Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde Prof. Dr. H.B., sahibi olduğu hayvan hastanesinde 23 yaşındaki veteriner hekim Ç.B’ye cinsel saldırı suçundan yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Tutukluluk taleplerini reddeden mahkeme heyeti davayı, 10 Haziran 2020 saat 10.00’a erteledi.

Ankara Adliyesi 31. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, dava önce savcı tarafından re’sen serbest bırakılan sanık H.B. “nitelikli cinsel saldırı”, “cebir ve tehdit ile hürriyeti yoksun kılma”, “tehdit”, “hakaret” suçlarından hakim karşısına çıktı. H.B’nin hayvan hastanesinde asistanı olan S.D. ve jinekolog H.Ş. ise yardım ve delil karartmaktan yargılanıyor.

Duruşma öncesi Ankara Kadın Platformu üyeleri ve Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi öğrencileri adliye önünde basın açıklaması yaparak duruşmaya geçti. Salona sığmayan kadınların yanı sıra HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ve CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer de duruşmaya katıldı.

2010’DA H.B. HAKKINDA CİNSEL SALDIRI ŞİKAYETİ GELMİŞ

Tanık ifadelerinin dinlendiği duruşmada sanık avukatlarının talepleri üzerine dinlenen tanıklar H.B’nin cinsel saldırısına uğrayan Ç.B’yi “İşlerini düzgün yapmıyordu. İçki ve sigara içtiğine şahit oldum ve Ç.B'nin ailesi bunu bilmiyordu” diye suçlaması dikkat çekti.

Tanık olarak dinlenen Veteriner Hekimleri Derneği Genel Başkanı Yalçın Köksal, 2010 yılında H.B. hakkında kendilerine şikayet geldiğini mevzuat, disiplin ve meslek kurallarına uymadığı gerekçesiyle rapor tutulduğunu ifade ederek “Cinsel saldırı suçu da mevcuttu ancak şikayet eden kişiler yazılı ifade vermediği için suç duyurusunda bulunamadık. Kulağımıza ise öğrenciler tarafından da hep bu tarz söylentiler gelir” dedi.

‘ÖĞRENCİLERDEN BİRÇOK ŞİKAYET ALDIK’
Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde öğretim üyesi ve aynı zamanda üniversitenin cinsel taciz biriminde yer alan tanık Tamay Başağaç, “Şikayet için gelen öğrenciler oldu ama çekiniyor ve korkuyorlardı resmiyete dökemedik. Öğrenciler ‘başımıza bir şey gelir’ diye endişeleniyorlar. Herhangi bir soruşturma başlatamadık. Ama birçok şikayet aldık” ifadelerini kullandı.

Tanık olarak dinlenen işyerinde çalışan 2 kişi ve kliniğe köpeklerini getiren bir kişi de Ç.B’nin işini iyi yapmadığını, hastanede sigara ve alkol aldığını gördüklerini ileri sürdüler.

‘HATA YAPMAM TECAVÜZE UĞRAYACAĞIM ANLAMINA MI GELİR!’

Ç.B. dosyaya gelen görüntülerin bir kısmının silindiğini ifade ederek, “Ankara Şehir Hastanesinde sperm hücreleri belirlenmişti ancak karşı taraf yalanlıyorlar. Tanık olarak dinlenen kişiler ile ise aralarındaki para ilişkilerinin devam ettiğini ve benim aleyhimde tanıklık ettiklerini düşünüyorum. Ben mesleki hata yaptığımı kabul etmiyorum ama yapmış da olabilirim, hata yapmam tecavüze uğrayacağım anlamına mı gelir” diye tepki gösterdi. “Anlatmak istiyorum” diye ağlayarak konuşmaya devam eden Ç.B, “Adli Tıp Kurumunda ve sonrasında belgeler olmasına rağmen yaşadığım olayın bu kadar basitleştirilmeye çalışılmasını anlamıyorum” dedi.

‘ELİMİZDE DELİLLER VAR’

Ç.B'nin avukatı Aslı Arıhan Koçak, delillerin karartıldığını düşündüklerini söyleyerek “Tutuklamayla ilgili yeteri kadar delilin oluştuğunu düşünüyoruz. Karşı taraf başından beri ‘ben ellemedim’ diyor ama elimizde deliller var. Ayrıca müvekkilimden alınan kan örnekleri böyle adli bir vakada 3 gün içinde atılıyor. Yargılamayla dalga geçer gibi telefonları temizleyip karakola getirmişler” diye konuştu. Böyle dosyalarda kadınların tecavüze uğradığını kolay ifade edemediğine dikkat çeken Koçak, “Ç.B. birçok kadının yapamayacağını yaptı ve cesur oldu. H.B. hakkında zaten bu gibi durumlardan 6 ay meslekten men cezası da var. Hiç kimse akşam birlikte çalıştığı birini sabahına jinekolağa götürüp ‘birlikte olduk mu olmadık mı’ diye anlamaya çalışmaz. Bekliyoruz ama kişisel hakaret ve suçlama dışında bir söylemleri yok” dedi.

