Her gün servise kafam önde yürür ve sessizce binerim. İnsanların yüzüne bakmam pek. Hoş onlar da bakmazlar kimseye. Birbirimize “günaydın” demeye bile üşendiğimiz bu insanlarla, birazdan fabrikaya giriş yapıp canımız çıkana kadar çalışacağız. Tam vardiya bitecekken usta, “Fazla mesai var” diye seslendiğinde bizlerin birazdan eve gideceğimiz için kurduğumuz hayal suya düşer. O halde çalışmaya devam. Bu rutin hiç bozulmaz benim için. Acaba ben bir makinenin kurulmuş bir parçası haline mi geldim?
32 yaşımdayım, bana evliliğim boyunca çok ağır şiddet uygulayan kocamdan 5 yıl önce boşanarak kurtulmaya çalıştım. Çok mücadele ettim, yanına sığındığım eş, dost, akraba hepsini tek tek bulup hem bana hem onlara zarar verdi. En sonunda başka bir suça bulaştığı için tutuklandı ve ben de böylece kurtuldum. İki çocuğumla hayatta kalmaya çalışırken bir yandan iş aradım. Hem çocuklara bakabileceğim hem de çalışma saatleri uygun bir işi uzun süre aradım ama bulamadım. Ben de fabrikaya girmeye karar verdim. Çocukları da köye anneme gönderdim, hepsine bakabileyim diye durmadan çalışıyorum. Ama bir gün rutinim bozuldu. İşyerinde benim boşandığımı, çok samimi olduğum bir arkadaşım dışında kimse bilmez sanıyordum ama herkes duymuş. Benimle aynı vardiyadan bir iş arkadaşım, çıkma teklif etti bana. Ben kabul etmedikçe o ısrar etti. Onun ısrarı yüzünden herkes boşandığımı öğrendi ve o servise her bindiğimde gözler benim üzerimde oldu. O da benle aynı serviste, sürekli şımarık hareketler yapıyor, bağırarak konuşuyor, sağa sola laf atıyor. Buna rağmen kimse ona bir şey demiyor. Ben bu durumu ustaya söyledim ve vardiyamı değiştirmelerini istedim. Onlar da “Vardiyayı değiştiremeyiz ama onu uyarırız” dediler. Uyarı aldıktan sonra iyice delirdi. Benim onu şikayet ettiğimi düşünüp daha fazla üzerime geldi. Artık taciz boyutunu aşmıştı. Diğer erkek işçilere benim onunla birlikte olduğum yalanını uydurmuş. Gizli gizli evimin önüne kadar gelip fotoğraf çekip göstermiş millete.
SERVİSTEKİ KADIN DAYANIŞMASI
Ben de en sonunda dayanamayıp servis hareket halindeyken ayağa kalkıp bunun yaptığı her şeyi bağıra bağıra anlatım, mesajlarını gösterdim. Üzerime yürüdü, beni dövmeye çalıştı. Erkek işçiler “Ya ayıp oturun yerinize” dediler sadece. Ama servisteki diğer altı kadın “Bu adam inecek, biz bu adamla aynı serviste yolculuk yapmayız! Ya o iner ya da biz” deyince o da inmek zorunda kaldı. Ortalık buz kesmişti ve neyse ki bu ikinci adımı zor da olsa attım. Sabah her şey fabrikada duyuldu, müdürler beni çağırdı, her şeyi anlattım. Ustabaşına “Neden vardiya değiştirmedin” diye kızdılar. Ama bu kadar, sadece vardiyam değişti. Bu adam bana karşı suç işliyor ama işten atılmıyor.
YENİDEN ÇÖKTÜ YAŞAMIMA
Bir gün işe gitmemek bizde atılma sebebi ama inatla bu tacizci korunuyor. Neyse en azından artık yüzünü görmeyeceğim dedim, kurtulduğuma sevinmiştim ki bir sabah eski eşimi fabrikanın önünde beni kovalarken buldum. İnsanlar araya girdi, onu tuttular, ben şok geçiriyorum. Karakolluk olduk, polis ifadelerimizi aldı. Eski eşim ifadeden sonra yanıma geldi, yeniden saldırmasın diye bir polis onu tutarken “Sen benim namusumu iki paralık ettin, sen fabrikadan adamları alıyorsun eve” dedi. “Hayır böyle bir şey yok, olsa bile sana ne” diyorum ama bir yandan ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Meğerse beni taciz eden işçi, eski eşime ulaşıp benim hakkımda dedikodu yapmış, bir sürü yalanlar söylemiş. Benim elinden zorla kurtulduğum eski eş yeniden çöktü yaşamıma.
Ben de bu yaşananlardan nasıl kurtulacağıma bir çözüm bulmak için Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine ulaştım. Çünkü artık tek başıma mücadele edecek gücüm yok. Uzun bir sohbet, sıcak bir karşılama ve uzanan dayanışma eli ile birlikte bu iki adamla mücadele edeceğim artık.
Fotoğraf: Freepik
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.