Yalova Kadın Platformu, KESK Yalova Şubesi ve Yalova Kadın Meclisleri çağrısıyla Cevdet Aydın Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, Hükümetin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme hamlesine karşı İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıktı. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak kadın katliamlarına ortak olmaktır. “İstanbul Sözleşmesi vazgeçilmezimizdir.” diyen kadınlar iktidara da seslenerek, “Eşit ve özgür yaşayabilmek için, bütün kadınların geleceği için yaşam hakkımızı savunmak için İstanbul Sözleşmesinden çıkmayın! İstanbul Sözleşmesi vazgeçilmezimizdir” dedi. 

2010 yılından bugüne kadar kadın cinayetleriyle katledilen kadınların isimlerinden oluşan bir döviz taşıyan kadınlar tek tek öldürülen kadınların isimlerini okumak istedi. Polisin eylemin uzamasına izin vermemesi üzerine açıklamalarını yapan kadınlar, isimleri okumaya yarın devam edeceklerini söyledi. Kadınlar açıklamalarında şunları söyledi:

“Erkeklerin şiddet ve katletme dahil her yaptıklarının hem meşru hem de makul sayıldığı bir düzende, kadınlar her an her saniye zarar görmeden nasıl yaşarım hesabı yaparak yaşamak zorunda kalıyorlar. Bunun nasıl ağır bir yük olduğunu hayal edebiliyor musunuz? Eşit ve özgür yaşayabilmek en temel insan hakkıdır. Bizler, işyerlerinden, evlerden, üniversitelerden, fabrikalardan, atölyelerden yaşama hakkımızın gasbedilmesine itiraz etmeye geldik. 2011 yılında imzaya açılan İstanbul Sözleşmesi’ni onaylayan ilk ülke Türkiye olmuştu ve iktidarın o dönemde sözleşmeye atıf yapan sözleri bile kadın cinayetlerinin gerilemesine yol açmıştı. Şimdi bize hayatlarınızdan vazgeçin diyorlar. Nasıl vazgeçeriz? İktidara seslenmeye devam ediyoruz; İstanbul Sözleşmesi için buradayız! Çünkü İstanbul Sözleşmesi her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddeti ve şiddet tehdidini ve ayrımcılığı önler. İstanbul Sözleşmesi yaşatır! İstanbul Sözleşmesi eşit vatandaşlığın garantörüdür. Devletlere, devletin tüm aygıtlarını işleterek kadına karşı şiddeti ortamdan kaldırmak için her türlü tedbiri alma yükümlülüğü getirir. Sözleşmenin gereğini yapmayan devletlere hesap sorar, şiddet mağdurlarının uğradığı zararın tazmin edilmesini sağlar. Şiddet, taciz, tecavüze uğrayan kadınların korkmadan şikayetçi olmalarının önünü açar. Sözde namus ve töre cinayetleri adı altında işlenen kadın cinayetlerinin önüne geçer. Çocukları korur. Şiddetsiz yaşam en temel insan hakkıdır. Kadınlar bu haktan mahrum edilemez. İstanbul Sözleşmesi kadınların eşit yurttaş olma hakkını ve en temel yaşam haklarını korur. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak kadın katliamlarına ortak olmaktır. İstanbul Sözleşmesi vazgeçilmezimizdir. Buradan bir kez daha iktidara sesleniyoruz. Eşit ve özgür yaşayabilmek için, bütün kadınların geleceği için yaşam hakkımızı savunmak için. İstanbul Sözleşmesinden çıkmayın! İstanbul Sözleşmesi yaşatır! İstanbul Sözleşmesi vazgeçilmezimizdir!”