Okurumuzun Sorusu:

Merhaba. 2 yıl 2 ay bir işyerinde çalıştım. Ocak ayı maaşımdan,1 gün eksik olduğu için, fazla mesai olmasına rağmen 200 TL gibi yüksek bir kesinti yaptılar. Ay 31 çekiyordu, doktora gitmiştim ve işbaşı kağıdım var. Bunu söylediğimde 6 ay bekledim ve ücretimi vermediler. Bu süre zarfında diğer işçiler bunu duyduğu için istifaya zorlandım. Bu süre zarfında sadece 5 gün yıllık izin kullandım. O da parça parça. Yıllık için ve eksik ücret gerekçesiyle haklı fesih yaptığımı ihtarname ile bildirdim. Arabulucuda anlaşamadık. Onlar da beni istifa olarak işten çıktı göstermişler. Bu sebeple de son maaşımı ve yıllık izin ücretimi de vermediler. Dava açsam kazanabilir miyim?

İş sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte işçiye hak kazandığı ama ödenmeyen ücret, fazla mesai ücreti, tatil günü çalışması ücreti gibi alacakları ile kullanmadığı yıllık izinlerinin ücretinin ödenmesi zorunludur.

Bu hakların ödenmesi bakımından iş sözleşmesinin nasıl sona erdiği önem taşımaz. İşçi istifa etmiş ya da haklı fesih yapmış olabilir veyahut işveren işçiyi tazminatlı ya da tazminatsız işten çıkarmış olabilir. Bunun hiçbir önemi yok. İş sözleşmesi kim tarafından ve nasıl sona erdirilmiş olursa olsun; yukarıda sıraladığım alacak kalemlerinin derhal ödenmesi zorunludur.

Okurumuza işten ayrıldıktan sonra son ayın ücreti ile kullanmadığı yıllık izin ücretleri ödenmemiş. Okurumuz haklı fesih yapmış ama işveren SGK’ya istifa olarak bildirmiş. Yukarıda belirttiğim gibi bunun hiçbir önemi yok! İşveren yasal olarak okurumuza çalıştığı sürenin ücretini ve kullanmadığı yıllık izinlerin ücretini ödemek zorunda!

Bu alacakların ödenmediği mahkemede kolaylıkla ispatlanabilir. Çünkü işveren mahkemede banka kanalıyla bu ödemeleri yaptığını ispatlamak zorunda. İşveren bunu ispatlayamayacağı için mahkemenin okurumuz lehine karar vermesi gerekir.

Gelelim haklı fesih meselesine. Okurumuzun haklı fesih gerekçesinin doğru olduğunu düşünüyorum. İşveren işçinin çalışmadığı, raporlu olduğu günün ücretini kesebilir. Ancak işverenin 1 günlük ücretten çok daha yüksek bir kesinti yaptığı anlaşılıyor. Ücretin eksik ödenmesi de haklı fesih nedenidir.

Dolayısıyla okurumuz ödenmeyen ücret, kullanılmayan yıllık izin ücreti gibi haklarının yanı sıra açacağı davada kıdem tazminatını da talep edebilir. Öte yandan okurumuz işverenin SGK’ya yaptığı hatalı bildirim nedeniyle işsizlik ödeneği de alamamıştır. Okurumuz davada bunu da ayrıca isteyebilir. Mahkeme okurumuzun feshinin haklı olduğuna karar verirse; ücret ve yıllık izin ücretinin yanı sıra ayrıca kıdem tazminatı ile mahrum kalınan işsizlik ödeneğinin ödenmesine de hükmedebilir.

Sonuç olarak:

1) Ödenmeyen son ayın ücreti, eksik ödenen ücret ve kullanılmayan yıllık izinlerin ücreti her koşulda ödenmek zorundadır. Okurumuzun feshinin haklı ya da haksız olduğu önem taşımıyor.

2) Okurumuzun ayrıca kıdem tazminatı ve mahrum kaldığı işsizlik ödeneğini işverenden alabilmesi için mahkemenin okurumuzun feshinin haklı olduğu yönünde karar vermesi gerekiyor.

3) Okurumuz tüm bu alacakları için dava açtığında mahkeme okurumuzun feshinin haklı değil haksız olduğuna hükmetse ve bu yüzden kıdem tazminatı ve işsizlik ödeneğinin ödenmesi talebini reddetse dahi, mahkemenin ödenmeyen ücret ve yıllık izin ücretlerinin ödenmesine hükmetmesi gerekir.

Yani okurumuz dava açtığında okurumuzun tüm talepleri kabul edilebileceği gibi, okurumumuzun taleplerinin bir kısmı kabul edilip bir kısmı reddedilebilir.

Mahkemenin okurumuzun lehine karar vereceğinin garantisini vermemiz mümkün değil. Kararı mahkeme verecek. Ama ortada her koşulda ödenmesi zorunlu olan alacak kalemleri var. Öte yandan okurumuzun güçlü bir haklı fesih gerekçesi de var.

Dolayısıyla okurumuza iş hukukunda uzman bir avukat ile anlaşarak dava yoluna gitmesini tavsiye ediyorum.