Prof. Dr. Çiğdem Boz: Kayıt dışı çalışan kadınların yüzde 85’e yakını asgari ücret almıyor
‘Kadınlar asgari ücretin belirlenmesinde nerede duruyor, asgari ücret kadınlar için neden önemli?’ sorularımızı İktisatçı Prof. Dr. Çiğdem Boz yanıtladı.
2024 yılı asgari ücreti için Komisyon görüşmeleri hafta başında baladı. Milyonlarca işçiyi ve ailelerini ilgilendiren asgari ücreti iktidar ve patronlar açlık sınırında tutmak isterken, emekçiler insanca yaşam koşullarını karşıladıkları, geçinebildikleri bir asgari ücret istiyor, özellikle de kadınlar… Çalışan, çalışırken günlük ev işlerini de organize etmekten sorumlu tutulan; çocuk bakımından yaşlı, hasta bakımına kadar emeği sömürülen kadınlar için de asgari ücret en önemli gündemlerden biri. Tüm bunlarla birlikte “Kadınlar asgari ücretin belirlenmesinde nerede duruyor, asgari ücret kadınlar için neden önemli?” sorularımızı İktisatçı Prof. Dr. Çiğdem Boz yanıtladı.

Birkaç yıl öncesine gittiğimizde asgari ücret özellikle kadınlar açısından temel ücretti, ancak bugün milyonlarca emekçi ve ailesi için temel ücret olmuş durumda. Peki bugün kadınlar asgari ücretin neresinde duruyor, asgari ücret neden en çok kadınları ilgilendiriyor?

Öncelikle asgari ücretin, minimum ücret düzeyi olmaktan çıkıp ortalama ücret haline dönüşmesini sorgulamamız gerekiyor. DİSK-AR 2024 Asgari Ücret Araştırmasına göre, Türkiye’de asgari ücret civarında bir ücretle çalışanların oranı yaklaşık yüzde 50 düzeyindedir. Bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde ise sadece yüzde 4’tür. Yine aynı rapora göre Türkiye’de çalışanların yarısının asgari ücret düzeyinde bir ücret almasının en önemli nedeni sendikalaşma ve toplu iş sözleşmesi kapsamının sınırlılığı ve teşmil mekanizmasının işletilmemesidir. Başka bir ifadeyle toplu pazarlık kapsamı daraldıkça asgari ücretle çalışanların oranı yükseliyor. Türkiye, AB ülkeleri ve ABD arasında en düşük toplu iş sözleşmesi kapsamı oranına sahip iki ülkeden biri. Dolayısıyla, asgari ücretin ortalama ücret haline gelmesini önlemenin yolu örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılarak toplu pazarlık kapsamının genişletilmesinden geçiyor diyebiliriz.

Fotoğraf: Çiğdem Boz kişisel arşivi


‘ASGARİ ÜCRET TOPLUMU’ AKP’NİN BİLİNÇLİ BİR SEÇİMİ

Burada şunu eklemek gerekir, hükümet tıpkı diğer iktisat politikalarında olduğu gibi asgari ücret politikasında da “bilerek” adımlar atıyor. Yani muhalif kesimin çoğunun ileri sürdüğü gibi hükümetin “iş bilmezliği” veya “cahilliği” söz konusu değil. AKP iktidarı gayet bilinçli bir şekilde ülkeyi asgari ücretliler toplumu haline getiriyor. Bunun nedenleri hakkında uzun uzun konuşabiliriz. Ama şimdilik bir nedeni belirtmekle yetineyim: AKP’nin oyları yoğunlukla alt ve üst sınıflardan geliyor, orta sınıftan değil. Özellikle 2018 Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçişle birlikte belirginleşen iktisadi tercihler büyük firmaların ve bankaların kar düzeylerini artırmaya yönelik oldu. Yani bir yandan en alttakilerin ücretini bir yandan da en üsttekilerin karlarını artırarak iktidarını pekiştirdi.
Hatırlarsanız mayıs 2023 seçimleri öncesinde asgari ücrete yüzde 54.5 zam yapılmıştı. AKP’nin 21 yıllık iktidar tablosuna baktığımızda asgari ücretin diğer ücretlere göre daha çok arttığını söyleyebiliriz. Örneğin, DİSK-AR raporu verilerine göre 2002 ve 2023 yılları arasında ortalama memur aylığı 20,2 kat, ortalama kamu işçisi ücreti 24,7 kat ve en düşük işçi emekli aylığı 29,2 kat arttı. Ortalama memur maaşı 38,8 kat, en düşük esnaf emekli aylığında 50 kat ve en düşük memur maaşında 57,9 kat artış yaşandı. Buna karşın net asgari ücretteki artış 61,9 kat olarak gerçekleşti. Böylece asgari ücret dışındaki emek gelirlerinin asgari ücrete oranı geriledi.
Gelelim kadınlara. Kadınların çok büyük bir bölümü asgari ücret ve daha altında ücretlerle çalışıyor. DİSK-AR raporuna göre tahmini 7 milyon kadın çalışanın yüzde 61,4’ü asgari ücretin altı ve asgari ücretin yüzde 20 fazlası ücretler ile çalışıyor.

