ODTÜ’de 25 Kasım | Şiddete karşı güvenli mekanizmalar istiyoruz
ODTÜ öğrencileri 25 Kasım’a çeşitli etkinliklerde yan yana gelip sorunlarını tartışarak, yaşadıklarını görünür kılarak hazırlanıyor.
ODTÜ Matematik Topluluğu ve ODTÜ Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Topluluğu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında “Akademide Kadın” başlıklı bir panel gerçekleştirdi. Kampüste ve akademide kadın öğrenciler ve akademisyenlerin şiddetle mücadele etmek zorunda kaldığını belirten panel katılımcıları, şiddete ya da ayrımcılığa uğrayan öğrenci ve akademisyenlerin güvenebileceği mekanizmalar sağlanması gerektiğini vurguladı.
Panele konuşmacı olarak; Çankaya Üniversitesi Matematik bölümünden Prof. Dr. Billur Kaymakçalan, ODTÜ Matematik bölümünden Doçent Dr. Belgin Korkmaz ve ODTÜ Sosyoloji bölümünden Dr. Hilal Arslan katıldı. Paneli düzenleyen topluluk temsilcileri de etkinlikte söz aldı. Öğrenciler, bugün şiddetin hayatın her alanında kadınların karşısına çıktığını kampüste ve akademide de kadın öğrencilerin ve akademisyenlerin bu şiddetle mücadele etmek zorunda kaldığını belirtti.
CEREN DAMAR ANILDI
Etkinliğin ilk konuşmacısı Billur Kaymakçalan konuşmasına meslektaşı Ceren Damar’ı anarak başladı. Akademide kadınlara yönelik eşitsiz uygulamalar ve mobbingin varlığından söz eden Kaymakçalan kendi akademik hayatında da eşitsizliği deneyimlediğini söyledi. Kaymakçalan, kendisinden daha yetkili bir erkek yöneticiyle karşı karşıya geldiğinde işinden atıldığını ancak daha sonrasında dava açarak işini geri kazandığını belirtti. Aynı zamanda Kadın Matematikçiler Derneği’nin kurucularından olan Kaymakçalan, akademik çalışmalarda ise kadın akademisyenlerin kendilerine referans vermelerinin iyi karşılanmadığını ancak erkek akademisyenlerin bir çoğunun kendisine referans vermesinin hoş karşılandığını ekleyerek, derneğin amacının kadın matematikçilerin akademik çalışmaları ve sorunlarını tartışabilmek için alan açmak olduğunu söyledi.
Belgin Korkmaz konuşmasına şiddet ve kadına yönelik şiddetin birbirinden farklı değerlendirilmesi gerektiğini söylerek başladı. Akademi içinde öğrencilerin hocalardan gördüğü şiddete değinen Korkmaz, şiddet failinin akademisyen olmasından kaynaklı öğrencilerin mücadele etmekten çekinebildiğini belirtirken, şiddete ya da ayrımcılığa uğrayan öğrenci ve akademisyenlerin güvenebileceği mekanizmalar sağlanması gerektiğini vurguladı.
'RÜTBE ARTARKEN KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ BOZULUYOR'
Akademide kadın olmayı hak ve emek temelli değerlendiren Dr. Hilal Arslan, kadın haklarının ihlalinin insan haklarının ihlali biçimde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Arslan, kadınların ev içindeki bakımdan sorumlu tutulmalarının akademideki yükselişinin de önünde engel olduğunun altını çizdi. İş ve yaşam dengesinde kadınların ev içi emek ile daha fazla uğraştığını söyleyen Arslan, bu durumun erkek ve kadın akademisyenler arasında da bir eşitsizlik yarattığını ve akademik rütbe artarken kadın ve erkek oranının eşitliğinin de bozulduğunu belirtti.
Paneli kapatırken söz alan Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Topluluğu üyesi İrem Taçyıldız, hayatın her alanında olduğu gibi akademide de eşitlik için mücadele edilmesi ve bu mücadele alanlarının akademinin her alanında kurulması gerektiğini söylerken panel katılımcılarını mücadelenin bir parçası olmaya çağırdı.
ODTÜ'DE 25 KASIM’A ÖZEL ‘MÜCADELE SERGİSİ’
ODTÜ’de topluluklar tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü için ODTÜ’de gerçekleştirilen eylemlerin fotoğraflarıyla bir sergi hazırlandı.
ODTÜ Amatör Fotoğrafçılık Topluluğu'nun arşivinden ve diğer ODTÜ topluluklarının da katkılarıyla 25 Kasım'a özel "Mücadele Sergisi" başlıklı bir sergi hazırlandı. Yemekhane duvarlarında sergilenen 21 farklı fotoğraf karesinde; önceki senelerdeki 8 Mart'tan, 25 Kasım'dan, ODTÜ Onur Yürüyüşü'nden kadınların ve LGBTİ'lerin alanlardan görüntüleri yer alıyor.
Fotoğraflar: Ekmek ve Gül