İşyerlerinden direniş alanlarına: #8M2022
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde işyerlerinden direniş alanlarına kadınlar sömürüsüz, eşit insaca çalışma koşulları ve insanca ücret talep ediyor.

AKP iktidarının kadınların haklarına yönelik saldırılarına karşı hayatlarından ve haklarından vazgeçmeyen kadınlar, sesini duyurmak için tüm yıl boyunca sokaklardan da çekilmedi. Kölelik koşullarında çalıştırılan, emeği sömürülen, işsizlik, yoksulluk ve şiddetle baş başa bırakılan işçi, emekçi kadınların da işyerlerinden ve direniş alanlarından eşit, sömürüsüz, savaşsız, şiddetsiz, özgür, insanca yaşam taleplerini dile getiriyor. 


ÇERKEZKÖY

Arçelik, BSH, Varicon gibi beyaz eşya firmalarının üretim yapan bir fabrika Pas South’ta çalışma koşullarının ağırlığına, düşük ücrete, telafi çalışması dayatmasına karşı Petrol-İş Sendikasında örgütlenen ve işten atılan işçiler fabrika önünde 8 Mart eylemi gerçekleştirdi. Petrol-İş Manisa Şubesinden desteğe gelen kadın işçilerin dayanışmasını selamlayan Pas South işçisi kadınlar “Direnenlere selam olsun” mesajı gönderdi. 


KOCAELİ
KOCAELİ EKMEK VE GÜL KADIN DAYANIŞMA DERNEĞİ TEKSTİL İŞÇİSİ KADINLARLA BULUŞTU  


Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği Körfez ilçesindeki tekstil atölyesinde çalışan işçi kadınları ziyaret etti. Kadın işçilerle 8 Mart’ın tarihsel sürecini konuşan dernek üyesi kadınlar, her alanda eşitsizlik ve şiddete maruz bırakıldığını söyledi. Ağır çalışma koşulları karşısında alınan düşük ücretler, esnek ve güvencesiz çalışma, uzun zamandır büyüyerek derinleşen ekonomik krizin yarattığı yoksullaşmanın en çok kadınları etkilediği vurgulayan kadınlar en önemli gündemin de geçim derdi olduğunu dile getirdi. Mahallelerde, işyerlerinde, fabrikalarda kadınların yan yana gelmesi ve birlikte mücadele etmesinin önemine vurgu yapan kadınlar, ziyaret öncesinde ortak taleplerinin olduğu mesajlar içeren kartları ve Ekmek ve Gül dergisini kadın işçilere dağıttı. Kadınlar en kısa sürede tekrar yan yana gelme sözüyle atölyeden ayrıldı. 

GEBZE
DİSK’Lİ KADINLAR 8 MART’I FARPLAS ÖNÜNDE KUTLADI: MÜCADELEYİ OMUZ OMUZA BÜYÜTMEYE ÇAĞIRIYORUZ


Farplas direnişinin 36’ncı gününde DİSK’in çağrısıyla direniş alanında buluşan kadınlar, “Mücadeleyi omuz omuza büyütmeye çağırıyoruz”, “Farplas işçisi yalnız değildir”, “Farplas’ta direnen kadınlar kazanacak”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” ve “Şiddete tacize tecavüze” hayır sloganı attı. Kadın işçilere CHP, HDP, Emek Partisi, Uid-Der ve İşçi Emekçi Kadın Komisyonları da destek verdi.

‘BİZE HER GÜN 8 MART DEMEKLE OLMUYOR’

Fabrika önündeki buluşmada konuşan Farplas işçisi Betül Oral, “Yağmur, kar, soğuk demeden buradayız. 2 Şubat’tan bu yana fabrika önündeyiz, yılmıyoruz” dedi. Sonuna kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söyleyen Oral, “Patron bizim için provokatör diyor, biz provokatör değiliz. Emeğimizin peşinden gidiyoruz, bunun için direniyoruz. En önde kadınlar olmaktan o kadar gurur duyuyoruz ki. Bizim patronumuz bir kadın, onu da buraya çağırıyoruz dayanışmaya. Kadın haklarını, kadın emeğini ve kadın değerini biliyorsa buraya bizim yanımıza gelsin ve bize destek olsun. ‘Bize her gün 8 Mart’ demekle olmuyor, biz 8 Mart’ı emekçi kadınlarla kutluyoruz, o da burada kutlasın istiyoruz. Bize hiçbir şekilde emeğimizin karşılığını vermediler, ciddi baskılarla çalıştık, içeride çalışmaya da devam ediyor arkadaşlarımız. Bizim istediğimiz sendika DİSK’tir. Biz onunla yürüyoruz, içeride sarı sendikayı getirmek için işçi arkadaşlarımıza baskı yapmayı bıraksınlar. İçeride baskıya ve sömürüye maruz kalan her kadın için buradayız. Hiçbir şekilde yılmıyoruz, korkmuyoruz ve itaat etmiyoruz” diye konuştu.


