İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi emekçileri: Tükendik, yönetemiyorsunuz
Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimliği önünde açıklama yapan sağlık emekçileri çalışma koşullarına dikkat çekerek, "Aylık ortalama 290 saati aşan mesailer yapıyoruz" dedi.

SES İzmir 1 No’lu Şube ve HEP-SEN İzmir Şubesi, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimliği önünde hastanede çalışan sağlık emekçilerinin artan iş yüküne ve içerideki sorunlara dair basın açıklaması düzenledi. Basın metnini ise SES İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Hava Akcan okudu.

Sağlık emekçilerinin aylık ortalama 290 saati aşan mesailer yapmakta olduğunu ve bununla birlikte ayda 120 saat gün aşırı nöbetler tutarak 24 saat aralıksız çalışmak zorunda bırakıldıklarını aktararak sözlerine başlayan Hava Akcan, “Sağlık emekçileri, hekimler, hemşireler ve teknisyenler artık iki kişinin yaptığı işi tek kişi yapıyor ve iki kişinin çalıştığı saat kadar mesai yapıyorlar. Bu durum insanca çalışmaya yakışan bir sistem değildir. Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü.100 yıl önce kadınlar ve çalışanlar da insanca bir yaşamı için mücadele ettiler. Bugün geldiğimiz yer de yüz yıl öncesinden farksızdır. Bu şekilde çalışmak vicdana da yasalara da sığmamaktadır” diye konuştu.

“BU ÇIĞLIĞI DUYUN”

Sağlık emekçilerinin beden ve ruh sağlığı açısından kötüye gittiğini vurgulayan Akcan, “Bu çığlığı duyun. Şehir hastanesi açılınca iş yükü azalacak denmişti ama öyle olmadı. Hastanenin kaldıramayacağı bir hasta yükü var. Hastanemiz Eğitim Araştırma Hastanesi kimliğini tamamen kaybetti, acile başvuran hastalar nerede açık yatak varsa oraya yatırılır oldu, klinik kavramı yok oldu. Kliniklerde profesyonelleşen, tecrübeli çalışanlar hastaları tanıyamaz hale geldi. Hastalar hangi klinikte, hekimi kim bilinmez halde. Hekimler hastalarını katlarda arayarak muayene etmek zorunda kalıyor. Bu durum sağlıkta şiddeti tırmandırırken, çalışanda yorgunluk, tükenmişlik, değersizlik ve mesleki itibarsızlık duygusunu artırmakta” şeklinde konuştu.

“ARTIK SABRETMEK İSTEMİYORUZ”

Mesai belirsizliklerinden yakınan Akcan, “Artık sabretmek, ‘bu ay son, şu kadar personel alınacak’ gibi sözler duymak istemiyoruz. Evimize gidemiyoruz yüksek nabız ve çarpıntılarla, kollarında serumlarla nöbete devam eden arkadaşlarımız var. Gebeler var, düşük tehdidi yaşayan, küçük çocukları olan, evi kilometrelerce uzakta olan arkadaşlarımız var. Zorla, hiçbir mazeret dikkate alınmadan geçici görevler yapılmakta. Hastanemizden Şehir Hastanesine gönderilenler, hastanemize de ilçelerden geçici görevle getirilen sağlıkçılar var” ifadelerini kullandı.

“UYGULAMANIN TEK KÂRI DOLULUK GARANTİSİ VERİLEN HOLDİNGLERDİR”

Son olarak taleplerini dile getiren Akcan, sözlerini şöyle tamamladı: “Yönetemiyorsunuz. Halkın sağlığını, çok övünerek anlattığınız ama içi boş çıkan hasta hakları güvenliğini ve çalışan sağlığı güvenliğini hiçe saydınız. Duvarlara kocaman şekilde ‘kalite bizim adımız’ yazmaya da utanmıyorsunuz. Bir an evvel geçici görevlendirmelere son verilmeli, yeni atamalar yapılmalı, atamalar yapılana kadar da Şehir Hastanesinde personel açığı olan klinikler kapatılmalıdır. Yapılan bu uygulamanın ne hastaya ne de çalışana faydası vardır. Bu uygulamada ki ısrarın faydası ancak yüzde 70 doluluk garantisi verdiğiniz holdinglerdir."

Fotoğraflar: Evrensel