Pandemiyle birlikte kadınların üzerine boca edilen bakım yükü, işsizlik, yoksulluk, sağlık ve eğitim alanında yaşanan sorunları kadınlarla konuştuk. Bunların tamamı onların hayatında nereye dokunuyor, neler yaşıyor gelin hep birlikte bakalım.

ABLAMLA EVİ BİRLEŞTİRDİK, YİNE DE GEÇİNEMEDİK

Körfez/Hereke’den Leyla anlatıyor: “Asgari ücretli bir aile olarak çocuğumuz yaşıtlarından geri kalmasın diye imkanlarımızı zorlayarak ana okuluna kaydettirdik. Tüm kırtasiye ihtiyaçlarını aldık ve okul aidatını da zorlanarak ödedik. Çocuğum tam okula adapte olmuşken ilk yasaklar geldi, sonra tekrar açılacağı bilgisini aldık, bir hafta geçmişken bugün tekrar kapandı okullarımız. 5 yaşındaki çocuğuma bu durumu anlatmaya zorlanıyorum. Madem salgını kontrol altına alamadı Hükümet, neden okulları açtı ki? Biz kadınlar zaten tencereye ne koyup kaynatacağız derdi yaşarken, bir de bu sıkıntılarla yaşamak zorunda bırakıldık.

Halk için sağlık diyorlar televizyonlarda ama hiç kimsenin ağzından halk için maaşlara zam duymuyoruz. Evden çıkmayacakmışız, sağlıklı beslenecekmişiz, temizliğe önem verecekmişiz; biz bunları zaten biliyoruz ama uygulamaya geldiğinde kısıtlı imkanımızla bunu nasıl yapacağız? Maske diyorlar, dezenfektan diyorlar ama bunları nasıl alacağız soran yok. Senede bir kere saçlarımızı boyar hale geldik, makyaj, kuaför, bakım bunların hepsini rafa kaldırdık. Üç çeşit yemek yapabilirsem hele de içine kıyma koyabilirsem bayram sofrası kurmuş hissediyorum kendimi. Bu ay ablam çocuğuyla geldi bana, iki ev iki masraf olmasın dedik, masrafları ortaklaştırıp bu ayı atlatalım diye düşündük. Bu da çözüm değil ama mecburuz artık. Bir an önce hem ücretlerimize hem de salgına çözüm bulması gerekiyor yönetenlerin.”

‘EĞİTİMİN SÜRMESİ İÇİN HİÇBİR ALTYAPI ÇALIŞMASI YAPILMADI’

Yenikent’ten Nazan ise “Okullarını, arkadaşlarını, öğretmenlerini özleyen çocuklar uzaktan eğitim yüzünden iyice bunaldılar. Tam bu dönemde okulların açılacağı haberi çocuklara ilaç gibi gelmişken tekrar kapanması açıkçası hayal kırıklığı oldu. Okulların açılmasıyla evdeki yükümüzün biraz daha azalacağını ve kendimize aylardır ayıramadığımız vakti ayıracağımızı düşünürken tekrar kapanmasıyla bizler de bütün vaktimizi yine çocuklara ayırmak zorunda kaldık” diyor.

Selda da “Yaşadığımız koşullarda sosyal yaşantımızı, giyimi kuşamı, özel tüketimi hatta gıda ihtiyacımızı bile bir nebze erteleyebiliriz ama eğitim ertelenecek, beklenecek, ötelenecek bir durum değil. Mart ayından beri biz veliler Bakanlığın okullar için alacakları kararları sabırla bekledik. Beklentimiz hepimize hüsran yarattı. Uzun yaz döneminde tablet, bilgisayar ve internete ulaşım imkanları çocuklarımıza sunulmadı. Sanki bir nesli kaybetmek için uğraşıyorlar. Sağlık önlemlerinin alınmasını ve eğitimin acilen yüz yüze devam etmesini istiyoruz” diyor.

‘GELECEĞİMİZDEN ÇALINIYOR’
11. sınıf öğrencisi Aybüke sınava hazırlanıyor. Kaygısını şöyle dillendiriyor: “Benim yaşıtım gençlerin son iki yılları üniversiteye hazırlık için çok önemli. Ailemin ekonomik durumu kötü olduğu için özel ders almak ve yıllarca dershanelere gitmek gibi isteğim olamıyor. Okulda öğretmenlerimizle yaptığımız çalışmalar, etütler, edindiğimiz kaynak kitaplarla bu eksikliğimizi gidermeye çalışırken şimdi bu imkanlarımızda elimizden alındı. Uzaktan eğitim belki alt sınıflarda bir şekilde olabilir ama sınava hazırlanan bizler için yüz yüze eğitimin başlaması gerekiyor. MEB’in bu konuda aciliyetle bir program oluşturmasını istiyoruz. Biz gençler düşünüldüğü gibi sorumsuz, ilgisiz, bilinçsiz bir nesil değiliz. Gelecek kaygımız var. Otuz dakikalık canlı dersler bizlere katkı sağlamadığı gibi zamanımızdan ve geleceğimizden çalıyor.”

BU KOŞULLAR KADERİMİZ DEĞİL, DEĞİŞTİRMEK BİZİM ELİMİZDE!
Dernek olarak pandemiyle kadının üzerindeki bakım yükünün, işsizliğin, yoksulluğun, şiddetin arttığını söylüyoruz. Bakım yükü kadınların üzerinden alınmalıdır. Her mahalleye kreş talebi bu dönem de kadınların en acil talebi oldu. Eğitim hakkına ulaşamayan öğrenciler için Bakanlık o kadar bütçeye sahip olmasına rağmen her öğrenciye internet ve bilgisayar sağlamadı. Bu koşullar kaderimiz değil. Değiştirmek de biz kadınların elinde. Kadın dayanışmasının, örgütlülüğünün gücüyle aşamayacağımız hiçbir zorluk yok.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül