1975 yılında Koç Holding sahibi Vehbi Koç tarafından kurulan, 2007 yılında hisselerinin satışa açılmasıyla Tuncay Özilhan’ın sahibi olduğu Anadolu Grubuna geçen Migros, 2021 yılının 3. çeyreğinde yaklaşık 156 milyon kâr elde ederek bir önceki yıla oranla kârını yüzde 1630 oranında artırmış.
Bu kâr oranı karşısında Migros bünyesinde çalışan işçiler sadece yaşanabilir bir ücret istediği için bugün kapı önüne konmuş durumda. Migros’un Esenyurt’taki deposunda, yüzde 8’lik ücret artışına karşı eylem yapan 257 işçinin işine son verilirken, işten atılan işçiler ise depo önünde eylemde. 400 işçi içerisinde yaklaşık 30-40 kadının çalıştığı Migros deposunda direnişe çıkan kadın işçilerle konuştuk.
‘GÜNDE 13 SAAT, ÇOK AĞIR KOŞULLARDA ÇALIŞIYORDUK’
“Biz kazanacağız, inanıyoruz” diyen kadın işçiler çalışma koşullarını Ekmek ve Gül’e anlattı. 9 aydır Migros depoda çalıştığını söyleyen işçilerden Sevda Kırca, kadınlar olarak içeride 13 saat durmadan çalıştıklarını dile getirdi. Kırca şöyle devam etti: “20-25 km yol yürüyoruz. Ağır paletlerle yük kaldırıyoruz. Bu 200-300 kiloyu buluyor bazen 600-700 kilo olduğu oluyor. Hem soğukta çalışıyoruz hem sürekli mesai yapıyoruz. Biz vardiya dönmediğimiz için bizden sürekli mesai bekliyorlar, her gün 4-5 saat fazla çalışmamızı istiyorlar. Çalışmak istemediğimizi söylediğimizde baskıya, tehdide maruz kalıyoruz. İzin alamadığı, baskı gördüğü için ağlayan arkadaşlarımız var. Çocuğu olanlar çocuklarına vakit ayıramıyor. İçeride cinsiyetçilik de var. Kadınlarla erkeklere eşit davranılmıyor. Bir kadın şef, amir, yönetici yoktur. Bunu dil getirdiğimizde kadınların beceremeyeceğini söylediler. Biz 200-300 kilo ağırlık taşıyıp her gün niye müdürlük yapmasın? Ağır iş olduğundan kadınları da işe az alıyorlar.”
‘HAKLARIMIZ İÇİN ÖRGÜTLENDİK, HİÇ PİŞMAN DEĞİLİZ’
Aleyna Kırım da 9 aydır Migros depoda çalıştığını, çok ağır yükler taşıdıklarını, yolların pürüzlü olması nedeniyle paletlerin sürekli devrildiğini ifade etti. Bu kadar ağır çalışma koşullarıyla birlikte kendilerinden kota istendiğini ifade eden Kırım, “Çok zorlanıyorduk yapmak için, günde 13 saat çalışıyorduk. Pazar günü de çalışıyorduk. Cumartesi eğer 17.00’de çıkmışsak erken çıktığımız için Pazar gelmek zorundaydık. Eğer gelmezsek primimizden kesiliyordu. Bu biçimde sirkülasyon oluyordu. Bize her bölümde çalışmak zorunda olduğumuzu söyleyip bizi yönetici yapmıyorlardı. Yöneticiye özel bir durumumuz söyleyemiyorduk, izin almak için söylemek durumunda kalıyorduk istemeyerek. Evli, çocukları olan kadın arkadaşlarımız çocuklarına, evine, temizliğine vakit ayıramıyordu. Sadece uyumak için eve gidiyorduk. Daha sonra mesaiyi kaldırdılar ama mesaiye kalmadığımızda mobbing bakışlarına maruz kalıyorduk. Tuvaletler temiz değildi, yemekler kötüydü bunu defalarca dile getirdik” dedi. Koşulların düzeltilmesi için pek çok kez talepte bulunduklarını dile getiren Kırım, bu süreçten sonra sendikalaşmaya başladıklarını, haklarını almak için böyle bir yola girdiklerini belirtti. Kırım şu şekilde devam etti: “Biz çok sabrettik, dinlenmem için rapor almam gerekiyordu. Sakat ayakla geldim, hafif bölüme vermediler, yine de sesim çıkmadı. Başkaları da vardı hafif iş yaptırmak yerine çıkarmayı tercih ettiler. Biz de bu yoldan devam etmeye karar verdik, hiç de pişman değiliz.”
‘SENDİKALI OLMAK, DİRENİŞE ÇIKMAK BİRLİK VE BERABERLİK KATTI’
Kadın işçilerden Lalegül Kabakçı, pek çok sektörde çalıştığını ancak hiçbir iş yerinde böyle bir birlik görmediğini ifade etti. “Bütün arkadaşlarım, sendika bize nasıl hakkımızı arayacağımızı, nasıl birlikte hareket edeceğimiz gösterdi. Ben tek başıma olsaydım hiçbir şekilde mücadele veremez, hakkımı arayamazdım. Herkesin birlik olması gerekiyor yoksa hakkını alamıyorsun. Sendikalı olmak, direnişe çıkmak birlik ve beraberlik kattı” sözleriyle direnişe çıkmanın, mücadele etmenin kendine ne hissettirdiğini ifade etti.
DİRENİŞTEKİ TÜM İŞÇİLERE SESLENDİ: VAZGEÇMEYİN
Son olarak işçilerin taleplerini dile getiren Aleyna Kırım, “İşçi sağlığı ve güvenliği açısından bir iyileştirme, mesai saatlerimize 4 lira daha ek ve primlerimizin yasal güvenceyle sabit olmasını istiyoruz” dedi. Çoğu arkadaşının Migros’un devasa kârında emeği olduğunu söyleyen Kırım “Ama şu an emeği olan arkadaşlarım kapının önünde. Umarım hakkımızı alırız, istediğimiz olur, inancımız sonsuz bu yönde. Herkesin desteğini bekliyoruz” dedi. Bugün hakları için direnen işçilere de seslendi Kırım, “Vazgeçmeyin arkadaşlar. Biz kazanacağız inanıyoruz, hep yanınızdayız, hep desteğiz. Sesimizi daha çok duyurulsun.” dedi.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Batıkentli kadınlardan boykot çağrısı: Migros deği...
Batıkentli Kadınlar, Ergazi Mahallesi’nde bulunan Migros market önünde açıklama yaparak herkesi Migr...
Farplas’ta sendika hakkı için direnen kadınlar: Se...
Farplas’taki direnişte ön sırayı kadın işçiler tutuyor. Kadın işçiler taleplerini anlattı...
'Kadınlara değer verdiğini' söyleyen Farplas'ın, k...
Mikrofonumuzu kadınların deyimiyle '60 yıllık fabrikaya sendikayı sokacak öncüler'den dinliyoruz...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.