Diyarbakır’daki gerici saldırıların gösterdikleri
Son birkaç ay içinde Diyarbakır'da yaşanan tüm bu olaylar kadınların kamusal alandaki yaşamı açısından ciddi bir gözdağı içeriyor.

Haziran ve temmuz ayları içerisinde Diyarbakır’da 4 ayrı saldırı gerçekleşti. 10 Haziran’da kent merkezindeki bir parkta etkinlik düzenleyen özel dans okulu öğrencilerine bir grup tekbirler getirerek saldırdı. 23 Haziran’da ise “İsrail’e destek veren markalar” içerisinde olduğu gerekçesiyle Sur ve Kayapınar ilçelerinde yer alan bir kafe ve restoran yine “bir grup” tarafından basıldı. 12 Temmuz’da Suriçi’nde aynı sokakta bulunan iki kafeye gece saatlerinde ses bombalı ve silahlı saldırı yapıldı. Kafeler, saldırıdan önce müşterilerin giyim tarzı üzerinden tehdit edilmişti.

Bu saldırıların dışında haziran ayı sonunda yine Diyarbakır’da havuzlu bir sitede kadınların havuza girmek istemesi engellendi. Site sakini bir kadının havuzda olan kadınlara sözlü saldırısı sonrası tartışmaya oğlu ve diğer aile fertleri de dahil olmuş, sitede tehdit savuran kişi, “Ağababalarınızı öldürdük. Daha mezarlarının bile yeri belli değil. Siz kiminle konuşuyorsunuz?” demişti. Yaşanan olaydan sonra yine aynı sitede yine aynı kişiler balkondaki kadınlara “Siz Ermeni, biz Müslümanız” dedi. Son olarak vereceğim örnek ise Menzil tarikatının Adıyaman’daki köyünden. Geçtiğimiz ay içinde köydeki otobüs durakları “kadın” ve “erkek” diye ayrılırken otobüslere kadınlarla erkeklerin ayrı kapılardan bindiği de söylenenler arasında.

Son birkaç ay içinde yaşanan tüm bu olaylar kentin seküler yaşamına bir tehditken, kadınların kamusal alandaki yaşamı açısından da ciddi bir gözdağı içeriyor. Özellikle Diyarbakır özelinde yaşanan saldırılar “bir grup” tarafından gerçekleştirilmiş ve münferitmiş gibi gösterilmeye çalışılsa da siyasal İslam’ın Türkiye’deki uzantılarının bu saldırılarda rolü olduğunu hepimiz aç çok tahmin ediyoruz. Bölgede devlet tarafından açıkça finanse edilen, bugün Cumhur İttifakına dahil edilerek Meclise sokulan, bölge illeri özelinde Kürtlere bir alternatif gibi sunulmaya çalışılan HÜDA PAR’a burada bir parantez açmadan geçmeyelim. Hizbullah’ın uzantısı olan HÜDA PAR saldırılarla ilişkisi olduğu iddialarını reddederken kendilerine yönelik suçlamalara karşı tehditten de geri durmadı. Saldırıları meşrulaştırma çabası ve gerçekleştirenleri sahiplenmesi kentteki ve bölge illerindeki “seküler” kesime karşı gerici güçlerin daha aleni biçimde devreye sokulmaya çalışıldığının bir göstergesi.

Türkiye’de radikal İslam’ın örgütlendiği en önemli sahalarından birinin Kürtler olduğunu, batıda da radikalleşen gençlerin büyük çoğunluğunun Kürt gençlerden oluştuğunu alana ilişkin çalışan D. Cuma Çiçek belirtiyor. Bu, bir kitle hareketine dönüşmemiş olsa da özellikle kırsal bölgelerde kadınların “oy hakkı”nı dahi belirliyor. Buna 2023 genel seçimlerinde Diyarbakır’daki bir köyün erkeklerinin, köydeki kadınların yerine oy kullanmaları örneğini verebiliriz.

GERİCİLİĞİN MOTİVASYONU: KADIN DÜŞMANLIĞI

AKP’nin iktidara geldiği 22 yıllık sürece dönüp bakacak olursak toplumun geneli bugün pek çok açıdan bir felaketi yaşıyor. Daha özelde kadınlar ise uzunca bir zamandır o felaket silsilesinin en ağırı ile karşı karşıya. Mücadeleyle elde edilmiş tüm haklar tek adam yönetiminin kurduğu yeni rejimi güçlendirmesi için gerici çevrelerle ittifak yapmasına, ona açıktan destek vermesine olanak tanırken Kürt siyasi hareketinin etkisinin yüksek olduğu kentlerden biri olan Diyarbakır’da bu saldırıların yaşanıyor olması tesadüf değil. Kadınları şeriat toplumunda biçilen rolden ötede görmeye tahammülü olmayan bir siyasi aklın desteğini almak, o desteği sürdürmek, onu istediği anda harekete geçirmek özellikle bu kentte tek adam rejimi için önemli.
Ancak bir noktaya da dikkat çekmekte fayda var. Bugün bu gerici güçlerle yapılan her türlü ittifak sadece Diyarbakır’da ya da sadece Türkiye’de değil tüm dünyada kadınların hayatı hedefe koyuyor, kamusal alanda olmaktan, boşanma hakkından eğitim hakkına kadar pek çok hak kullanılmaz hale getirilmek isteniyor. Kadınlar açısından birçok kısıtlamayı içeren yasalar çıkarılmaya çalışılırken toplumun kimi kesimleri inançsal yaşam tarzları üzerinden bu saldırılara karşı ikna edilmeye çalışılıyor. Ve tüm bu gericiliğin özündeki motivasyonu kadın düşmanlığı oluşturuyor.

Biliyoruz ki bu alanda adım adım hayata geçirmek istedikleri her bir uygulamayı püskürtmek için bir araya gelen, mücadele deneyimlerine sırtını yaslayarak bir güç oluşturan, birbirinden öğrenen kadınlar tüm ayrıştırıcı politikalara rağmen birleşerek, kazanılmış haklarına sahip çıkıp mücadele ederek hem sırtını yasladığı tarihe hem de geleceğine sahip çıkacak.

Ekran görüntüsü Ekspres Haber Youtube kanalından alınmıştır

İlgili haberler
Diyarbakır'da dans grubuna yapılan saldırıya suç d...

Diyarbakır'da bir grup, tekbirler eşliğinde bir dans okulunun gösterisine saldırarak 2 kişiyi yarala...

Diyarbakır'da havuza girmek isteyen kadınlara sald...

Diyarbakır'da Doğa Evleri sitesinde havuza girmek isteyen kadınlara saldıran grubun içinde bulunan b...