Buse Aydın, müebbet hapis cezasına çarptırılmış bir trans mahkum. 24 yıldır cezaevinde ve trans kimliğine rağmen Tekirdağ Erkek Cezaevinde tutulan Buse, “güvenliğinin sağlanamayacağı” iddiasıyla ise hücrede tutuluyor.

Bir kez eğitim araştırma hastanesi bir kez de Adli Tıp Kurumundan “Cinsiyet geçişinin ruh sağlığı açısından zorunlu olduğuna” dair raporlar olmasına rağmen Adalet Bakanlığı ameliyat olmasını engelliyor.

Alınan mahkeme kararları, hastane raporları ve cezaevindeki işkencelere karşı Buse, pek çok kez açlık grevi yaptı ve ölüm orucuna girdi.

Buse’nin avukatı Eren Keskin ve Buse’nin arkadaşları İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesinde bugün yaptıkları açıklamada, Buse’nin bedenine zarar verdiği, Metris Cezaevi Rehabilitasyon

Merkezinde olduğu bilgisini paylaştı. Haseki Eğitim Araştırma Hastanesinden gelecek raporu beklediklerini söyleyen arkadaşları, “Ameliyatın ücretsiz karşılanması raporu hastaneden çıkmazsa Buse için dayanışma kampanyası başlatacağız” diye konuştu.

BUSE’NİN HAYATI SÖZ KONUSU

İlk olarak konuşan Eren Keskin, “Medeni Kanunu’na göre bir insan cinsiyet uyum ameliyatı olmak istiyorsa böyle bir hakkı var. Ancak Buse bir siyasi hükümlü” diye konuştu. Alınan raporlara rağmen Bakanlığın ameliyatın hayati olmadığını, ameliyatı isterse kendisinin yaptırabileceği cevabını verdiğini ifade eden Keskin, “Buse 47 yaşında. Anayasanın kanun önündeki eşitlik ilkesinden açıkça yararlandırılmıyor. Cezaevlerinde bulunan bazı adli trans kadınlar bu ameliyatı gerçekleştirdiler ancak Buse’nin ameliyatı açıkça engelleniyor. Bunun hiçbir hukuki dayanağı yok. Türkiye Cumhuriyeti hem kendi iç hukukuna hem de imza attığı uluslararası sözleşmelere aykırı davranıyor. Buse defalarca açlık grevine ve ölüm orucuna yattı. Dışarıdaki mücadeleye inandığı için ara verdi. Ancak kendi vücuduna zarar verdi. Acilen Buse’nin ameliyatının yapılmasını istiyoruz, çünkü Buse’nin hayatı söz konusu” şeklinde konuştu.

YAŞAYABİLMESİ İÇİN DAYANIŞMAYA VE GÜCE İHTİYACI VAR

Keskin’den sonra Buse’nin arkadaşları adına konuşan Derya Özata da Buse’nin maruz bırakıldığı ve 6 yıldır mücadele ettiği ayrımcılık dolu sürece, trans kadınların hem hapishanelerde hem de toplumsal yaşamda maruz bırakıldığını söyledi. Adalet Bakanlığı tarafından aylardır uzatılan sürecin, güvenlikleri sağlanması gerekirken tecrit koşullarında tutulan trans kadınlara dönük bütünlüklü bir şiddet politikasının sonucu olduğunu belirten Özata şöyle devam etti: “Bu şiddet döngüsüne karşı ses çıkartmak gerekiyor. Hapishanelerdeki transfobi ve tecrit koşulları transların psikolojik ve bedensel bütünlüklerini tehdit etmekte ve zarar vermektedir. Bizler Buse yaşasın istiyoruz. Buse’nin yıllardır direndiği bu işkenceye hem bedeninin hem de psikolojisinin dayanacak gücü kalmadı. Buse, 27 Temmuz 2019 günü Adalet Bakanlığının keyfi tutumuna tepki olarak bedenine zarar verdi ve cinsel organını kesti. Metris Hapishanesine sevki gerçekleştirilen Buse’nin durumu şu an daha iyi. Buse’nin yaşayabilmesi için dayanışmaya ve güce ihtiyacı var. Tüm LGBTi+’ları ve LGBTİ+ fobi karşıtlarını, kuracağımız dayanışma ağına destek vermeye çağırıyoruz.”

Buse Aydın ile ilgili süreci Twitter’da @buseyasasin hesabı ve #BuseYaşasın hashtagi üzerinden takip edebilirsiniz.