Yarınların umudu için daha çok dayanışma!
'Mücadele inancıyla yan yana gelmenin zorunluluğunun farkında olan kadınların, her gün yeni kız kardeşleriyle buluşmasının, dayanışmayı büyütmesinin hikayesiydi bu şölen'

Yılların mücadelesiyle bütün sokaklarının arşınlandığı bir mahalle Esenyalı. Çarşısından pazarına, esnafından parklarına, tekstil atölyelerinden işçi duraklarına kadar arşınlayanlar ise; Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nin mücadeleci kadınları...

Mahalledeki her soruna karşı birlik ve dayanışma içerisinde, her gün sözünü en önde söyleyen Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği bu sene de birliğini, sonsuz renk kartelası ile yepyeni yüzleriyle güçlendirerek çıktı sahneye. Mücadele inancıyla yan yana gelmenin zorunluluğunun farkında olan kadınların, her gün yeni kız kardeşleriyle buluşmasının, dayanışmayı büyütmesinin hikayesiydi bu şölen.

'YAŞAYAN BİZSEK YÖNETEN DE BİZ OLMALIYIZ'

Şölen alanının hazırlanması, arkada en güzel müziklerin eşliğiyle kadınların salonu düzenlemesi ile başladı. Salon, rengarek elbiseleriyle erbane korosunun sahne öncesi hazırlıkları ile daha da ısındı. Şölen saati yaklaştıkça salona şen kahkahaları ve güler yüzleriyle kadınlar birer birer giriş yaptı. Salonda bizi, bir yanda dernek üyesi kadınlar diğer yanda el emeği ürünler ve yemeklerle dolu, dayanışma için kurulan masalar karşıladı. Salonun her tarafında birçok kadının kucaklaşması ile şölen alanı dolup taşmış, dayanışma sloganları ile şölen başlamıştı.

Açılış konuşmasında genç kadın arkadaşların sunumu, “Hoş geldiniz” demekten çok ötesini sundu bizlere. Bugün kadınların yan yana gelmeye ne kadar ihtiyaç duyduğunu ve bu ihtiyacın birleştirici gücü olan derneğin mücadele çağrısına şölendeki kadınların ayna tuttuğunu ifade ettiler.

Devamında sesleri ile mücadeleye ses veren Erbane korosu sahneye çıktı. “Erbanenin sesi, ülkemizde ve dünyada yaşanan bütün sorunların karşısında bir mücadele çağrısıdır” dedi kadınlar. Hem sözünü söyledi kadınlar, hem de bir halayın çemberinde kavuşturdu ellerini birbirine...

Etkinlik, dernek başkanı Adile Doğan’ın söz almasıyla devam etti. Doğan, yerel seçim sürecinde kadınların yaşadığı sorunlar karşısında “Yaşayan bizsek, yöneten de biz olmalıyız” diyerek kadınların yerel yönetimlerde söz sahibi olması gerektiğini yineledi. Kadınların emeğiyle, mücadelesiyle yıllardır, her koşula rağmen ayakta ve her geçen gün güçlenerek örnek olarak bir derneğin sözü de herhalde emekten yana yerel yönetimlerin olması gerektiğinden başka bir şey olamazdı...

'AYNI SÖMÜRÜ ÇARKININ İÇİNDEYİZ'

Şölen, kadınların kendilerini anlatan her bir cümlesinde ayrı bir coşkuya kavuşuyordu. Şölen alanı saatler ilerledikçe daha şen, daha umut vericiydi.

Sahne ise dayanışma gösteren sanatçıların hünerleriyle devam ederken, bir yandan da mahallenin mücadeleci kadınları tek tek söz almaya devam ediyordu.

“Birlikte değiştirelim”, “Yan yana gelelim”, “Yerel yönetimlerde söz sahibi olalım” çağrıları, mahallelerdeki muhtar adayı ve azalar üzerinden birer birer yükseliyordu. Adeta bir koro eşliğinde söylüyordu kadınlar; “Yaşasın Kadın Dayanışması, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!”

