Ege Üniversitesinden kadınlar: Krize, sömürüye karşı 8 Mart’ta varız
Ege Üniversitesinde işten atılan taşeron kadın işçiler: ‘Ev kadını değil, iş kadını olmak istiyoruz. Ben buradayım, varım, direne direne kazandım demek için 8 Mart’ta alanda olacağız.’

Bornova’da bulunan Ege Üniversitesinin akademik personelle birlikte nüfusu yaklaşık 75 bin. Birçok ilçenin nüfusundan fazla bu sayı. İlçede en çok kadın işçinin çalıştığı yer de Ege Üniversitesi. Ege Üniversitesinde çalışan ve KHK’ler nedeniyle işsiz kalan kadınlarla krizi ve 8 Mart taleplerini konuştuk.

KHK ile işinden olan Fadime, diğer arkadaşları gibi işe dönmeyi bekliyor. “Kiracıyım, oğlum işsiz, ben işsizim... Annem, kardeşlerim olmasa yaşayamam. Artık pazara gitmiyorum. Patlıcan yemeği pişireceksem örneğin iki üç tane alıyorum. Rahmetli babam gaz kuyruğuna girerdi, şimdi biz sebze kuyruğuna giriyoruz. Yine de yüzümüzden gülümsemeyi eksik etmiyoruz” diyor.

TASARRUF TEDBİRİ DİYE MOBBİNG
Çocuk yaşta tekstilde çalışmaya başlayan Zülfiye anne olunca çalışmaya ara vermiş. Çocuklar biraz büyüyünce üniversitede taşeron temizlik işçisi olarak yeniden işe başlamış. KHK ile işten atılmış ama davayı kazanarak işe göre dönebilmiş. “Krizin bize yansıması çok ağır oldu. İşe geri dönmeme rağmen alacağımı az az alıyorum” diyen Zülfiye, şöyle devam ediyor: “Benim çocuğum çok yemek seçiyor, en çok yediği patates. ‘Anne yine patates mi yok’ deyince çok zoruma gidiyor. Ablam çiftçilik yapıyor; ortakçıydı, başkalarının tarlalarını ekiyordu. Şimdi ekecek durumda değiller, mazot pahalı, gübre pahalı, eskiden 50 liraya aldığı şimdi 100-150 lira olmuş. İşyerinde de yaşıyoruz krizi. Önceden depodan istediğimiz malzemeyi alıyorduk. Şimdi yazılı istiyoruz. Sanki evimize istiyormuşuz gibi... Tasarruf tedbiri diye mobbing görüyoruz.”

NE SOĞANI KIZIM, ALTIN İSTESEN DAHA İYİ!
Didem annesi ve oğluyla birlikte yaşayan bir işçi. “Bir gün markete gittim geldim, soğan almayı unutmuşum. Dedim komşudan isteyeceğim, annem ‘Sen deli misin altın istesen daha iyi, soğan kaç para olmuş sen farkında mısın?’ dedi. 82 yaşındaki kadın bunu söylüyor...” diye anlatan Didem, herkesin çok öfkeli olduğunu, ama baskı ve terör söylemlerinin halkı sindirdiğini belirtiyor. Didem’e göre “Marttan sonra ortalık karışacak.”

EV KADINI DEĞİL, İŞ KADINI OLMAK İSTİYORUZ
Nursevim, eşinin banka hesabı yüzünden işsiz kalmasından sonra, güvenlik soruşturması nedeniyle işsiz bırakıldı. İnandığı, oy verdiği kesimlerin kendilerini hain ilan etmesi onda bir kırılma yarattı ancak asıl değişimi direnişte yaşadı. 8 Mart’la ilgili yanıtı da oldukça net: “Ev kadını değil, iş kadını olmak istiyoruz. Yetti artık! Her zulme ‘hayır’ demek için orda olacağım. Direnen bir kadın olarak alanlarda olacağım.”

KADIN CİNAYETLERİNE KARŞI...
Tepecik Hastanesinin eski çalışanlarından olan Zeynep de krizin günlük hayatına etkilerini “Ara sıra eşim ve çocuklarımla dışarıda yemeğe çıkardık. Şimdi onu yapamıyoruz. Pazara, markete gitmiyoruz. Yazın hazırladıklarımızı yiyoruz. Bitince ne olacak belli değil” diye anlatıyor. Zeynep, kadın cinayetlerine dikkat çekiyor; “Her yerde öldürülüyoruz, sömürülüyoruz. 8 Mart’ta kadın cinayetlerinin son bulması için çıkacağız.”

İŞİMİ, ÖZGÜRLÜĞÜMÜ, ÖZGÜVENİMİ GERİ İSTİYORUM
Gülizar’ın eşi emekli, ancak emekli maaşıyla geçinmenin zor olduğunu söylüyor. 8 Mart’ta sokağa çıkma sebeplerini şöyle sıralıyor: “Sömürülmeden, şiddet görmeden, ötekileştirilmeden, geleceğe daha huzurlu, sağlıklı ve güvenle bakmak için 8 Mart’ta alana çıkacağım. İşimi geri istiyorum, özgürlüğümü geri istiyorum, özgüvenimi geri istiyorum. İnsanlara artık kendimi açıklamak istemiyorum. ‘Ben buradayım, varım, direne direne kazandım’ demek için çıkacağım.”

İlgili haberler
İŞSİZ KALAN EGE ÜNİVERSİTESİ İŞÇİLERİ: Hem eve hem...

Kadro uygulaması yüzünden işsiz kalan Ege Üniversitesi işçileri, enflasyon artışları ve zamlar yüzün...

Kriz hayatımızın tam ortasında!

Küçükçekmece’den işçi kadınlar anlatıyor: ‘İşverenin gasplarına karşı çıkana kapı gösteriliyor. Kriz...

‘Umut var, daha çok yan yana gelmeliyiz’

Antep’te işçi kadınlar buluştu. Gittikçe zorlaşan yaşamlarını konuşan kadınlar ‘Bu böyle gitmez’ diy...