‘HAKLARIMIZ İÇİN MÜCADELEYİ YÜKSELTİYORUZ’

Farplas işçisi Betül Oral’ın ardından konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun ise, “Kadınlar olarak yoksulluğa, işsizliğe, ayrımcılığa ve şiddete karşı günlerdir alanlardayız” dedi. Emekçi kadınların 8 Mart’ını kutlayan Çerkezoğlu, “Bizler çalışırken de ayrımcılıklarla yüz yüze kalıyoruz. Çalışmak istediğimizde ‘kadına özgü’ işler olarak tarif edilen, ‘çocuk bakımı’, ‘yaşlı bakımı’ gibi işler kadınların üzerinden alınmadığı için, toplumsal bir bakış açısıyla, kamusal politikalar hayata geçirilmediği için, birçok kadın arkadaşımız çalışmak istediği halde istihdama katılamıyor. Özellikle 2 yıldır yaşadığımız pandemi süreci biz kadınları daha fazla etkiledi. Kadınların hem ev içindeki iş yükü arttı, kadına yönelik şiddet arttı, hem de kadınlar daha fazla istihdamdan çekilmek zorunda kaldı, gelirini kaybetti. İşte böylesi bir süreçte her türlü eşitsizliğe ve ayrımcılığa karşı verdiğimiz mücadelede bu 8 Mart’ta yan yana geliyoruz, omuz omuza veriyoruz ve haklarımız için mücadeleyi yükseltiyoruz” diye konuştu. İktidarın politikalarını eleştiren Çerkezoğlu, “Neredeyse her gün bir kadın cinayetiyle sarsıldığımız bir süreçte, ülkeyi yöneten siyasi iktidar kadına yönelik şiddete karşı adımlar atacağına, bir gece yarısı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çekiliyor, nafaka hakkını tartışmaya açıyor, 6284 sayılı yasayı uygulamıyor, İLO’nun işyerlerinde şiddete karşı 190 sayılı sözleşmesi hala imzalanmıyor” dedi. Çerkezoğlu, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. Kadına özgü işler olarak tarif edilen işlerin kadının üzerinden alacak sosyal politikaların hayata geçirilmesi için, bütün sanayi merkezlerinde 24 saat açık kreşlerin sağlanması için, nafaka hakkını tartışmaya açan tüm düzenlemelere dur demek için, ILO’nun işyerlerinde şiddete karşı 190 sayılı sözleşmesinin onaylanması ve gereğinin yapılması için, eşit ücret için, sendikal haklarımız için, sendikalarımız içinde daha fazla söz ve karar sahibi olabilmek için, eşitlik için, adalet için, barış için, yaşam hakkını savunmak için tüm kız kardeşlerimizi, kadın işçileri sendikalı olmaya, DİSK’li olmaya ve bu mücadeleyi omuz omuza büyütmeye çağırıyoruz” dedi. Kadınlar konuşmaların ardından yağmura rağmen omuz omuza halay çekti.

Fotoğraflar: Hasret Gültekin Kozan/ Ekmek ve Gül

Birleşik Metal İş Gebze Şubesi üyesi kadın işçilerden 8 Mart mesajları:


ANKARA
ODTÜ/ TEZ-KOOP İŞ ÜYESİ KADINLAR EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK TALEBİYLE YÜRÜDÜ

Fotoğraf: Evrensel

ODTÜ’de Tez-Koop İş'in çağrısıyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde kadın işçiler yürüyüş düzenledi. ODTÜ PTT önünde buluşan işçiler, rektörlük önüne sloganlar eşliğinde yürüdü. Güvenceli iş, eşit işe eşit ücret, şiddetsiz bir yaşam ve eşitlik ve özgürlük taleplerini yazdıkları pankart eşliğinde yürüyen işçiler, rektörlük önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Mersin Tarsus Sebze Hali, Oppo, Alpin Çorap, Farplas işyerlerinde çalışan kadın işçilerinin mücadelesinin selamlandığı açıklamada, Türkiye'nin dört bir yanındaki fabrika, atölye ve depolarda kadın işçilerim sendikasız, güvencesiz, çalışma koşullarına karşı itiraz ettiğine dikkat çekildi. 