Salonda 1000’e yakın kadın vardı. Sendika temsilcilerinden fabrika işçilerine, muhtar adaylarından belediye başkan ve meclis üyesi adaylarına, genç kadınlardan mahallenin emekçi kadınlara uzanan masaların renkliliğini düşünürken, genç bir metal işçisi kadın mikrofonu şöyle almıştı eline:

“Biz kadınlar aynı sorunları yaşıyoruz. Sorunlarımızın aynı olduğu yerde, çözümün farklı olmasını beklememeliyiz. Ben bir fabrikada çalışıyorum. Çalıştığım fabrikadan arkadaşlarım da burada. Diğer fabrikalardan çokça işçi kadın bugün burada. Aynı sömürü çarkının içerisinde olan biz kadınlar birleşmek ve birbirimize güvenmek zorundayız. Bu dayanışma şöleninde yan yana gelen 1000 kadın, yarın fabrikalarımızda bu güven ve dayanışma ile sorunlar karşısında mücadele etmek zorundayız. Yaşasın kadın dayanışması!”

Kadınlar salondan ayrılırken, bütün kız kardeşlerine seslenerek yarınların umudu için “daha çok birliğe, dayanışmaya ve mücadeleye” dediler.

‘Mücadeleniz, mücadelemdir’
Naz // Tuzla
19 yaşında bir tekstil isçisiyim. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne özel Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği bir şölen düzenledi. Adımlarımın beni koşarak götürdüğü o gün hayatım boyunca ilk defa 8 Mart’ı kutlayacaktım. Çok mutluydum. Yüzlerce kadını bir arada görmek çok güzel bir duyguydu. Mücadele vermekten vazgeçmeyen kadınlar vardı. “Evet, kurtuluşumuz bu” dedim. Patronların olmadığı, koltuk derdinin olmadığı bir ortam. Huzur dolu... Farklı hayatlardan insanların buluştuğu, işçilere güç veren bir şölen olmuştu. Kadınların eşleriyle gelmediğini görmek, dimdik ayakta durması bana bir işçi olarak güç verdi. Mücadelemize o birlikteliği katmak için dişi, tırnağı ile emek veren herkese çok teşekkür ederim. Bana kadınlar isterse her şeyin güzel olacağını gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Mücadeleniz, mücadelemdir.


Genç kadınlar bir araya!
İrem Naz Polat // Turgut Özal Anadolu Lisesi
Bu satırlarda size genç bir kadın olarak 8 Mart’ın önemi, bana ne hissettirdiğini paylaşmak istiyorum.
Genç bir kadın olarak haklarım olduğunu bilmek, bu hakların ne kadar zor şartlarda kazanıldığını ve birçok genç kadını bir arada görerek yalnız olmadığımı bilmek gurur verici bir andı. Yan yana geldiğimizdeki güçlü olma duygusu ve değerli olduğunu bilmek hepimizi mutlu etti. Şenlikte birçok birbirini tanımayan genç kadın bir araya geldi. Tanıştı, halaylar çekildi, şarkılar söylendi, konuşmalar yapıldı. Bunların hepsi bize mücadeleye devam etmenin gerektiğini, haksızlığa karşı susmamak, kendini geliştirmek gerektiğini hatırlattı. Kadınlar ayakta ve birlikte durdukları sürece susturulamaz, susturulamayacak.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Esenyalı'da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Şöle...

Şiddete, sömürüye, ayrımcılığa karşı eşit, özgür ve insanca bir yaşamı birlikte kuralın şiarıyla 100...

Esenyalı'da kadınlar katledilen Sevilay Karlı için...

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, boşandığı erkek tarafından katledilen Sevilay Karlı ve katledilen...

Esenyalı’da bir yılda 4 bini aşkın yoksulluk ve şi...

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nin 2023 yılı raporu, kadınların içine itildiği yoksulluk ve şiddet...