Genç işsizlik oranlarının yükselişiyle birlikte gençlerin gelecek kaygısı da arttı. Bu kaygı ilkokul sıralarına kadar inmiş durumda. Hal böyleyken çeşitli platformlarda bir araya gelen gençler dertlerini çeşitli etkinliklerle dile getiriyor. Buse Gökpınar da bu gençlerden biri… Gökpınar’ı sosyal medyada beğenilen ve paylaşılan “Genç İşsizlik” isimli şarkısından tanıyoruz. Bu sene Sakarya Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümünden mezun olan Gökpınar’la şarkısı ve genç işsizlik üzerine konuştuk.  

Genç işsizliği anlatan bir şarkı hazırladınız ve paylaştınız. Bu şarkının altındaki motivasyon neydi?

Genç işsizlik oldukça yoğun. Önceden üniversite mezunları hemen iş bulurken şimdilerde sadece üniversiteden mezun olmak yetmiyor. Hep fazlası isteniyor. İş başvurusu yapmak istediğiniz zaman kimse tecrübesiz birini istemiyor, herkes en az 3 yıl deneyim istiyor. Gelecek kaygımız o kadar fazla ki, insanlar üniversiteye girdiğine sevinemez oldular. 4 sene sonra işsizlikle boğuşacaklarını biliyorlar. Tüm bu kaygıları ve artık hayal kuramamamız üzerine düşünüp durdum. Evet hayal kurmak bedava lakin artık bizler hayallerimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Bununla birlikte yola çıkarak bir şarkı yazmak istedim. Bu kadar geniş kitlelere yayılacağını düşünmedim hiç. Aslında bu video sayesinde birçok insanla buluşma şansı buldum. Hepimiz bulutun arkasındaki güneş gibiyiz. Elbet bir gün parlayacağız.

Şarkının sözleri içerisinde KYK borcu stresi, evin giderleri gibi geçim sıkıntısını anlatan sözler geçiyor. Ardından gençliğe sürekli öğütlenen “Dil öğren işin garanti” söylemine tecrübesiz olduğu için işe alınmayan genç bir işçi sahnesiyle cevap veriyorsunuz. Sizce birçok gencin yıllardır bu sorunları yaşamasının sebebi nedir?

İzlenilen yanlış yollar, boşa giden yıllar diyebilirim. Gençlere önem verildiğini ve genç istihdam için bir şey yapıldığını düşünmüyorum. Yatırımlar hiç gençlerin üzerine yapılmıyor. Üniversiteden mezun olan bir gencin elinden tutan insan görmek çok zor. Böyle bir devlet politikası görmek de çok zor. Gördüğümüz tek şey, mücadele. Gençlerin mücadelesi. Ve bu mücadele de kendimizi bildiğimiz andan itibaren bizimle. Sürekli sınavlara koşturuyoruz. Mezun olduktan sonra ise gençler olarak derin bir boşluğa düşüyoruz. Avrupa’ya baktığımız zaman Avrupa Birliği’nin gençlerin gezmesi için bir bütçe ayırdığı haberlerini görmek bile mümkün. Bizim bir kısmımız ise olanaksızlıklardan dolayı çalışmak zorunda. İnsan “neden” diye sormadan yapamıyor. Bizler bu ülkenin geleceğiyiz ve geleceğe önem verilmeli.

Peki bahsettiğiniz bu sorunlar nasıl çözülecek?

Gençlere yatırım yapılmalı. Yeni politika yollarına gidilmeli. Reşit olan artık ayakları üzerinde duracak insanların üzerine gidilmeli. Bizler bu ülkenin gelecek nesilleriyiz. Hayallerimiz var, amaçları olan gençleriz ve tüm bunlar elimizden alınmamalı. Bizler hayal kurmaya devam etmeliyiz ve hayallerimizi gerçeğe dökecek her türlü imkan yaratılmalı. Her şeyden önce gelecekten korkmamalıyız, bir kaygı duymamalıyız. Bunun için bir ortam yaratılmalı. Sadece gençleri dinlesek, bir kulak versek daha iyi yerlerde olacağımıza inanıyorum.