Okurumuzun Sorusu:

Merhabalar. 1 yıl 2 ay 23 gündür bir özel eğitim kurumunda belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmakta idim. 13 Haziran Pazartesi günü nikah kıydım. Bu süreçte kurumuma yazılı veya sözlü herhangi bir bildirimde bulunmadım.21 Haziran’da 21 Haziran tarihli noterden evlilik nedeniyle iş akdi feshi ihtarnamesi gönderdim. 22 Haziran sabah 10’da mail kuruma ulaşmış ve okunmuş. Ardından işverenimi arayıp bilgi verdim. Sonra yüz yüze görüştük ihtarnamenin bir nüshasını götürdüm fakat bakmak istemedi. Bu şekilde ayrılamayacağımı ihtarname henüz elimize ulaşmadan (bana da bir avukat noterden ihtar çektikten sonra işe gitme demişti) ihbar süresinde çalışmam gerektiğini söyledi. Arabulucuya vereceğini geçmişte pandemi döneminde 17 günlük kapanmada çalışmadan maaş vermişti, onu geri alacağını söyledi... Bu süreçte izlediğim yolda bir hata var mı arabulucuya verirse bana zararı ne olur? Bir de kurumda çıkışımı vermemişler hâlâ. Teşekkürler.

Öncelikle bir noktayı açıklığa kavuşturalım. Evlilik nedeniyle fesih, “derhal” yapılabilen, ihbar süresi kadar önce haber verme, ihbar süresi kadar çalışma ya da ihbar tazminatı ödemeyi gerektirmeyen bir fesih biçimidir.

Kadın işçi, evlilik nedeniyle iş akdini feshettiğini işverene bildirdiği anda iş akdini feshetmiş olur ve yasal koşullarını sağlıyorsa kıdem tazminatına hak kazanır. Detaylar bu yanıtımızda mevcut: Evlilik nedeniyle fesihte ihbar süresi yok

Öte yandan iş sözleşmesinin feshinde noterden ihtar çekme zorunluluğu da yoktur: Fesihte noter şartı yok! 

Okurumuz iş sözleşmesini 21 Haziran’da noterden ihtar çekerek sona erdirmiş. İhtarnamenin noterden işverene ulaşmasının 1-2 gün alabileceğini göz önünde bulundurarak, işverene ihtarın (fesih dilekçesinin) bir örneğini elektronik posta ile gönderdiği gibi bir de elden vermek istemiş. Sonuç olarak okurumuz 3 farklı yolla işverene bildirimde bulunmuş.

Bu gerçekler karşısında işverenin “noterden ihtar elime geçmedi, ihbar süresi kadar çalışmak zorundasın” iddiası, hukuki bir dayanaktan yoksun olmasının yanı sıra gülünçtür.

Okurumuz iş sözleşmesini feshetmiştir. İş sözleşmesi sona ermiştir. Okurumuz 1 saat daha çalışmak zorunda değildir. İşveren okurumuza kıdem tazminatı ve diğer yasal haklarını (içerideki ücret, kullanılmayan yıllık izin ücreti vb.) derhal ödemekle yükümlüdür.

İşveren okurumuzdan ihbar süresi kadar çalışma ya da ihbar tazminatı talep edemeyeceği gibi pandemi sırasında kendi iradesiyle çalışma karşılığı olmadan yaptığı ödemeyi de geri talep edemez. İşveren arabulucuya gittiği ya da dava açtığı takdirde -mahkemenin tüm hukuk ve yasa kurallarına aykırı akıl almaz bir karar vermesi ihtimali dışında- hiçbir şey alamayacağı gibi bir de arabulucu ve dava masraflarını üstlenmek zorunda kalacaktır. Açıkçası, işverenin böyle bir yola başvurma niyetinin de olmadığını, işverenin asıl amacının okurumuza gözdağı vererek, okurumuzun kıdem tazminatının üzerine yatmaya çalıştığını düşünüyorum.

Sonuç olarak bu aşamada arabulucuya başvurabilecek taraf okurumuzdur. İşveren arabulucu aşamasında okurumuzun alacaklarını ödemezse, okurumuz dava yoluna giderek tüm yasal haklarını faiziyle alabilir.