İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'nin, Hakkari Belediyesine kayyum atanmasına karşı Beyoğlu'nda bulunan Şişhane Meydanı'nda başlattığı nöbet eylemi 10'uncu gününde devam etti.
Kadınların devraldığı nöbette, kayyumların kadınları hedef aldığına dikkat çekildi.
"Kadınlar kayyum darbesine karşı direnişte" pankartının açıldığı nöbete çok sayıda siyasi partiden kadınlar katıldı.
"Kayyum defol" yazılı tişörtler giyinilen eylemde, geçtiğimiz yıl HDP İzmir İl Örgütüne yapılan silahlı saldırıda katledilen Deniz Poyraz da anıldı.
Sık sık "Kayyumlar gidecek biz kalacağız", "Direne direne kazanacağız", "Biji berxwedana zîndana", "Jin Jiyan azadi", "Kadınlar kayyumdan hesap soracak" sloganlarının atıldığı nöbet halaylarla devam etti.
'KAYYUM DEMEK KADINSIZ KENTLER, SOKAKLAR DEMEK'
Nöbet eyleminde ilk sözü Feminist Kolektif adına Feride Eralp aldı. Eralp, "Kayyum gerçekten kadınsız kentler, kadınsız sokaklar, kadınsız belediyeler demek. Bizim bugün oturduğumuz bu meydanlardan, sokaklardan, kamusal hayattan silinmemiz ve bize 'senin yerin kadınsan evdir, ailedir' diyen anlayışın bizzat yerel yönetim eliyle kurumsallaştırılması demek” vurgusu yaptı.
Kayyumların kadınların iradesine dönük bir saldırı olduğunu dile getiren Eralp “Tüm kadınları Viyan Tekçe'nin belediye başkanı olarak tanınması için ses yükseltmeye çağırıyoruz” dedi.
'KADINLARIN KAZANIMLARI GASBEDİLDİ'
TJA aktivisti Besra İşsever, toplumsal cinsiyet eşitliğinin hedef alındığını, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayı hedefleyen kadın özgürlükçü yaklaşımın yerine, kadını aile içinde ele alan geleneksel cinsiyet rollerini pekiştiren muhafazakar bir yaklaşım geliştirmeye çalışıldığını söyledi.
'KADINLARIN İRADESİNİ TESLİM ALAMAZSINIZ'
SKM MYK üyesi Serpil Topal, "Hepimiz biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçerek kadınların bütün haklarını gasbederek onların aile içerisine dört duvar arasına hapsedeceği hayalini kuruyor iktidar. Oysa her adımda, her sokakta kadınların barikat başlarında direnişleriyle karşılaşıyor ve kadınların iradesi bugüne kadar hiçbir erkek egemen iktidara teslim olmadı, olmayacak" dedi.
'BAŞARILI OLAMAYACAKLAR'
KCDP Genel Sekreteri Fidan Ataselim, "İstiyorlar ki onlar ne derse onu yapalım. Ama öyle bir dünya yok" diyerek söze başladı ve şunları söyledi: "Bunu Kürt hareketi de bunu analar da bunu kadınlar da LGBTQ+lar da emekçiler de defalarca gösterdi siyasi iktidara. Siyasi iktidar yenildi. Bir hukuk işletmeye çalışıyorlar. Bu hukukun tek adamın hukuku olduğunu biliyoruz. Bu yüzyılda seçme ve seçilme hakkımız için mücadele etmek durumundayız. Kürt halkının iradesine, kadınların iradesine karşı bir baskı ve zulüm politikası uyguluyorlar. Başarabileceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar, yenemeyecekler.”
Ataselim, yerel seçimlerde yenilgiye uğrayan iktidarın kayyumlarla intikam almaya çalıştığını belirterek, iktidarın Kürt ve kadın düşmanı politikalarının başarılı olmayacağını vurguladı.
'SEÇME VE SEÇİLME HAKKI GASBEDİLİYOR'
Emek Partisi adına konuşan Hazal İlik ise şunları söyledi: "Gerçek bir bayramın eşit ve özgür bir yaşam mücadelesi veren bu kadınların eliyle geleceğini de çok iyi biliyoruz. Bugün Türkiye'de ve bütün dünyada baskı ve sömürü politikaları ikiz kardeş gibi ilerliyor. Dolayısıyla bu yüzden sömürü ve baskı politikalarına karşı mücadele de ikiz kardeş gibi ilerlemek zorunda. İşte bu yüzden Hakkari halkının iradesini savunmak, insanca bir yaşamı, insanca çalışma koşullarını savunmak demektir. Hakkari'ye kayyum atamak, demokrasinin en temel hakkı olan seçme ve seçilme hakkının gasbedilmesidir. Türkiye, kadınların seçme ve seçilme hakkını ilk tanıyan ülkelerden bir tanesi. Ama bugün Hakkari'de kadınların seçilme hakkı gasbediliyor. İşte bu saldırılara ortak bir cevap vermek aynı zamanda kadınları şiddetten korunma ve eşit yurttaşlık haklarını saymak demektir. Bu mücadeleyi en önde göğüsleyenler bugüne kadar olduğu gibi baskı ve sömürü politikalarına en çok hedef olan kadınlar olacaktır. Bunu da çok iyi biliyoruz. İşte bu birlikteliği korumak ve ortak mücadeleyi büyütmek için buradayız, yan yanayız. Birlikte kazanacağız, kadınlar kazanacak" dedi.
'MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'
Ekmek ve Gül'den Elif Turgut, kayyumun kadınların haklarını doğrudan gasbetmesi anlamına geldiğine dikkat çekerek, "Bakanlık kendine bağlı sığınma evlerini son 6 yılda 6 tane bile artırmazken belediyelerin açtığı sığınma evlerine kayyum atayarak kapatıyor. Öncelikli olarak kayyumların en yakıcı sonucunu yine kadınlar yaşıyor. Verilen örneklerde de gördüğünüz gibi kadınlara ve çocuklara verilen hizmetler ilk olarak hedef alınıyor. Bugün aslında kayyum rejimine karşı çıkmak demek, bir yandan da kadınların kentlerde güvenle yaşaması için mücadele etmek anlamına geliyor. Hakların gasbedilmesine karşı, irademizin gasbedilmesine karşı, eşit, özgür, demokratik bir ülke mücadelemizi sürdüreceğiz. Kayyumlara karşı çıkacağız. İrademizi gasbedenlerin karşısında mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
'KAZANANA KADAR MÜCADELE'
Sultangazi Kadın Dayanışması adına söz alan Gamze Toprak, mahallelerden ve kampüslerden çıkıp kadınlar olarak bu alanda buluştuklarını belirtti ve kazanana kadar mücadeleyi sürdürme sözü verdi.
Kadın Zamanı Derneğinden Dilek Başalan, kayyumlar geldikten sonra kadın cinayetlerinin ve intiharların, sürgünlerin arttığına dikkat çekerek, kadınlar olarak kayyumu göndereceklerini söyledi.
Fotoğraflar: Evrensel
İlgili haberler
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra...
“Kürt halkı 8 yıl yaşatılan bu kayyum eziyetinin çok farkında. Halk yerel yönetimler çalışmasında, k...
Kayyum dediğin bir varmış bir yokmuş
Bu mazbata evinde tencere tavasıyla, ışık açıp kapatmasıyla, kornasıyla, merkez ve ara sokakları yoğ...
Kayyumlar sonrası Hakkâri: Kadınlar aşiretlere ve...
Hakkâri’de geçtiğimiz yerel seçimlerden bu yana atanan kayyum ilk olarak kadınlara yönelik geliştiri...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.