İzmir Çiğli’de açık cezaevinden izinli çıkarak boşandığı eşi Habibe Çevik’i ve kardeşi Fatma Akta’yı öldüren Göksel Sağlam’ın yargılandığı dava görüldü, Sağlam’ın tutukluluk halinin devamına karar verilerek duruşma 27 Şubat’a ertelendi.

Geçtiğimiz Haziran ayında Menemen Açık Cezaevinden izinli çıkan Göksel Sağlam’ın, boşandığı eşi Habibe Çevik’i ve kardeşi Fatma Akta’nı öldürmesine ilişkin görülen davanın ikinci duruşması Karşıyaka Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada tutuklu sanık Göksel Sağlam ve avukatı, katledilen kadınların ailesi ve avukatları hazır bulunurken, kadınların da katılımı yoğun oldu.

Sanık Göksel Sağlam ifadesinde, boşanmış olmalarına rağmen Habibe ile görüşmeye devam ettiklerini, hatta tekrar evlenmeyi planladıklarını iddia etti. Habibe’nin kendisiyle barışmak istemesine rağmen sürekli başka erkeklerle görüştüğünü iddia eden Sağlam sinirlediği için Habibe’yle kavga ettiğini söyledi. Sanığın ifadesinde kullandığı ifadeler “tahrik indirimi” almayı planlıyor izlenimi yarattı. Olay günü Habibe ile konuşmak için eve gittiğini anlatan Sağlam, “Cinayet kazayla oldu, isteyerek olmadı. Tartışma esnasında ateş ettim. Habibe’nin annesine özellikle yönelmedim ve Fatma’yı da vurmak istemedim. Cezaevinden izinli çıktıktan sonra Habibe’nin eve döndüğünü öğrendim. Onunla konuşmak istedim ama kabul etmedi, beni tersledi. Çok sinirlendim, içki içtim. Babamdan kalma ruhsatsız silahı aldım Habibe’nin evine gittim. Tartıştık ve bu esnada silahı ateşledim” dedi.

‘BABAM, BANA ANNEMİ ÖLDÜRECEĞİNİ SÖYLEDİ’

Sağlam’ın savunmasının ardından Habibe Çevik’in çocuklarının ilk ifadeleri okundu “Abim evde yoktu. Annemin boğazına silahı dayayıp silahı ateşledi. Teyzem durdurmak isterken teyzeme de ateş etti. Daha sonra anneme bir kez daha ateş etti.” Büyük oğlu ise ifadesinde, “Babam bana annemi öldüreceğini söyledi. Beni parka gönderdi, yoldayken evden silah sesleri geldi. Geri döndüğümde teyzemin yerde yattığını ve bu esnada babamın anneme silahla ateş ettiğini gördüm” dedi.

Habibe ve Fatma’nın annesi Hatice Çevik ise Habibe’nin Sağlam’dan 3 yıl önce boşandığını ve görüşmediklerini söyledi. Sağlam’ın tehditleri nedeniyle Habibe’nin sığınmaevinde yaşadığının anlatan Çevik, “İzmir’de kaldığı sığınmaevindeyken Sağlam’dan şiddet gördüğü için Denizli’ye gitti. Denizli’den olaydan 3 gün önce geldi. Biz evde otururken, Göksel Sağlam geldi. Kapıyı tekmeleyerek içeri girdi. Hiçbir şey söylemeden silahıyla kızımı vurdu. Bana doğrultu silahı ancak ateş etmedi. Beni kapıdan dışarıya attı. Fatma vurulurken içerde değildim. Kızımın ona hakaret ettiği doğru değil” dedi.

‘HABİBE’Yİ SÜREKLİ TEHDİT EDİYORDU’

Fatma Akta’nın kızı Figen Akta da “Sanık teyzeme daha önce de şiddet uygulayıp tehdit etmişti” dedi. Habibe ve Fatma’ın erkek kardeşleri de Göksel Sağlam ile kardeşlerinin boşandığından beri görüşmediğini, Sağlam’ın sürekli olarak tehdit ettiğini ve bu yüzden sığınmaevinde kaldığını aktardı.

Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme, Göksel Sağlam’ın tutukluluğunun devamına, eksik belgelerin ve ifadelerin tamamlanması için duruşmanın 27 Şubat’a ertelenmesine karar verdi.

MAHKEME SALONLARINDA ‘İNDİRİM’ DUYMAYA TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI
Duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması yapan kadınlar ise Habibe ve Fatma için adalet istedi. Çiği Kadın Platformu, Bornova Kadın Dayanışma Derneği, Kadın Meclisleri, Kadın Savunma Ağı, Mor Dayanışma ve Emek Partisi üyesi kadınlar adına ortak açıklama yapan Melek Yurdakul, “Fatma ve Habibe kız kardeşleri katleden Göksel Sağlam’ın cezaevinden Habibe’nin adresini vererek izinli çıkmasını sağlayan cezaevi yönetimi hakkında neden herhangi bir işlem yapılmıyor? Sağlam, cinayeti kasten ve planlayarak yapmış olmasına rağmen iddianame neden bunu da kapsayacak biçimde düzenlenmedi” diyerek davadaki eksikliklere dikkat çekti.
Kadına yönelik şiddetle ilgili hiçbir suçun “uzlaştırmaya tabii suçlar” kapsamına alınmasını kabul etmediklerini dile getiren Yurdakul, “Mahkeme salonlarında iyi hal ve tahrik indirimi laflarını duymaya sabrımız kalmadı. Çünkü biz siz ağzınızı her açtığınız da daha çok öldürülüyoruz. Bir kadın daha eksilmeyene kadar mücadele edeceğiz. Artık yeter bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok. Biz kadınlar yaşamak istiyoruz. Habibe, Fatma, Şule, Nadira, Ceren, Emine ve daha binlerce katledilen kadının isyanı ile haykırıyoruz: Şiddetsiz, eşit, özgür bir hayatı hep birlikte inşa edeceğiz” dedi.