Kadın işçiler asgari ücret söyleşisinde buluştu: ‘Kendi değerini yaratacak olan işçilerdir’
Kadın işçiler Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin çağrısıyla asgari ücret söyleşisinde buluştu. Etkinliğe Evrensel Gazetesi yazarı Bülent Falakaoğlu katıldı.

Kadın işçiler Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinde Evrensel Gazetesi yazarı Bülent Falakaoğlu ile söyleşide buluştu. Etkinlikte asgari ücretle birlikte kadınlara reva görülen asgari yaşamı tartışıldı.

Tekstil, metal, ev işçisi gibi birçok iş kolunda çalışan 30’a yakın işçi kadının katıldığı etkinlikte, Bülent Falakaoğlu ev fiyatlarının, kiraların çok fazla uçtuğunu, enflasyonun patladığını ve ücretlerin düşük olduğunu, emekçilerin yoksullaştığını, zenginlerin ise daha da çok zenginleştiği bir vurguladı. Falakaoğlu sözlerinin devamında “Hükümet de diyor ki ‘Sabredin çözeceğiz’. Belli politikalar uygulandı, seçimler kazanıldı, sonrasında ne oldu? Kiralar daha fazla arttı. Hükümet bile 2024 yılı için güzellik vadedemiyor, bu yıla bedel ödeme yılı diyor bunu bize gizlemeden söylüyorlar. Sonra bize diyorlar ki ‘Senin ücretin düşük olacak çünkü yüksek olursa enflasyon da yüksek olur’. İşte bu toplantılar biz bir daha bedel ödemek zorunda mıyız ya da biz ne yapacağız sorusunu bulmak için çok önemli” dedi.

‘BİZE SABRETMEK Mİ KALACAK?’

Asgari ücrete yılda iki kere değil tek bir zam yapılacağını hatırlatan Falakaoğlu, “En fazla yüzde 40 zam uygulayacaklarını söylediler, bu da 16 bin liraya denk geliyor. Nasıl sabredelim, 2024 temmuzunda 16 bin lira yeter mi? Eskiden asgari ücret alan ücretli daha azken bugün AKP asgari ücreti dayatıyor. Eskiden vatandaş sosyal yardımlarla, köyden gelenlerle ya da kredi çekerek ikna olurken, bugün düşük ücrete mahkum edilmiş, sosyal yardımlarla daha çok yoksullaşan bir halk var, sosyal yardım paraları artık insanlara ilaç olmuyor, köyden destek gelmiyor, ücretler düşük, sendikalı olmak bu ülkede neredeyse yok denecek düzeyde, geriye bize sabretmek mi kalacak?” diye sordu.

‘ASGARİ ÜCRET ARTARSA ENFLASYON ARTAR’ YALANI
“Mesela dikkat ederseniz kriz anlarında doğum oranı daha az olur. İntiharlar artıyor. Çocuğuma pantolon alamadım diye intihar eden anne-babalar var. Cebinde son 1 lirasıyla evine ekmek alamayanların intiharı. Emekli bir ablanın ölüm mektubunu okurken içim acıdı. “Ölümümden ev sahibi sorumludur. Emekli maaşım 5 bin lira, ev sahibi ise 10 bin lira istedi” diye yazmıştı. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle evin içinde şiddet daha çok artıyor, bunu siz çok daha iyi görüyorsunuz. Asgari ücreti en yüksekten belirlemek için kavga edeceğiz ki diğerlerinin de maaşı artsın, en havalı yerlerde bile ücretler 16-20 bin lira, herkese anlatmak lazım. ‘Ücret yükselirse enflasyon yükselir’ diyorlar, bu doğru değil. İktidar 2015 yılında seçim kazanabilmek için ‘Asgari ücreti yüzde 30 artıracağım’ dediğinde Türkiye’de enflasyon yüzde 8’di. Yüzde 30 zam yapıldı enflasyon ise yüzde 8 buçuk oldu, demek ki ücretlere bağlı değilmiş. Tarım ürünleri dışarıdan alınıyor, dolar artarsa evde ucuz gıda bile yiyemeyiz. Ücretlerimizi düşüreceğine tarımı desteklesin, yurt dışından malzeme almasın, eve de ucuz gıda gelsin. Bu zamlar ve enflasyonla beraber zaten bize verdikleri maaşı ilk 5 ayda geri almış olacaklar.”
Falakaoğlu’nun ardından bir kadın işçi “Bu sistemi sorgulamamız lazım, tartışmayı derinleştirmemiz lazım, maalesef biz bundan çok uzağız” yorumunu yaptı.
‘HER ŞEYE ZAM GELECEK ALGISINI AKP ÇOK İYİ YÖNETİYOR’

