Kocaeli Darıca'da bulunan Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde buluşan yemekhane işçileri, taleplerini hastane önünde haykırdı.

"Hastane işçisi köle değildir", "Birleşe birleşe kazanacağız" ve "İnsanca ücret istiyoruz" sloganları atan işçilere, Emek Partisi ve TMMOB MMO Gebze Temsilciliği de destek verdi. Hastane önünde basın açıklamasını yapan Gıda-İş Genel Başkanı Olcay Ozak, "Hastane yemekhanesinde asgari ücretle çalışan taşeron işçiler, aldıkları maaşlarla geçinemiyor. Asgari ücretin insanca yaşayabilecek bir düzeye yükseltilmesini istiyoruz. Açlık sınırının 20 binlere dayandığı, yoksulluk sınırının 65 bin TL rakamına tırmandığı günümüzde yemekhane işçileri 17 bin 2 liraya nasıl geçinsin?" dedi.

"Yıllardır DİSK/Gıda-İş Sendikası olarak 'Hastane yemekhane işçilerini kadrosuz, güvencesiz çalıştıramazsınız' diye sokaklarda, meydanlarda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz" diyen Ozak, "Son olarak üyemiz yemekhane işçileriyle TBMM'ye giderek başta hastane yemekhane işçilerinin ve genelde yüz binlerce taşeron işçinin yaşadığı mağduriyeti yüksek sesle Mecliste tartıştırdık. Ama işin muhatapları taşeron işçiyi görmek ve duymak istemiyor" dedi.

"ELİMİZDE AVUCUMUZDA OLANA GÖZ DİKTİLER"

Hastane yemekhane işçilerinin maaşları erimeye, borçları artmaya devam ederken bir de Eylül'de okulların açılacağını hatırlatan Özak, "Okul masrafları 3 buçuk kat arttı. Çanta, defter, servis ücretlerini veremez hale geldi emekçiler! Veliler çocuklarını okula bu sene de aç gönderecekler. Beslenme çantalarına doyurucu bir besin koymak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bizleri açlıkla yüz yüze bırakacaklarını ve buna dayanmamız gerektiği yönündeki açıklamalarını şiddetle protesto ediyoruz! Sizleri bizim maaşlarımızla bırakalım 1 ay, bir gün dahi geçinemezsiniz. Sizin maaşlarınız asgari ücretin 15-20 katı! Siz bize insanca yaşayacağımız bir ücreti layık görmediğiniz gibi elimizde, avcumuzda olanlara da göz dikmiş durumdasınız" diye konuştu.

"MAAŞLARIMIZA ZAM İSTİYORUZ"

Tüketim malzemelerine zam yağmurunun devam ettiğini belirten Ozak, "Akaryakıta, elektriğe, doğalgaza peş peşe gelen zamlar iğneden ipliğe her şeye zam anlamına gelmektedir. 2024 Ocak ayında aldığımız 17 bin 2 liranın 4-5 bin lirası cebimizde eridi. Mehmet Şimşek'in hazırladığı ekonomik reçeteye göre yıl sonuna kadar 17 bin liranın yarısı elimizde kalırsa ne ala! Maaşımız cebimize girmeden vergisi kesiliyor, Patronlarınsa asgari ücretliler kadar dahi vergi vermediğini her gün okuyoruz! Enflasyonun sebebi işçiler değildir. Aşırı kâr hırsı ve bir avuç zenginin ülkenin kaynaklarına çökmesidir. Memleket ekonomisinin 2024'ün ilk 4-5 ayında yüzde 5,7 büyüdüğü bir ortamda biz hastane yemekhane işçileri de büyümedeki payımızı istiyoruz! Enflasyon ve zamlarla çalınan haklarımızın telafi edilmesi için maaşlarımıza zam istiyoruz! Çalışarak aldığımız maaşla geçinemiyoruz. Eşimiz, çocuğumuz çalışmasa gerçekten açlıktan ölürüz. Asgari ücret olarak yatan maaşlar kredi kartlarımızın asgarisini ödeyen, kartlara takla attıran bir aparat işlevini görür hale geldi. Kredi kartlarına olan borcumuz günden güne artmakta ve bizi borç sarmalının içine çekmektedir. 40-50 bin TL alan hastane çalışanlarının dahi geçim zorluğu yaşadığı bu ortamda biz asgari ücret alıyoruz. Onların aldığı maaş yüksek değil, ülke şartlarında ortalama bir yaşam sürmeye ancak yetiyor. Sağlık sektörünün bir halkası olarak biz hastane yemekhane çalışanlarının asgari ücretle geçinmeye mecbur bırakılması kabul edilir değildir" dedi.

"ARTIK YETER!"

"Seçimden seçime bizi, 'kadro vereceğiz' diye beklentiye sokup umudumuzu çaldılar. Şimdi örgütlenerek mücadele etmekten başka bir seçeneğimiz kalmadı" diyen Ozak, "Hal böyleyken bizlere hala 'sabredin, vereceğiz, yapacağız' deneceğini biliyoruz, sabır taşı çoktan çatlamıştır" dedi. Ozak, yemekhane işçilerinin taleplerini de şöyle sıraladı:

◾Maaşlar derhal yükseltilsin,

◾Maaş promosyonlarının işçiye iadesi sağlansın,

◾Kadrolu ve güvenceli bir çalışma ortamı tesis edilsin,

◾Vergide adalet sağlansın.

Fotoğraflar: Evrensel