Bursa Kadın Platformu’nun çağrısıyla kadınlar ve LGBTİ’ler, hayatını kaybeden trans kadın Kayra Helin için 11 Haziranda, Fomara Meydanı’nda bir araya geldi. Yapılan basın açıklamasında Kayra’nın ölümünün sistematik nefretin sonucu olduğu ifade edilirken “Bu düzen öldürüyor, biz hayatı savunuyoruz” denildi.

Açıklama boyunca şu sözler yankılandı: “İntihar değil cinayet, faili devlet!”, “Katledilen translar isyanımızdır!”, “Yaşamak istiyoruz, hayatta kalmak değil; onurumuzla yaşamak!”

'ONURUMUZLA YAŞAMAK İSTİYORUZ'

Platform adına okunan metinde, Kayra Helin’in ölümünün münferit olmadığı açıkça ifade edildi. İktidarın kadın ve LGBTİ düşmanı politikaları, “İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması, onur yürüyüşlerinin yasaklanması, RTÜK ve TRT gibi devlet kurumlarının LGBTİ’lere karşı nefret dili üretmesi ve nihayetinde 2025 yılının aile yılı ilan edilmesi şeklinde sıralandı.

Kadınlar “aile” adı altında kurulan bu baskı düzenine karşı şöyle seslendi:

“Bizlere sadece anneliği reva gören, transları sağlık sisteminde aşağılayan, sokakta hedef gösteren bu düzenin Kayra’nın ölümündeki payını biliyoruz. Bu bir tercih değil; reddedilmenin, dışlanmanın, hedef olmanın sonucu. Ve bu suça ortak değiliz.”

Açıklamada ailelere, topluma ve devlete açık çağrılar yapıldı:

“Çocuklarınızı sevin, kimlikleriyle kabul edin.”

“Sessizlikle değil, dayanışmayla bu nefreti durdurabiliriz.”

“Sorumluluğunuzu kabul edin. LGBTİ+ hakları insan hakkıdır.”

Etkinlik, “Yasta değil isyandayız” sloganıyla sona erdi. Kadınlar, Kayra’nın adını yaşatacaklarını, trans kadınların güvenliği ve görünürlüğü için mücadeleyi sürdüreceklerini haykırdı: “Bu yaşamda ısrarcıyız. Çünkü biz yalnızca yaşamak değil, onurumuzla yaşamak istiyoruz.”

NE OLMUŞTU?
Edirne’de yaşayan Kayra Helin, 4 Haziran'da sosyal medya platformu üzerinden açtığı canlı yayında "Bize yaşama hakkı vermiyorlar. Ailem başta kabul etmiyor" ifadelerini kullanarak intihar etti. Kadın ve LGBTİ örgütleri, Kayra'nın ölümünü bir intihar değil, devletin LGBTİ'lere dönük nefret politikalarının bir sonucu olarak değerlendirmişti.

Fotoğraf: Burcu Gülaçtı/Ekmek ve Gül