Ücretli öğretmenler: 'Geçinemiyoruz, güvencemiz yok'
İzin alamıyor, yazın işsiz kalıyor, güvencesizlikle yaşıyorlar, maaşları geç yatırılıyor. Güvencesizliğe tepki gösteren İzmir'den ücretli öğretmenler Ekmek ve Gül'e konuştu.

İzmir'de bir ortaokulda görev yapan özel eğitim öğrencilerine ders veren ücretli öğretmenler, yıllardır süren güvencesiz çalışma koşullarına ve ayrımcılığa karşı isyan ediyorlar. KPSS puanı yüksek olmasına rağmen atanamayan, hastalığında rapor bile alamayan, yaz aylarında sigortasız kalan öğretmenler; bir yandan eğitim veriyor, diğer yandan hayatlarını sürdürebilmeye çalışıyor. Ek ders ücreti karşılığında çalışan bu öğretmenler, “Mevsimlik işçi gibiyiz”, “İzin bile alamıyoruz”, “Yarın işimiz olacak mı bilmiyoruz” diyerek yaşadıkları güvencesizliği dile getiriyorlar. Ekmek ve Gül'e konuşan ücretli öğretmenler kadınlara 'müjde' olarak sunulan esnek çalışmanın gerçeklerini anlatıyor.

‘ANNEMİ HASTANEYE GÖTÜRMEK İÇİN İZİN BİLE ALAMIYORUM’

Emine: “3 yıldır ücretli öğretmenlik yapıyorum. 33 yaşındayım. Edebiyat mezunuyum. Atanamadığım için mecburen bu yola başvurdum. Bu iş sürekli yapılacak bir iş değil, aynı zamanda ders çalışıyorum. Şartlar çok kötü, bari sigortamız tam olsaydı. Ek ders üzerinden değil de en azından sabit bir ücret üzerinden maaşımız yatarsa iyi olur. Sigortamız tam yatsın istiyoruz. Hastalandığımızda rapor alamıyoruz, ücretimiz kesiliyor. Puanım 80,5 olmasına rağmen atanamıyorum. Daha kaç puan almam gerekiyor? Ben tek çocuğum, annemin hastalıkları oluyor. Annemi hastaneye götürmek için izin bile alamıyorum.”

‘DÖNEM BİTİNCE TEKRAR İŞE ALINIP ALINMAYACAĞIMIZI BİLMİYORUZ’

Bilgehan: “8 yıldır ücretli öğretmenlik yapıyorum. Sosyal bilgiler öğretmenliği mezunuyum, yan dal da Türkçe. Hayalim 6 yaşından beri öğretmen olmaktı. Kendi çabalarımla dershaneye gitmeden evde çalıştım ve Anadolu Öğretmen Lisesine gittim. Sonrasında eğitim fakültesini bitirdim. Maaşımız en az 40 bin lira, olmalı sigortamız 12 ay yatmalı. Yaptığımız iş çok zor. Dönem bittiği zaman işe tekrar alınıp alınmayacağımız da belli değil çünkü buralarda çok fazla torpil işliyor.”

‘MEVSİMLİK İŞÇİ GİBİ ÇALIŞIYORUZ’

Oya: “33 yaşındayım. Sosyoloji bölümü mezunuyum ve çocuk gelişimi ön lisans diplomam var. Zaten aldığımız ücret çok düşük, bir de üzerine yol parası ödüyoruz. Mevsimlik işçi gibi çalışıyoruz; yazın üç ay boyunca ne maaş alıyoruz ne de sigortamız devam ediyor. O dönemde tamamen boşta kalıyoruz. Sosyal haklarımız yok. Kadrolu öğretmenlerin katıldığı hizmet içi eğitimlere biz de katılmak istiyoruz ama bize bu hak tanınmıyor.”

‘HERKES ATANMAK ZORUNDA DEĞİLSE BİZ NASIL GEÇİNECEĞİZ?’

Gülay: “Evliyim, bir çocuğum var, 34 yaşındayım. Burada çalışmak için halk eğitimden belge aldık. Zaten öğretmenim, formasyonum var. 4 yıldır ücretli öğretmenlik yapıyorum. Fen bilimleri alanında ücretli öğretmenlik yapamadım, başörtülü olduğum için alınmadığım okullar var. Hala KPSS'ye hazırlanıyoruz, hepimiz lisans mezunuyuz. ‘Herkes atanmak zorunda değil’ diyorlar. Peki biz nasıl hayatımızı sürdüreceğiz? Ücretli öğretmenlik yapıyoruz. Asgari ücreti geçtik diye vergi dilimine giriyoruz. Maaşlar zamanında yatmıyor. Maaş yatımının belli bir günü olmalı. Bir de ben 2019 KPSS mağdurlarından biriyim.”

‘EMEKLİ MAAŞIM YETSE ZATEN ÇALIŞMAZDIM’

Hülya: “Emekliyim. Ek iş olarak çalışma hayatına tekrar döndüm. Okul öncesi öğretmeniyim. Kızıma özel ders aldırıyorum. İlk zamanlar yetiyordu aldığım ücret artık yetmiyor. Emekliler normal ücretlilerden daha az maaş alıyor. Kesintiler daha fazla oluyor. Emekli maaşım yetse zaten çalışmazdım.”

Görsel: Canva Pro Yapay Zeka Görsel Oluşturma Aracı