KESK, 8 Mart Dünya Emekçi Kadılar Gününe ilişkin "Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizim; mücadelede kararlı, özgürlükte ısrarcıyız" şiarı ile eylem ve etkinlik programını basın açıklamasıyla duyurdu. Kamu emekçisi kadınları işyerlerinde, alanlarda mücadeleye çağıran KESK MYK üyesi Döne Gevher Koyun, 29 Şubat-8 Mart tarihleri arasında işyeri toplantıları yapacaklarını ifade ederek, “İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Yasa’nın etkin bir şekilde uygulanması için; güvenceli iş, güvenli gelecek demek için, insanca yaşamaya yetecek ücret için alanlardayız” dedi.
Yapılan açıklamada konuşan KESK MYK üyesi Döne Gevher Koyun, neoliberal politikalardan en fazla kadınların etkilendiğini söyledi. Çalışma biçimlerinin esnekleştirildiğini ve sosyal güvenlik sisteminin yeniden yapılandırıldığını ifade eden Koyun, iktidarın ekonomik, siyasal ve sosyal politikalarının kadınların ev içindeki ve emek piyasasındaki konumunu olumsuz etkilediğini belirtti.
'ESNEK ÇALIŞMA YAYGINLAŞTIRILDI'
Esnek, kısmi ve evden çalışmanın yaygınlaştırıldığını vurgulayan Koyun, “Türkiye’de ve dünyanın hemen her yerinde kadınlar büyük ölçüde herhangi bir sosyal güvence olmadan, kayıt dışı çalıştırılıyor, ucuz emek gücü olarak görülüyor ve eşit değerde işe eşit ücretten yoksun bırakılıyor. Kamusal hizmet kapsamında devletlerin sorumluluğunda olması gereken çocuk, hasta, yaşlı, engelli bakımı sosyal destek politikalarının geliştirilmemesi, metalaştırılan hizmetlerin fiyatlarının çok yüksek olmasıyla kadına yükleniyor. Kadınlar bu nedenle istihdamdan kopuyor ya da istihdam alanına giremiyor” dedi.
Koyun, “AKP/MHP iktidarı İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca çıktı, 6284 Sayılı Kanun’un yerli ve milli olmadığını her fırsatta dillendiren AKP-MHP iktidarı, gerici-milliyetçi yeni ittifakı ve medyasıyla kadın ve LGBTİ+ düşmanlığını, nefret söylemini yaygınlaştırıyor. Medeni Yasada yer alan kadınların lehine maddeleri hedef alan iktidar, yanına tarikat ve cemaatleri de alarak mücadele ederek elde ettiğimiz haklarımızı gasp ediyor. Her gün en az 3 kadın katlediliyor. Faillerse cezasızlık, korumasızlık ve hukuksuzluk nedeniyle etrafta gezmeyi sürdürüyor. İktidar, dinin siyasallaştırılması ve siyasetin de dinselleştirilmesiyle toplumsal cinsiyet eşitsizliğini doğallaştırılmaya, bizleri evlerimize kapatmaya çalışıyor. Bu politikalar cinsiyetçilik ve hali hazırdaki eşitsizlikle birleştiğinde de içinde bulunduğumuz koşullar daha da ağırlaşıyor” dedi.
'İLO 190 VE GÜVENCELİ İŞ İÇİN ALANLARDAYIZ'
8 Mart’ta kamu emekçisi kadınları işyerlerinde, alanlarda mücadeleye çağıran Koyun şöyle devam etti: “İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Yasa’nın etkin bir şekilde uygulanması için, çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılığın terk edilmesi, esnek çalışma biçimlerine, cinsiyetçi iş bölümüne, ücret eşitsizliğine son verilmesi, ILO’nun İşyerinde Taciz ve Şiddeti Önlemeye yönelik 190 sayılı Sözleşmesinin onaylaması için, güvenceli iş, güvenli gelecek demek için, insanca yaşamaya yetecek ücret için alanlardayız. Bu yıl 29 Şubat-8 Mart tarihleri arasında işyerimizde toplantılarda bir araya gelerek kadın platformlarıyla birlikte kriz ve yoksulluğun güncelleştirilmesine dönük eylem ve etkinlikler gerçekleştirecek, direnişte olan işçi kadınların yanında olacak, cezaevlerinde ve ev hapsiyle tutsak edilen kadın arkadaşlarımıza kart gönderecek; sürgün ve ihraç edilen arkadaşlarımızla dayanışma etkinlikleri gerçekleştireceğiz.”
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
8 Mart’a giderken 10 sorun 10 talep
Çalışma yaşamında karşılaştığımız 10 temel sorunu ve bu sorunlara ilişkin taleplerimizi bir araya ge...
8 Mart’a giderken kamu emekçisi kadınlar
Tüm Bel-Sen MYK Üyesi Satı Burunucu’yla kamu emekçisi kadınların durumunu, taleplerini, yaklaşan 8 M...
AKP’nin 21 yılında kadınlar-2 | Güvencesizleşen, e...
21 yıllık iktidar boyunca kadın emeği hangi süreçlerden geçti, kadınlar hangi hakları için nasıl müc...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.