Aile Sosyal Hizmet ve Çalışma Bakanlığı'ndan katılan avukatlar sanık avukatların dinlenmesini istedikleri tanıkların ağız birliği ettiğine dikkat çekerek, sanıkların tutuklu yargılanmasını istedi.

Ç.B YAŞADIĞI CİNSEL SALDIRIYI YORUMLUYORMUŞ!

Sanık H.B’nin avukatı Hatice Çağlar, hastanedeki verilerin kendi lehlerine olduğunu bu yüzden de H. B’nin tahliye edildiğini söyleyerek, “Yıllar önce soruşturulan dosyalar neler getiriliyor? Geçmiş gitmiş. Karşı tarafın haksız ve sadece yoruma dayalı tutuklama talebinin reddini talep ediyoruz” dedi. Sanık S.D’nin avukatı, “Ç.B’nin beyanları yoruma dayalı ve suç teşkil etmek üzerine. Müvekkil hakkında toplanacak delil de kalmadı ve hakkında verilen adli kontrol talebinin kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.

Sanık H.Ş’nin avukatı ise kadın örgütlerinin davayı takip etmesini hedef haline getirerek “Tamamen medyatik giden bu davada masumiyet karnesi hiçe sayılıyor. Gelecek celse kadın doğum doktoru dinleyeceğiz ve silinme ile sperm örneklerinin silinip silinmeyeceğini araştırılmasını istiyoruz” dedi.

DURUŞMA 10 HAZİRAN'A ERTELENDİ

Duruşma sonrasında verilen kararda; savcılığın soruşturma dosyalarının mahkemeye sunulmasına, Ankara İl Sağlık Müdürlüğünce yapılan soruşturmaya ilişkin dosyanın onaylı suretinin makemeye gönderilmesi, Ç.B tarafından dosyaya sunulan görüntülerin dosyaya sunularak çözümlenmesinin istemesine, Ankara Veterinerlik Derneğinin H.B. hakkında yürüttüğü soruşturmanın örneğinin dosyaya sunulmasına, diğer sanıkların yazışmaları ve adreslerin H.B.'ye gönderilen mesaj içeriğinin incelenmesine, tüm deliller toplandıktan sonra İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor istenmesine, adli kontrol hüküm uygulamalarının devamına ve tutukluluk taleplerinin reddine karar verildi.

Dava 10 Haziran 2020 saat 10.00'a ertelendi.

‘SANIKLARA ÖDÜL, KADINLARA CEZA’

Ankara Kadın Platformu üyesi kadınlar, delillerin karartılmasına rağmen sanıklar hakkında tutuksuz yargılama kararı verilmesinin sanıkları cesaretlendirmek ve korumak anlamına geldiğini söyledi. Buna rağmen davayı takip eden kadınlar hakkında soruşturma açılmasına ise tepki gösterdiler. Kadınlar açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: “Tecavüzcü Profesör tutuklansın demekten vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Bugün H. B. olarak karşımıza çıkan zihniyet yüzyıllardır kadın emeği ve kadın bedeninin sömürüsü ile beslenen erkek egemen sistemin ta kendisidir. H. B.’nin tacizine uğramış ve susmamayı seçmiş kadın arkadaşlarımız tehdit ediliyor, kadın örgütleri şikayet ediliyor sosyal medyada saldırıya uğru yor, kadınlara ve basın mensuplarına soruşturmalar açılıyor. Tecavüzlerin, kadın cinayetlerinin suçlularının yalnız başına failler olmadığını onları yasalarla koruyan, aile adı altında şiddeti meşrulaştıran, alanlarda sokaklarda isyanını haykıran kadınlara şiddet uygulayan, hapishanelere atan ve burada işkence ve cinsel tacize maruz bırakan erkek egemen devletin asıl suçlu olduğunu biliyoruz.”

Ankara 'da Prof. Dr. H.B’nin sahibi olduğu hayvan hastanesinde genç hekim Ç.B’ye yönelik cinsel saldırı suçundan yargılandığı davanın 2. duruşması için kadınlar adliye önünde. https://t.co/VCfSmp9heK pic.twitter.com/dFvC4akseb

— Ekmek ve Gül (@ekmekvegul) February 26, 2020