DERGİMİZDEN

Ve sanat dünyasının o meşhur sahnesi yaklaşır... Bir gece sarhoş olan Holofernes, çadırına aldığı Judith’in kılıcıyla kellesinden olur.

Yeni bir yılı karşılamak üzereyken biraz daha sevgi, dayanışma için; aşımızı, işimizi çalanlara daha güçlü haykıralım. Hayallerimizin kaybolup gitmesine izin vermeyelim.

Bunlar da bizim yeni yıl dileklerimiz: ‘Kocamın maaşına zam, para olursa evde huzur da olur. Zamsız bir yıl. Umarım çocuklar bir şey istemez diye kaygılanmadığım bir sabaha uyanmak...’

Bir umudum vardı dünden bugüne ve yarına; değişecek birgün bu kara düzen diye... Yine de umudum var yeni yıla/yıllara dair...

Özlem Çerçioğlu’na sormak isterdim, karşısına geçip. Suçsuz yere, sırf haklarını istediler diye işten çıkardı. İnsanların ekmeğine kan doğramaktan çok mu mutlu?

Novamed’deki grev deneyiminden sonra nerede bir direniş olsa gözü kulağı orada olmuş Özlem’in. ‘Kendimi hatırlayarak duygulanıyorum, kalbim orada atıyor’ diyor.

‘Patronlar fabrikayı kapatacağını söylediği halde teknolojisini yenilemeye devam ediyor. Kriz var diye işçi atıyor ama yerlerine daha düşük ücretle yenilerini alıyor.’

Bir kez daha size neden oy verelim? Mahalleyi yaşanmaz hale getirdiğiniz için mi, kadınları güçlendirmediğiniz için mi, söz verdiğiniz halde kadınlar, gençler için sosyal alanlar açmadığınız için mi?

KESK Kadın Emeği ve İstihdamı Çalıştayı, 9-10 Kasım’da Ankara’da yapıldı. Hem yerel çalışmalara hem de çalıştaya katılım yüksekti. Kadınlar sunumları ve tartışmaları dikkatle takip etti.

Tüm kazaların yüzde 41’i evlerde yaşanıyor. Bunların yüzde 26’sı evin içinde yürürken, yüzde 25’i ise oyun oynarken gerçekleşiyor. Kazalardan en çok kadınlar, çocuklar ve yaşlılar etkileniyor.

Sokak sütü tamamen ‘kötü’ ya da raflarda gördüğümüz süt tamamen ‘iyi’ diyemeyiz. Ancak şu bir gerçek ki, sokaktan aldığımız çiğ süt, yararlı bakterilerden çok, hastalık yapıcı mikroorganizmalar içerir

Okuyacağınız yazı bir nafaka hikayesi, evet. Ancak anlatılanlar sadece boşanmış bir kadının değil ebeveynlerinin ayrılmasıyla babanın kendilerinden de ayrıldığı kız çocuklarının hikayesi.

Önümdeki yol puslu ve zor bir yoldu. Nafaka talep etmemiştim, kızlarımın velayeti bana verilmişti ama maddi yetersizliklerden onları yanıma alamamıştım.

Biz Antep’te şiddete karşı neler yapabileceğimizi, nasıl bir araya geleceğimizi konuşurken 2 kadın daha öldürüldü.

Evet çok zulüm gördüm ama pişmanlıklar hayatı geri vermiyor. Her şeye rağmen kimseye boyun eğmedim, bazen sabrettim ama her şeye rağmen yenilmedim, ayaktayım. Siz de yenilmeyin, susmayın.

Genç bir kadın işçi ilk defa Clara Zetkin okudu. Sorularını ve yanıtlarını paylaştı: Susmayacak sömürüye izin vermeyeceğiz.

Her gittiğimiz yerde “Aman dikkat edin, sizi sömürmesinler” gibi telkinler alıyorduk. Demek ki ülkemizde engelli çocuk sahibi olmak sömürüye açık olmak demekmiş.

Yurt Müdürümüz perdelerimiz açık olduğu için çevremizdeki binalarda yaşayan insanlar tarafından gözetlendiğimizi söyledi. Bizim taciz edildiğimiz bu olayda yurt müdürümüz, “Perdeleri çekin” dedi.

Faika annesiydi Mehmet’in. Onun varlığını görmeyen Feyzullah’ın da karısı. 15 senedir evli olan Faika ve Feyzullah’ın hayatına Mehmet çok geç gelmişti. Gerçi gelmesi de yaşamlarını değiştirmemişti.

16 ülkeden 1200 delegenin, 28-30 Eylül’de Ekvador’un Quito kentinde bir araya geldiği Buluşma, bölgedeki kadın mücadelerinin zirve toplantısı bir anlamda.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.