Esnek, güvencesiz, kayıt dışı çalışmanın özellikle kadınlar açısından daha yaygın olduğunu düşünürsek kadınlar asgari ücrete erişebiliyor mu?

Kadınların yüzde 41’inin asgari ücret dahi alamadığını yine aynı rapordan öğreniyoruz ki bu günlük hayattaki gözlemlerimizle de uyumlu bir rakam. Özellikle tekstil, giyim, deri, mobilya imalatı, gıda, inşaat ve turizm sektörlerinde asgari ücret ve altında çalışanların oranı daha yüksek düzeyde. İnşaat hariç bu sektörlerin kadın emeği yoğun olduğunu düşünürsek toplumsal cinsiyet temelli iktidar ilişkilerini de daha iyi anlayabiliriz sanıyorum. Özel sektör ve kayıt dışı sektörlere baktığımızda asgari ücret tablosu daha da kötüleşiyor. Asgari ücret altında çalışanların oranı kayıt dışı çalışanlarda yüzde 83,5.
Bu yıl farklı olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonunda dört işçi yer aldı ve bunların ikisi kadın işçi. Bu, şekil olarak bir şey ifade edebilir ama içeriğe yansımadıkça cinsiyetçi emek piyasalarının adil olmayan uygulamalarını değiştirmeyecektir.

‘YOKSULLUĞU EN ŞİDDETLİ HİSSEDECEK OLAN KADINLAR’

Asgari ücret kadınlar açısından nasıl belirlenmeli?

Bir kere kadınların ücret karşılığında çalışıp çalışmamalarından bağımsız verdikleri görünmez emeğin varlığını kabul etmekle işe başlayalım. Yani her kadın diğer işlerinin yanında hayatın yeniden üretimi sahasında baş emekçilerden. Dolayısıyla kadınlara, ev içi bakım emeklerinin karşılığı olarak “temel gelir” gibi bir kaynak sağlanmalı. Bu işin sosyal politika kısmı ve AKP’nin benimsediği sadaka yöntemine göre insan onuruna çok daha yakışan bir uygulama olur.
Kadınlar evlerindeki üretime ek olarak dışarıdaki üretime de katkı sunuyorlar ve hâlâ erkeklere göre daha düşük ücretler alıyorlar. Öncelikle, bu ücret farkları meselesi halledilmeli. Sonrasında ise asgari ücret belirlenirken uluslararası standartlar dikkate alınmalı. Nedir onlar? Çalışanın ailesinin geçimi, eğitim, sağlık, gıda gibi temel insan ve yurttaşlık haklarına erişimin maliyeti. 2024 yerel seçimlerini göz önüne alarak hükümetin mini bir seçim ekonomisi izleyeceğini varsayabiliriz. Ancak Hükümet daha şimdiden 2024 yılında asgari ücrete ikinci bir zammın yapılmayacağını söyleyerek aslında enflasyonla mücadelede yine çalışanların, yani emeğiyle geçinenlerin feda edileceğini ima ediyor. Yüksek enflasyon koşullarında günbegün eriyen satın alma gücü sonucunda hepimiz yoksullaşmaya devam ederken bu yoksulluğu en şiddetli hissedenler kadınlar olacak maalesef.

Fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
Kadınlar asgari ücreti konuştu: 'Artık peynir ekme...

Bursa'da asgari ücreti konuşan kadınlardan bazısı ped fiyatlarından dolayı regli kısa sürsün diye du...

İMES’TEN KADIN İŞÇİLER: ‘Asgari ücret insanca yaşa...

Yüzlerce işçinin çalıştığı İMES’te kadın işçilerle asgari ücret beklentilerini ve bu süreçte ne yapı...

Dernek sohbetleri: Kirayı mı, ücretlerin asgari üc...

Son süreçte asgari ücreti belirlenmesi ve ardından işçilerin, emekçilerin yükselttiği ‘ek zam’ taleb...