Emekli aylıklarına da dikkat çeken Falakaoğlu, “Emekli maaşı geçinebilir bir ücret olmaktan çıktı. Bin 500 lira olduğu zaman kiralar 500 liraydı. Şimdi emekli maaşı 7 bin 500 lira, kiralar 10 binden başlıyor. İktidar ‘Bana oy ver’ diyerek yoksulluğu artırdı. Sebebi biz değiliz bunun faturasını bize çıkartıyorlar” diye konuştu.

Daha sonra konuşan Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan burada asıl önemli olan kısmın “Biz ne yapacağız?” sorusu olduğunu dikkat çekti. “Market sahibi sorunlu, o zam yapıyor, Esnaf sorunlu o zam yapıyor, ev sahibi sorunlu o zam yapıyor, ‘Asgari ücrete de fazla zam gelirse her şeye zam gelecek’ diyorlar. Bu algıyı AKP iktidarı çok iyi yönetiyor” diye ekledi.


‘ÇOCUKLAR NEDEN OKULDA DEĞİL ATÖLYELERDE?’

Bir kadın işçi de 14 yaşındaki bir çocuğun neden okulda değil de tekstil atölyesinde olduğunu sordu. 13, 14 yaşındaki çocukların atölyelerde işçi olduğuna dikkat çeken kadın işçi, “Denetim zamanı geldiğinde işten çıkarılıyor, denetim bittikten sonra da işe geri alınıyor” diyerek çocuk işçiliğe vurgu yaptı.

Bir diğer kadın işçi ise “Son 10 yıl içerisinde gençler arasında madde kullanımı çok arttı. Parklarda, sokak köşelerinde sürekli uyuşturucu kullanıyor ve satıyorlar” derken Falakaoğlu konuyu şu sözlerle açtı: “İktidar para gelirse gelsin, nereden geldiğinin bir önemi yok diyor, para döndükçe öyle ya da böyle siyaseti satın alarak iktidar oldu. Dövizleri satın aldıkça uyuşturucu da artmaya başladı. Şimdi operasyon yaptılar ama senelerce bu duruma göz yummuşlardı. Anadolu’nun muhafazakâr ilçelerinde bile uyuşturucu satılıyordu. Ülke ucuz emekle ürettikçe kirli şeyler çoğalıyor. Pandemi de çok ucuza çalışanların sayısı oldukça fazla. Patronlar Suriyeli ve çocuk işçileri özellikle seçtiler. Hükümetin de işine geldi. Türkiye’de ne üretiliyorsa çoğunu dışarıdan alıyorlar şimdi esnaf mı suçlu yoksa iktidar mı?”

