Ankara Kadın Platformu: Cezasızlı politikası sürüyor
Artan kadın cinayetlerine karşı Ankara'da Kolej Meydanı’nda toplanan kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’ne dönüş ve 6284’ün etkin uygulanması çağrısı yaptı.

Ankara Kadın Platformu, son günlerde artan kadın cinayetlerine ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Değişmeyen tek şey, devletin ve yargının bu cinayetler karşısında sürdürdüğü cezasızlık politikasıdır. Bu sorunu çözmekle yükümlü olan tüm sorumluları derhal göreve çağırıyoruz” denildi.

1 günde iki kadın evli oldukları erkekler tarafından öldürüldü, bir kadın ağır yarıldı, Adalet Bakanı hâlâ ‘arabuluculuk’ diyor. Okumak için TIKLAYIN
Bir günde dört kadın saldırıya uğradı: Üç kadın daha katledildi.  Aydın, Balıkesir, Isparta ve Aksaray’da 4 kadın daha erkeklerin saldırısına uğradı. Okumak için TIKLAYIN

Kolej Meydanı'nda bir araya gelen kadınlar sloganları eşliğinde Sakarya Caddesi'ne yürüdü. Yapılan açıklamada konuşan Nebahat Çalpan, Türkiye’de kadınların sistematik olarak öldürüldüğünü belirtti. Kadınların en yakınlarındaki erkekler tarafından katledildiğini söyleyen Çalpan, “Her biri, koruma kararı olmasına rağmen, ‘devlet korur’ denmesine rağmen öldürülüyor. Trabzon’da aynı hafta içerisinde Tuğba Sağlam ve Sinem Topaloğlu, evli oldukları erkekler tarafından katledildi. Daha geçtiğimiz günlerde TBMM’de çalışan Saliha Akkaş, boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından öldürüldü. Her gün bu ülkede kadınlar erkek şiddetine uğruyor. Katledilen ve kaybedilen kadınlar için bugün burada isyandayız” diye konuştu.

Çalpan, “Fail belli. Mekanizma belli. Ama değişmeyen tek şey, devletin ve yargının bu cinayetler karşısında sürdürdüğü cezasızlık politikasıdır. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasıyla birlikte kadınlar açıkça hedef haline getirildi. AKP-MHP iktidarına sesleniyoruz: İstanbul Sözleşmesi’ne geri dön, 6284’ü etkin şekilde uygula. Kadınlar; sokakta, evde, işte özgürce ve güvenle yaşayana kadar; İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girene kadar; erkek şiddeti ‘indirim’ ve ‘iyi hal’ ile ödüllendirilmekten çıkana kadar sokaklardayız” dedi.

2025, iktidar tarafından “Aile Yılı” ilan edildiğini hatırlatan Çalpan , “Devletin tüm afişlerinde, billboardlarında ve resmi söylemlerinde “ailenin korunması” vurgusu yapılıyor. Ancak bu ülkenin sokaklarında ve evlerinde bambaşka bir gerçek yaşanıyor. Bu cinayetlerin büyük kısmı aile içinde yaşanıyor. Eşi, eski eşi, sevgilisi, hatta akrabası... Fail, devletin kutsallaştırdığı o aile kavramının içinde korunuyor. Kadınlara çocuk doğurmalarını öğütleyen, ödüllendiren, nasıl doğuracağına dahi karışan, kürtajı zorlaştıran bu devlet; çocuklarını yaşat(a)mıyor değil, yaşatmıyor. Siyasal iktidarın bu düzeni, çocuklara sadece daha fazla sömürü ve ölüm vaat ediyor. Ama biz başımızı eğmeyeceğiz Erkek egemen devletinize, LGBTİ+ bireylere yönelik baskılarınıza ve onların varoluşuna yönelik saldırılarınıza sessiz kalmayacağız” dedi. 

‘Sorumluları derhal göreve çağırıyoruz’

Çalpan şöyle devam etti: “Son bir haftada yaşanan cinayetler, kadınların yaşam hakkının sistematik bir tehdit altında olduğunu bir kez daha göstermektedir.İktidarın kadın düşmanı politikaları ve cezasızlık kültürü, bu vahşetin temelini oluşturmaktadır. Kadın cinayetleri bireysel değil, politik bir sorundur. Ve bu sorunu çözmekle yükümlü olan tüm sorumluları derhal göreve çağırıyoruz.” 

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Kadınlar ekmeğin ve özgürlüğün peşinde: Faşizme ge...

‘Bugün faşizme geçit yok diyecek olanlar işçi sınıfının elde ettiği kazanımlarla birlikte yan yana g...

Kadınların kaçınılmaz rotası: Faşizme geçit yok!

Kadınlar faşizme karşı mücadelenin en başat aktörü olmak zorunda. Bu mücadele soyut, müphem ve adres...

Cinsel şiddet destek sistemi nerede?

Cinsel şiddete maruz bırakılan kişiler ne yapmalı? Nerelere, nasıl başvurabilir? Kimlerden destek al...