Salgın dolayısıyla ‘evde kal’ çağrıları yapılırken, işçiler halen toplu taşımalarda, toplu servislerde işe gidip gelmeye mecbur kalıyor. Mesai saatleri içerisinde çocukların bakımından, nerede kalacağına, ihtiyaçlarının giderilmesinden, uzaktan eğitimden nasıl faydalanacağına kadar bir sürü problemle boğuşan kadınlar üstüne çocuklarını salgından nasıl koruyacakları konusunda tedirginler. İşte kadınların anlattıkları:
İŞE ÇOCUĞUMU YANIMDA GÖTÜRÜYORUM
Özlem Bora / İşçi: Özel sektörde çalışıyorum. Son zamanlarda işsizlik ve geçim sıkıntıları yetmezmiş gibi bir de salgın çıktı. Son 6 aydır herhangi bir işyerinde düzen tutturamamamın sonucunda mecbur kalarak sigortasız, hiçbir güvencesi olmayan bir işe başladım. Fakat okullar tatil edilince çocuğumu kimseye bırakamadım. Hem işe ihtiyacım var hem de çocuğuma bakmam lazım. Çareyi çocuğumu yanımda işe getirmekte buldum. Her ne kadar iş ortamı buna müsait olmasa da mecbur kaldım. “Evde kal” çağrısı yapılıyor fakat bu benim gibi çalışmak zorunda olanlar için çok mümkün değil. Çünkü bizi bekleyen kiralar, ödemeler kapıda ve bunun çözümü için hiçbir yetkiliden açıklama duyamıyoruz. Hayatımızı devam ettirebilmek için şartlar ne olursa olsun sabah kalkıp işe gitmek zorunda olan on binlerce kadından biriyim, bu hepimizin sorunu…
KIZIM EVDE TEK BAŞINA
Yüksel Yıldız / büro emekçisi: Kızımı tek başına evde bırakıp işe gitmek zorunda kalan bir kadınım. Salgın sürecinde evde kalıp, kızımla beraber televizyon karşısında derslerimizi yapacağız, sonra güzel güzel oyunlar oynayacağız, onunla daha fazla vakit geçireceğim diye umut ediyordum. Ama maalesef ki öyle olmadı. Çünkü çalışmak zorundayım. İşe gitmezsem maaşım kesilecek, borçları, kredileri ödeyemeyeceğim. Ücretsiz izne çıkmak için patronumla konuşup, “beş gün de olsa evde kalayım kızımla” diye izin aldım. Bu beş gün bitecek ve ben işe geri döneceğim. Kendimi virüsten korumaya çalışacağım eve gelirken virüs kapıp kapmadığımı bilmeden. “Sevdiklerinizi koruyun, çıkmayın” diyorlar ama işe gidip gelmek benim OHAL’im olacak. Devlet bizi duyacak mı, bize ses verecek mi bilmiyorum. Dedikleri gibi aynı gemide olsaydık hepimiz evimizde kalıp gelecek kaygısı taşımadan, yarın ne yiyeceğini düşünmeden yaşardık bu süreci. Ama görülüyor ki fabrikalar atölyeler çalışmaya devam ederken bizler aynı gemide olamayacağız.
İlgili haberler
Salgın sürecinde çocuklara nasıl yaklaşmalı?
Çocuklar daha uzun süre evde kalacaklar gibi görünüyor. Bu olağanüstü tablo yetişkinlerden daha çok...
Çalışmam yaşamamdan daha önemliymiş
Eğer ben bu ülkenin bir vatandaşıysam, bu ülkede çalışıyorsam, vergimi veriyorsam, benim yaşama hakk...
A101 çalışanı: Bizim sağlığımızı düşünen yok!
A101 markette çalışan bir kadın anlatıyor: ‘Ekstra performans harcamamızı bekliyorlar fakat bizim vi...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.