‘Fethiye Davası’nın diğer cinsel suç davalarına emsal olması için çalışacağız!’
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Fethiye’de yaşanan toplu tecavüz davasında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği “hak ihlali” kararına ilişkin açıklama yaptı.

“Yaşadık Unutmadık” diyen dernek, davanın tecavüz kriz merkezlerinin gündeme alınması, Cinsel Şiddete Karşı Kadın Platformu’nun oluşturulmasına ve bugün derneğin kuruluşuna giden yolun taşlarının döşenmesine vesile olduğunu söyledi.

Fethiye tecavüz davasında AYM'den emsal karar: Deliller toplanmadı, etkili soruşturma yapılmadı, devletin hak ihlali var!

“Her ne kadar 14 yıl sonra gelen adalet, tam bir adalet olmasa da bu dava aynı zamanda unutmamanın, peşini bırakmamanın, mücadeleden vazgeçmemenin de göstergesidir. Adalet sadece tecavüzcünün/tecavüzcülerin hak ettikleri cezayı almasıyla sınırlı değildir. Adalet, cinsel şiddete maruz bırakılanların, gerektiğinde güçlü, gerektiğinde güçsüz olmaya hakkı olduğunu bilerek, birbiriyle dayanışarak, mücadele ederek ve yaşayarak şifa bulma yolunda ilerlemesidir aynı zamanda…” denilen açıklamada devletin, devletin savcılarının, kamu görevlilerinin, tüm ihmal ve sorumluluğu olanların AYM’nin bu kararı sonucunda hak ettikleri cezayı almaları ve bu davanın cezasızlıkla biten tüm diğer cinsel suç davalarında emsal olması için mücadeleye devam edileceği vurgulandı.

Fethiye'de 8 kişinin toplu tecavüzüne maruz kalan ve kadınların dayanışmasıyla adalet mücadelesi veren kadın, Anayasa Mahkemesi kararının ardından Ekmek ve Gül aracılığıyla kadınlara mesaj gönderdi. "Buradayım, hayattayım, adalet mücadelesine devam ediyorum..."


Açıklamanın tamamı şöyle:
Fethiye Davası’nda 14 yıl sonra Anayasa Mahkemesi tarafından devletin hak ihlali yaptığına yönelik karar verildi. Fethiye Davası Türkiye’de cinsel şiddetle mücadelede bir eşiğin aşılmasına yol açan önemli davalardan biridir. Fethiye davası, kadın ve transların, kadın ve LGBTİ+ hareketi içerisinde cinsel şiddet alanında özgün bir örgütlenmenin başlamasında, tecavüz ve dahi farklı cinsel şiddet biçimlerinden hayatta kalanların örgütlenmesinde önemli bir kilometre taşıdır. Davanın açılması yıllarca engellendi, deliller karartıldı, haksızlık, adaletsizlik ve cezasızlık hem cinsel şiddetten hayatta kalanları hem de aktivistleri bir araya getirdi. Cinsel şiddete maruz bırakılan, davaları açılan, açılmayan, üstü kapatılan, davaları delil yetersizliğiyle ve beraat ile sonuçlanan kadınlar bu düzene meydan okudu. Öyle ki bu dava; etrafında birleşen aktivistlerin yarattığı enerjiyle Tecavüz Kriz Merkezlerini gündemimize ve de 2010 yılında meclisteki kadın milletvekillerinin gündemine taşıyan, tecavüze maruz bırakılan kadınların bir inisiyatif oluşturmasına ve devamında İstanbul ve diğer illerdeki Feminist kurum ve kolektiflerin emek ve ortak mücadelelerinin Cinsel Şiddete Karşı Kadın Platformu‘nu oluşturmasına ve bugün Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin kurulmasına giden yolun taşlarını döşeyen ilk ve en kuvvetli adımdır. Haksızlığın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin ve cezasızlığın elle tutulacak kadar somutlaşmış halidir.
Faillerini Baro başkanlarının savunduğu, daha davası delilsizlik gerekçesiyle açılamadan, buna isyan eden özne ve aktivistlerin haklarında jet hızıyla dava açılarak yargılandıkları ve hüküm giydikleri, mahkemelerde ve dava sürecinde hayatta kalan kişiye yapılabilecek tüm mağdur suçlayıcı unsurların ve ikincil travmaların yaşatıldığı haksızlık ve hukuksuzluk vesikasıdır. Cinsel suçların soruşturulması ve kovuşturulmasındaki yargı yetersizliği, eril işbirliği, umursamazlık, kayıtsızlık ve toplumsal cinsiyet temelli tüm ayrımcılıklar bu olay üzerinden okunabilir. Bizler yaşadık ve unutmadık.
Her ne kadar 14 yıl sonra gelen adalet, tam bir adalet olmasa da bu dava aynı zamanda unutmamanın, peşini bırakmamanın, mücadeleden vazgeçmemenin de göstergesidir. Adalet sadece tecavüzcünün/tecavüzcülerin hak ettikleri cezayı almasıyla sınırlı değildir. Adalet, cinsel şiddete maruz bırakılanların, gerektiğinde güçlü, gerektiğinde güçsüz olmaya hakkı olduğunu bilerek, birbiriyle dayanışarak, mücadele ederek ve yaşayarak şifa bulma yolunda ilerlemesidir aynı zamanda…
Devletin, devletin savcılarının, kamu görevlilerinin, tüm ihmal ve sorumluluğu olanların AYM’nin bu kararı sonucunda hak ettikleri cezayı almaları ve bu davanın cezasızlıkla biten tüm diğer cinsel suç davalarında emsal olması için çalışacağız. Faillerin yeniden yargılanmaları yolunun açılması için de mücadele edeceğiz.
Unutmayacağız, yorulup yılmayacağız, haklarımızın peşini bırakmayacağız.


İlgili haberler
Fethiye tecavüz davasında AYM'den emsal karar: Del...

Anayasa Mahkemesi, Fethiye’de sekiz kişinin bir kadına toplu tecavüz etmesinin ardından açılan ve be...

Buradayım, hayattayım, adalet mücadelesine devam e...

Fethiye'de 8 kişinin toplu tecavüzüne maruz kalan ve kadınların dayanışmasıyla adalet mücadelesi ver...

‘Cinsel suçlar gücünü sessizlikten alır!’

İstanbul Bilgi Üniversitesinden Doç. Dr. Ayten Zara ile Müslüme’nin cansız bedenine ulaşıldıktan son...