Ekmek ve Gül Mart 2019 sayısı
![Çok şey değil insanca yaşamak istiyoruz](/storage/images/w6sp8ip41H6wEAju9xUVVPAwc063MKq6OrMRdihs-t.jpeg)
Boyu aşan yoksulluk, her hakkı tehdit eden işsizlik, yurda verilen çocuklar, koca şiddetine bahane arayan kadınlar...
![GERİDE KALMANIN KADIN HALİ: Küskün Yüreklerin Türküsü](/storage/images/ZaLD3pxvWFO9ZzgOGUnTny5pvMIW4uddccT8Knj1-t.jpeg)
Kimse kaybedilenlerin ardından ne hissettiğini anlatmıyor. Hoş, anlatılabilir mi ki zaten?
![Ekmek ve Gül Mart 2019 sayısı](/storage/images/dYfi9XpimEXQffxsf6w7fNcvTzjNRDGyk9V47JGb-t.jpeg)
Çağrımız tüm kadınlara: Korku salıp kendi kumaşını yaratmak için canımızı isteyenlere karşı, cesur olup kendi ilmeklerimizle yeni bir hayat dokuyalım!
![Harami deyu korku verirler, benim ipek yüklü kervanım mı var?](/storage/images/KXOLwf50l35KSWQLD8CRMKIPX1A0FM29BPyKIU0o-t.jpeg)
Kumaşları dokuyan da, kervana yükleyen de biziz. Kendisi harami olanlar; kumaşı var edip, kervana yükleyen emeğimiz sürgit değersiz kalsın diye ‘Sizi haramilerden koruyoruz’ diye korku salıyorlar.
![Krizi sermayenin krizine çevirelim!](/storage/images/aCV51UkwjTeDpuhuPRZGyby99xmC5uFkZWX6aldc-t.jpeg)
Dışarı gezmelerinden feragat edip ev ziyaretlerine giderken birbirine patates soğan alan kadınlar... Bu dayanışmayı sermaye düzenine karşı bir mücadeleye de çevirebilir pekâla.
![Ege Üniversitesinden kadınlar: Krize, sömürüye karşı 8 Mart’ta varız](/storage/images/k7mQaBKCF00pUB6Y011wMJolMqgsRCUNXhOoJTCa-t.jpeg)
Ege Üniversitesinde işten atılan taşeron kadın işçiler: ‘Ev kadını değil, iş kadını olmak istiyoruz. Ben buradayım, varım, direne direne kazandım demek için 8 Mart’ta alanda olacağız.’
![Gerçekleri bir bir haykıracağız](/storage/images/2JACfvnrNMAfIkZcTyyK2u7fEAQug4o27ZtYZQ5P-t.jpeg)
İktidar, kadının değiştirici ve dönüştürücü gücünü bildiğinden her türlü manipülasyonla haklarımızı kısıtlamaya çalışıyor. Ama biz derinden yaşadığımız tüm gerçekleri 8 Mart’ta yüzlerine haykıracağız.
![‘Umut var, daha çok yan yana gelmeliyiz’](/storage/images/OGVf8FzH3nQ90lsR4rW0Iok7VIgFnoi0kjN5Tm5z-t.jpeg)
Antep’te işçi kadınlar buluştu. Gittikçe zorlaşan yaşamlarını konuşan kadınlar ‘Bu böyle gitmez’ diyor. Çözümü de birlikte tartıştılar.
![İşçi kadın buluşmalarının gösterdikleri](/storage/images/FOSZ5deheMXConFKzBt5iQMXMRlZb7ityohWi8C7-t.jpeg)
Çalıştıkları işyerleri ya da alanları farklı olsa da işçi kadınların hepsi aynı ortak sorunu yaşıyor: Örgütsüzlü, hayat pahalılığı, sözlü ve fiziksel taciz, krizle birlikte kötüleşen çalışma koşulları
![Mesai uzun ve yorucu, ücretler düşük](/storage/images/bvBfszn9R1nVd7qbYTYw3dNc0NmJiMXyo1Nna2q1-t.jpeg)
Gıda ve tekstil işçileri: ‘Çalışma saatlerimiz çok uzun, bir de fazla mesai yaptık mı, of! Ama ücretler düşük, yetmiyor. Emeklilik için yılım doldu ama yaş yüzünden 15 yıl daha çalışmam lazım...’