Kadına yönelik, şiddet, istismar ve cinayetlerin her gün haberlere konu olduğu belirtilen açıklamada, “Bir yandan aile kurumu kutsanıyor, diğer yandan kadınların ekonomik, toplumsal, hukuki açıdan derin bir olanaksızlığa hapsediliyor. Kadınları her gün ölümle burun buruna getiren psikolojik ve fiziksel hasarlar oluşturan bu şiddet normalleştiriliyor” denidi. Kadınların şiddete karşı güvenceli olan 6284 Sayılı Kanunun uygulanmasını talep edilen açıklamada, işçiler İstanbul Sözleşmesinin ve 6284 Sayılı Kanunun uygulanmasını istedi. 
İşçiler ayrımcılığa, sömürüye, yoksulluğa ve eşitsizliğe karşı kadın mücadelesinin önemi vurgulayarak, her türlü eşitsizliğe karşı mücadeleye devam edeceklerini söylediler. 


İZMİR

GENEL-İŞ ÜYESİ KADIN İŞÇİLER: EŞİT, ÖZGÜR BİR YAŞAMI BİRLİKTE KAZANACAĞIZ

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Genel-İş İzmir Şubeleri, “Sömürüsüz, savaşsız, şiddetsiz, eşit, özgür bir yaşamı birlikte kazanacağız” diyerek 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde yürüyüş gerçekleştirdi.
Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi Kırmızı Kedi kitap evi önünde toplanan işçi kadınlar, “Eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşam bizimle mümkün” yazılı pankart ve “Yaşasın kadın dayanışması”, “Krizin yükü patronlara”, “Nafaka hakkı gasbedilemez”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Her yer 8 Mart, her yer mücadele” sloganları eşliğinde Kıbrıs Şehitleri Caddesi Sevinç Pastanesi önüne kadar yürüdü.
Büyükşehir Belediyesi bandosunda çalışan kadın işçiler de müzikleriyle eşlik etti.
Zamların geri alınması, şiddetin, sömürünün ve savaşın son bulması gibi taleplerin ön plana çıkığı yürüyüşte basın açıklamasını Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin okudu. Kadın işçilerin öne çıkan talepleri şöyle
• İşyerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen İLO 190 sayılı yasa imzalansın
• Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalıştırmaya son verilsin
• Bütçede, eğitim, sağlık, başta olmak üzere her türlü yasa ve uygulamada toplumsal cinsiyet eşitliği sağlansın
• Yapılan zamlar geri alınsın
• Eşit işe eşit ücret verilsin.
• Kadınların kaynaklara erişiminin desteklensin
• Eşit istihdam ve eşit ücret koşulları sağlansın
• Kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimlerine karşı tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılsın,
• Sendika ve örgütlenme hakkı engellenmesin
• Kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak bakım hizmetleri kamusal hale getirilsin.

DOKUZ EYLÜL HASTANESİ EMEKÇİLERİ POLİS ENGELİNE RAĞMEN 8 MART’I KUTLADI

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde örgütlü Sağlık İş Sendikası, SES, Birlik Sağlık Sen, Eğitim-Sen ve Genel Sağlık-İş bir araya gelerek hastane bahçesinde 8 Mart için buluştu.
Dokuz Eylül üniversitesi Hastanesinde sabahtan itibaren önce hastane güvenliği sonra Balçova emniyeti tarafından planlanan etkinlikler engellenmeye çalışıldı. Hastane bahçesinde yapılmak istenmeyen etkinlik için özel bir kafeye geçildi. Özel kafede gerçekleştirilecek etkinliği de engellemeye gelen polis ve güvenlik, çalışanları dışarıya çıkardı.
Sendika temsilcisi kadınlar ise “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü türkülerle söyleyip birbirimize gül vererek kutlayacaktık. Ama onlar bize bu açıklamayı yapmak zorunda bıraktı. Biz yıllar önce 129 insanımızın öldürülerek, yakılarak, işkence edilerek öldürülen kadınların başlattığı mücadelenin devamı olarak bugün buradayız. Sendikal baskılar bizi yıldıramayacak. Daha önce de defalarca kınamalar, sürgünler ve açığa almalar oldu. Yine yapabilirsiniz. Biz buradayız. Etkinliğimize devam edeceğiz” dedi. Etkinliğe erbane eşliğinde türkülerle devam edilirken hiçbir sağlık emekçisi de alandan ayrılmadı.