‘BİZ BESLENEMİYORUZ, ONLAR MANGAL YAPIYOR’
AKP’li vekillerin Meclis bahçesinde yaptığı mangal partisini hatırlatan bir kadın, “Ay sonu geldiğinde asgari ücretin bir tık üstüne alabilmek için çok fazla mesai yapıyoruz. Lavaboya gittiğimizde bile ‘Kaç dakika orada kaldın?’ diye kapılarda bekliyorlar. Hiç kimse durumundan memnun değil. Yaşı ileri işçiler var fakat çalışmak zorunda. Ama vekiller bizim paralarımızla mangal partisi yapıyor, işçilerin çoğu ‘Haram zıkkım olsun, benim payımı yiyor’ dedi. İşçiler serviste yorgunluktan uyuyakalıyor, artık bedenler dayanmıyor, çünkü düzgün ve sağlıklı beslenemiyor da” dedi.
‘PATRONLARIN SERVETİ İŞÇİLERİN EMEĞİ’

Başka bir kadın işçi ise “Bizim fabrikada işçiler kitlesel bir şekilde sokağa çıkmak istiyorlar. Asgari ücretin 16-17 bin telaffuz edilmesine tepkililer. Bunun için mücadele etmek istiyorlar. İş yerinde bir kadın var, eşinden ayrı, kızını okula gönderebilmek için bir yıldır gece gündüz çalışıyor, biz bazen kadını bayılacak gibi olurken tutuyoruz. ‘Mesaiye kalma’ diyoruz ‘Kalmaya mecburum’ diyor. Yine bugün de buna benzer başka bir olay yaşadık, kadının 4 yaşındaki çocuğu 40 derece ateşli, hastaneye gitmesi gerekiyor, kadına izin vermedikleri için kadın çocuğunun yanına gidemedi” dedi. Bülent Falakaoğlu ise bu sözler üzerine şunu söyledi: “İşin kötüsü de bu, Türkiye’de hastalık izni ortalama 4 gün, yani bizim yılda 4 gün hasta olmamıza izin veriyorlar. Hastayken bile çalışmaya zorluyorlar. Hükümet, patron bize değer versin diye beklemeyeceğiz, işçi kendi değerini kendisi yaratacak.”

Bir diğer mesele de işçilerin haklarını nasıl talep edeceğini bilmemeleri oldu. Bir mecburiyetin, korkunun olduğunu söyleyen kadın işçi “Bunu nasıl yeneceğimizi ve bunun sonucunda hakkımızı nasıl arayacağımızı bilmediğimizi düşünüyorum” dedi. Falakoğlu ise şunları dile getirdi: “Sakız fabrikasında işçiler sendikalı olduklarında onlarla özel bir görüşme yapmıştım. Kadınlar önce demişti ki ‘Ben köyden gelmişim, hiçbir şey bilmiyorum. Sadece sakız ambalajını çeviriyorum. Ben bir şey yapmıyorum ki. Niye daha fazla para isteyeyim? Bir hareket yaptığım için para alıyorum. Daha ne isteyeyim?’ Şimdi de düşünüyorlar o küçücük sakızlardan patronlar servet kazanıyor. Ve böylelikle servetin onların emeklerinde olduklarının farkına vardılar.”

Fotoğraflar: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Prof. Dr. Çiğdem Boz: Kayıt dışı çalışan kadınları...

‘Kadınlar asgari ücretin belirlenmesinde nerede duruyor, asgari ücret kadınlar için neden önemli?’ s...

Asgari ücret neye, kime yetsin?

Küçükçekmece Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği'ni zayert ettik, kadınlarla yeni asgari ücret tart...

Adana’da kadınların asgari ücret beklentisi| İki i...

Çoğu tekstil, ayakkabı atölyelerinde çalışan işçilerin kullandığı Obalar Caddesi’nde kadınlarla asga...

'Her şeye para var da asgari ücrete mi yok'

Yeni asgari ücret görüşmeleri devam ederken biz de Eminönü Meydanında kadınlara mikrofon uzattık ve...

Kadınlar asgari ücreti konuştu: 'Artık peynir ekme...

Bursa'da asgari ücreti konuşan kadınlardan bazısı ped fiyatlarından dolayı regli kısa sürsün diye du...

İMES’TEN KADIN İŞÇİLER: ‘Asgari ücret insanca yaşa...

Yüzlerce işçinin çalıştığı İMES’te kadın işçilerle asgari ücret beklentilerini ve bu süreçte ne yapı...