İzmir Kadın Platformu, Halkevci kadınlardan Emine Akbaba’ya yönelik denetimli serbestlik uygulamalarına ilişkin yazılı bir açıklama yaparak, yaşananların hukuki değil siyasal bir cezalandırma olduğunu belirtti.
Platform açıklamasında, uzun yıllardır İzmir Kadın Platformu’nda mücadele yürüten Emine Akbaba’nın, siyasal faaliyetleri nedeniyle açık bir baskı ve sindirme politikasıyla karşı karşıya olduğu ifade edildi. Akbaba’nın katıldığı eylemlerde attığı sloganlar gerekçe gösterilerek hapis cezasına çarptırıldığı, ardından denetimli serbestlik sürecinin emsali görülmemiş uygulamalarla ağırlaştırıldığı vurgulandı.
'Yüksek riskli hükümlü' gerekçesiyle ağır denetim
İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün, Emine Akbaba hakkında “yüksek riskli hükümlü” olduğu iddiasıyla her gün imza zorunluluğu getirdiği, 115 gün boyunca 22.00–08.00 saatleri arasında ev hapsi ve 115 gün ücretsiz kamuda çalışma cezası uyguladığı aktarıldı. Ayrıca Akbaba’nın, “evlilik ve aile eğitimi”, “anne-baba için ergen iletişimi” gibi iktidarın aile odaklı ve “makbul kadın” anlayışını dayatan eğitim programlarına katılmaya zorlandığı belirtildi.
Açıklamada, bu uygulamalara karşı yapılan tüm itirazların infaz hâkimliği tarafından “yeniden suç işleme riskinin yüksek olduğu” gerekçesiyle 7 kez reddedildiği hatırlatıldı.
'Bu bir siyasal baskı mekanizmasıdır'
İzmir Kadın Platformu, söz konusu uygulamaların hukuki bir dayanağı olmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu uygulamalar ne hukukun gereğidir ne de kamu güvenliğiyle açıklanabilir. Ortada olan şey, kadınların siyasal mücadele yürütmesini cezalandırmayı hedefleyen açık bir siyasal baskı mekanizmasıdır.”
Açıklamada, zorunlu “aile” ve “annelik” eğitimleri verilmesinin, iktidarın kadınlara biçtiği toplumsal rolün açık bir ifadesi olduğu belirtilerek, “Burada hedef alınan yalnızca bir eylem ya da bir söz, bir slogan değil; kadının siyasal özne olmasıdır. Bu uygulamalar itaat üretmeyi amaçlayan ideolojik bir dayatmadır” denildi.
'Söylemle uygulama çelişiyor'
Platform, açıklamasında şunlar kaydedildi; ,“Bir yandan ‘şiddete karşı sıfır tolerans’ söylemiyle propaganda yapılırken, diğer yandan hakları ve hayatları için mücadele eden kadınlar gözaltı, tutuklama, ev hapsi ve ağır denetim uygulamalarıyla susturulmaya çalışılmaktadır. Kadın katilleri serbest bırakılırken, kadınların düşünceleri ve mücadelesi nedeniyle ‘yüksek riskli’ ilan edilmesini kabul etmiyoruz. Kadınları eve kapatmayı, itiraz edenleri denetim altına almayı ve politik faaliyeti suç gibi göstermeyi amaçlayan bu anlayışı kabul etmiyoruz. İnsanca, eşit ve özgür bir yaşam için mücadele etmek suç değildir. Siyasal iktidarın muhalif kadınları baskı altına alarak toplumu susturma çabası beyhudedir. Dayanışmamızdan, itirazımızdan ve mücadelemizden vazgeçmiyoruz.”
Açıklama, “Emine Akbaba yalnız değildir. Bu hukuksuz denetim uygulamalarına derhal son verilmelidir” ifadeleriyle sonlandırıldı.
Fotoğraf: İKP
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN






