![İşyerinde bir işçi kadın buluşmasının ardından...](/storage/images/bYlLAn7qRGqRJZ2V4xIOWgqtwckBYbJ9zI42kjba-t.jpeg)
Denizli’de tekstil işçisi 40 kadın buluştu: ‘Kadınlar bir araya gelince her sıkıntıyı çözüyor...’
![Kriz hayatımızın tam ortasında!](/storage/images/spOiMzZGgEwfFgkHa5XTKEXbTZVRznLkhnnOfJZp-t.jpeg)
Küçükçekmece’den işçi kadınlar anlatıyor: ‘İşverenin gasplarına karşı çıkana kapı gösteriliyor. Krizin, zamların yaşamın her yanını saran işçi için tek çare bu ücrete tamah etmek oluyor...’
![Uzun mesailer, bitmeyen borçlar, taciz...](/storage/images/RQ50n9xX1kTJ9tcR5BkLOzyRS0hEvtDawHgVEe9D-t.jpeg)
İşçi kadınlar çalıştıkları yerlerde insanların ekonomik gidişata tepkili olduklarını, ancak güvensizlik nedeniyle ve işten atılma korkusuyla sessiz kaldıklarını anlattılar.
![‘Biz bütün olalım, onlar yarım kalsın’](/storage/images/0Bwkb8FlHfz1TBTsBs0Nw8C8q1OYfKyfrRLLIZuG-t.jpeg)
Yenimahalle’de işçi kadın buluşmasından notlar: ‘İşyerlerinde biz suçlanırız diye korkuyoruz. Bu korku tacizin üzerini örtüyor...’
![Burda ya da Özbekistan’da; özgür olmak istiyorlar](/storage/images/PrtpDXkN9wLtWT0qp0qZJEq2Wp7Q6ZZPuBtDeSpX-t.jpeg)
Ne kadar benzer ülkeler olduğumuzu düşünüyorum Sonya konuştukça, ne kadar benzer dertlerimiz olduğunu...
![Doğu halklarının Bolşevik kadınları](/storage/images/Wsgs04JSmpews8U7sWyZiZuyIRyI2D82Tsz8W2yv-t.jpeg)
59 kadın delege kadın güçlü bir dinleyici topluluğunun önünde, ş̧eriat yasasının statüsü de dahil olmak üzere, çok eşliliği, kadın haklarını ve türbanı tartışmak için bir araya gelmişti.
![Nasıl bir seçime gidiyoruz?](/storage/images/5dP1UzpSYKcroBXIQXXO2JNQtWOebLkaCaLIJOV9-t.jpeg)
Rantçı, rüşvetçi, yolsuzluğa batmış, taşeroncu, işletmeci, tekellerin hizmetindeki belediyecilik değil, halkçı belediyecilik talep edeceğiz.
![Ne minnet ne lütuf… Hakkımız olanı istiyoruz!](/storage/images/6DAyoC5pLqN76ZLx8kRrBXoPDY7pwSMcHoCLBMKu-t.jpeg)
Rantçı yerel yönetimlerin kadınlara sunduğu kısıtlı imkanlar sanki “lütufmuş” gibi gösteriliyor. Kadınlardan da zaten hakları olana ulaşmak için “minnet” etmesi isteniyor.
![Biz Kazanacağız!](/storage/images/hYeqOQzR9nR9EEm7weqxI7biPcpej6pbXjEq3823-t.jpeg)
‘Akbük’e kadın eli değsin; daha iyi şartlarda, demokratik, katılımcı ve şeffaf bir yerel yönetim anlayışıyla yönetilsin’ diyerek yola çıkan muhtar adayı Saadet Noyan Köse anlatıyor...
![Seçeneğimiz; birlik ve mücadele](/storage/images/Psk17NJ4heq8BDQduSwyITPPnfbfbTCxVdxWCKCn-t.jpeg)
Ev toplantılarından birisini de Derince’nin Esentepe mahallesinde gerçekleştirdik. Bağımsız aday Reyhan Başaran kadınların dertlerini dinlerken çaresiz olmadıklarını belirtti.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.