Üniversitelerde yeni dönemin başlamasıyla ve 8 Mart’a yaklaştığımız süreçte İstanbul Üniversitesi Kadın Hakları Kulübü Kadın Hakları Komisyonu olarak Ekmek ve Gül dergisi Editörü Sevda Karaca, Mor Çatı gönüllüsü Tülin Semayiş ve İBB Sosyal Hizmet Uzmanı Şenay Gül ile birlikte bir söyleşi düzenledik. Yan yana gelmemeleri için kadınların önlerine birçok engel çıkarılırken, genç kadınlar bulundukları her alanda bir araya gelmenin, ortak mücadele zemini oluşturmanın yollarını arıyor. Öldürülmedikleri şehirlere, tacize uğramadığı kampüslere ulaşmanın tek yolunun bu baskıcı, gerici ve ataerkil düzene karşı yan yana gelmekten birlikte karşı durmaktan geçtiğinin bilincindeler. Biz de kulüp olarak 8 Mart’a yaklaştığımız bu süreçte çeşitli etkinlikler planlayarak kadınları hem bilgilendirmek hem de bu yan yana gelişleri artırarak hak mücadelesini büyütme gayesindeyiz.

Etkinliğimizin ilk bölümünde Sevda Karaca ile birlikte son 20 yılda kadınların neler yaşadığını ve gelecekte neler yaşamak istediğini konuştuk. Özellikle son 20 yılda kadınlarının yüz yılı aşan mücadelesi sonucunda elde edilen nafaka, kürtaj hakkı, İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlarına göz dikilmesi ve bir grup erkek lobisinin isteklerinin halkın çıkarı ve halkın isteği olarak sunulmasını değerlendirdik. Bu yaşananların sadece Türkiye ile sınırlı olmadığını, kadınların kazanımlarına Polonya, Arjantin, Brezilya gibi ülkelerde de saldırıldığına dikkat çekerken, bu saldırıların yine ülkemizde olduğu gibi “fıtrat” bahanesinin öne sürüldüğünü konuştuk.

Fabrikalarda, çalışma alanlarında ataerkil tahakkümün oldukça fazla olduğunu söyleyen Karaca, bu tahakkümün kadının hayatta kalma mücadelesini de artırdığını, bu mücadelenin aynı zamanda birlikteliği de büyüttüğünü Farplas ve Migros direnişlerinde kadınların en önde olması ile örneklendirdi.

Kadınlara yönelik tek tek ve son zamanlarda daha da artan bu saldırılara karşı birlikte mücadele etmek gerektiğine işaret eden Karaca, altını çizerek özellikle üniversiteli kadınlar nezdinde mücadeleyi büyültme çağrısı yaptı.

Mor Çatı gönüllüsü Tülin Semayiş ise Mor Çatı’nın tarihini ve Mor Çatı deneyimini aktarırken, Türkiye’de feminist hareket tarihi ve mücadelesini anlatarak bizleri bilgilendirdi. Sığınmaevlerinden ve kadın danışma platformlarından bahsederek şiddete, tacize uğrayan her kadına kapılarının açık olduğunu ifade etti.

Sosyal Hizmet Uzmanı Şenay Gül de yerel yönetimlerin kadına yönelik hizmetlerinden bahsederek, İBB’nin bu konudaki çalışmalarından anlattı. Özellikle yerel eşitlik planına dair konuşan Gül, hedeflerinin toplumsal cinsiyet eşitliği bilincini oluşturmak ve kadını güçlendirmek olduğunu ifade etti. Kadınların sağlık hizmetlerine erişimi, istihdama katılım, kreş gibi konularda İstanbul Büyükşehir Belediyesinin aktif rol oynadığını belirtti.

Etkinliğimizin sonunda soru-cevap kısmında fikir alışverişinde bulunarak aynı zamanda birlikteliğimizi bulunduğumuz her alanda büyültmek fikri ve isteği ile birlikte panelimizi noktaladık. Daha nice buluşmalara.