekosistemini hem de kenti tehdit ediyor. Altın aramak için Kaz Dağlarına gelen Kanadalı Alamos Gold Şirketinin, 72 milyon ton toprakta, 26 milyon ton cevherin işleneceği öğrenilirken, Balaban Tepesini hedef alan 5 bin 200 ton patlayıcı kullanılacak.
19 Temmuz’da Çanakkale merkezde yapılan mitingle seslerini duyurmaya çalışan yöre halkı, maden şirketinin faaliyetlerine ara vermemesi üzerine Balaban mevkiinde “Su ve Vicdan Nöbeti”ne başladı. Çadırların kurulduğu kamp alanında nöbet sürüyor.

Haber – Fotoğraflar: Eylem Nazlıer / Seçkin Sağlam