Lüleburgaz Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Lüleburgazlı kadınlarla bir araya geldi. Aşkiye-Neşet Çal Sahnesi'ndeki panelde buluşan kadınlar ilk önce 2005 yılında Bursa'da 5 kadın işçinin yanarak ölümünün anlatıldığı yönetmenliğini Kibar Dağlayan Yiğit'in yaptığı "İplik Hayatlar" belgeselinin gösterimini izledi. Belgesel gösterimi sonrası Ekmek ve Gül Dergisi editörü Şengül Karadağ'ın konuşmacı olduğu "Kadın İşçi Olmak" konulu söyleşi gerçekleşti. Karadağ konuşmasında belgeselde yaşamları anlatılan 5 kadının kaderinin 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 120 dokuma işçisi kadının yangın sonucu hayatını kaybetmesindeki benzerliğine dikkat çekerek yüzyıllar önceki kötü çalışma koşulları ve sömürünün ağırlaşarak devam ettiğini anlattı.

BİZİM İÇİN 8 MART NE DEMEK?

Bugüne dek birçok kazanılmış hakta kadınların direnişlerinin büyük rolü olduğunu söyleyen Karadağ, tarih boyunca kadınların grevlerinden, direnişlerinden ve mücadelelerinden örnekler verdi. Şimdiki çalışma koşullarına ilişkin ise kadınların yarı ve kısmi zamanlı, kayıtsız ve güvencesiz çalıştırılmasının kadınların yaşamlarını nasıl zorlaştırdığını anlatırken kadınların en önemli talepleri arasında da şiddetin olmadığı, emeğinin sömürülmediği, işsizliğe itilmediği, eşit ve özgür bir yaşam olduğu ifade edildi.
8 Mart’ın patronlar, işverenler ve şirketler tarafından süslü cümlelerle kutlanmasına da dikkat çekilen konuşmada Karadağ “Peki bizim için 8 Mart ne demek” diye sorarak şu yanıtı verdi: Tüm bu sorunlarımızı ve taleplerimizi görünür kıldığımız, bize dayatılan koşullara ‘hayır’ dediğimiz, gerçek 8 Mart’ın tarihini ve önemini kız kardeşlerimize ulaştırdığımız, onlara haklarımızı anlattığımız, eşit ve özgür bir yaşam için mücadele etmemiz gereken bir gün.

Şengül Karadağ