 ATATÜRK EAH SAĞLIK EMEKÇİLERİ: İNSANCA ÇALIŞMAK VE YAŞAMAK İÇİN MÜCADELEYİ ÖRGÜTLÜYORUZ

Fotoğraf: Pınar Çetinkaya/Ekmek ve Gül

İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi SES İşyeri Temsilciği, “Sağlık emekçisi kadınlar insanca çalışmak ve yaşamak için sesini yükseltiyor, mücadeleyi örgütlüyor” diyerek 8 Mart açıklaması yaptı. AMATEM binası önünde bir araya gelen sağlık emekçisi kadınlar sık sık, “Yaşasın 8 mart, yaşasın mücadelemiz”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Eşit işe eşit ücret”, “İnsanca çalışmak insanca yaşamak istiyoruz” sloganları attı. Açıklamada kadınlar “Ekmek ve Gül” şiirini okudu.
Basın açıklamasını okuyan SES İşyeri Temsilcisi Ayşe Tabakoğlu, sağlık emekçisi kadınların yaşadığı sorunlara değinerek, “Tacizin, tecavüzün yaşandığı bir dönemde işe-vardiyaya gelmek sorununu unutmadık. Şort giyen hemşirenin otobüste darp edildiğini unutmadık. Gece işten çıkan sağlık emekçisinin parkta darp edildiğini unutmadık. Bunlar öyle korkutur ki biz kadınları, zorunlu olarak uzun mesaileri kabul ederiz. İdare yasal olarak zorda kalmasın diye ‘24 saat nöbet tutmayı kendim istiyorum’ diye imza veririz. Oysa 8 saat üstü çalışmak hem kadın sağlığı hem de hasta güvenliği açısından zararlı ve tehlikelidir” dedi. Sağlık emekçisi kadınların talepleri şöyle:
• Çalışma saatleri 8 saatle sınırlanmalı, vardiya değişimlerinde güvenli ulaşım için ücretsiz servisler olmalıdır.
• Personel açığı giderilmeli, iş yükü azaltılmalı, angarya çalışma yasaklanmalıdır.
• Gebelik testi pozitif olur olmaz gece mesaisi yasaklanmalı; acil hizmeti, yoğun bakım hizmetinden sağlık emekçisi kadınlar geri çekilmelidir.
• Gece mesailer çift vardiya olarak hesaplanmalı, izin ve ücretlendirme bunun üzerinden yapılmalıdır.
• 5 yıla 1 yıl yıpranma payı hesaplanmalı erken emekliliğin önü açılmalıdır.
• Etkili bir meslek hastalığı yasası çıkarılmalı, Kovid-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
• Kadın çalışana şiddet uygulayanın mutlaka tutuklu yargılanması güvenceye alınmalı, etkili bir şiddet yasası çıkarılmalıdır.
• İşyeri şiddetini kapsayan ILO 190 sayılı sözleşme acilen imzalanmalıdır.
• İstanbul Sözleşmesi tekrar uygulamaya konmalıdır.


İSTANBUL
EYÜP EKMEK VE GÜL GURUBU TEKSTİL İŞÇİSİ KADINLARLA BULUŞTU

Eyüp Ekmek ve Gül Grubu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Merter’de tekstil atölyesinde çalışan işçi kadınlarla buluştu. Eyüp Ekmek ve Gül Grubu adına konuşan Hülya Zabun, 8 Mart’ın emekçi kadınların günü olduğunu vurguladı, kadınları hakları için mücadele etmeye çağırdı.

Manşet Fotoğrafı: Pas South direnişi Twitter hesabı

İlgili haberler
8 Mart 2022 | Kadınlar işyerinde, sokakta, meydand...

Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü! Umudu ayakta tutmak için mücadele eden kadınların günü. Ülk...

İl il 8 Mart eylem ve etkinlikleri

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için Türkiye'nin dört bir yerinde kadınlar yan yana geliyor!

Güvenli kampüs ve şiddetsiz bir yaşam istiyoruz

İstanbul Üniversiteli genç kadınlar İÜ Kadın Hakları Kulübü Kadın Hakları Komisyonunun ‘Güvenli kamp...