“Ev işçilerinin mücadelelerinin çıkış noktası ‘gündelikçi değiliz, ev işçisiyiz’ oldu. Ev işçisi çalıştıranlar ‘Kadın aldım, gündelikçi çağırdım’ gibi tabirler kullanıyor. Ev işçisi kadın işçi-işveren ilişkisini kendisi konumlandıramıyor. Kamusal olmayan bir alanda, ev içinde çalıştığı için sorunlar da o minvalde, kendi aralarında çözülüyor. Halbuki 10-12 saat o evde çalışıyor. Eve misafir alındığı zaman 16 saate varan mesailerle çalışmaya devam ediyor. İşçi ile işveren arasındaki dar ilişki işçinin kendini profesyonel anlamda işçi olarak tanımlama ve hak talep etme bilincini engelliyor. Kadınların ‘Gündelikçi değil, ev işçisiyiz’ sloganıyla sokağa çıkmaları büyük bir dönüm noktası oldu. Ev işçisi kadınların başladığı nokta varolma mücadelesine başladıkları nokta.”
1 MİLYONDAN FAZLA EV İŞÇİSİ KAYIT DIŞI
Sevgi Evren’in aktarımıyla ev işçilerinin hak sorunları ve çözümleri şöyle:
*Ev işçileri bugün Borçlar Kanunu’na göre çalışıyor. Halbuki 4857 sayılı İş Kanunu, Borçlar Kanunu’nda tanınan hakları çok daha ayrıntılı kapsayan, daha fazla hak içeren maddelerden oluşuyor. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı hakkı, yıllık izin, iş güvencesi, işçi sağlığı iş güvenliği sorunlarını yasalar çerçevesinde işçiler hak ediyor. Ev işçileri tüm bunlar için 4857 sayılı Yasa’yı istiyor.
*ILO C189 Sözleşmesi var, açılımı Ev İşçilerine Yakışır İş Sözleşmesi. Türkiye bu sözleşmenin imzacısı değil. Yasa imzalanırsa ev işçileri gündelikçi statüsünden çıkacak. Sözleşmenin imzalanması itibar sorununun, horlanmanın, dışlanmanın, kötü koşullarda, sağlıksız biçimde çalıştırılmanın önüne geçecek.
*Net bir rakam olmamakla birlikte 1 milyondan fazla ev işçisi kayıt dışı, üstelik bu rakama göçmen işçiler dahil değil. Örneğin bir ev işçisi 20 yıl bilfiil aynı evde çalışmış. Haftada 1 gün gitmiş ama 20 yıl boyunca o işte çalışmış. Elinde hiçbir şey yok. En temel talep diğer işçilerle aynı statüde olabilmek. Kamusal olarak yürütülmesi gereken ev işlerinin ev işçileri üzerinden yürütülmesinden kaynaklı görmezden gelme, farkında olmama durumu var. ‘Kayıt dışı, kimseye zarar vermeden, maliyeti düşük bir biçimde bu işler halloluyor’ diye düşünülüyor. Ancak bu durum kırılacak, ev işçileri bunun mücadelesini veriyor.
‘EV İŞÇİLERİNE MÜJDE’ DİYE DUYURULAN YASADAN NE ÇIKTI?
6552 sayılı Yasa ile ev işçilerine sorunların çözüleceğinin vadedildiğini ancak getirilen koşulla yasada aynı evde 10 günden fazla çalışan işçiyle, 10 günden az çalışanın statüsü farklılaştırıldı. Burada akla mantığa yatan hiçbir sebep yok. Tek sebep yasayı yapanların işveren bakış açısıyla bakması. Bunun ev işçilerine verdiği ciddi zararlar var. Bir gün dahi çalışsanız sigorta hakkı primleri birlikte yatarken; 9 gün ev işçisi olarak çalıştığını işveren devlete bildirirse sadece iş kazası primi yatırmak zorunda işveren. Emeklilik primi yatırmıyor, yani siz çalışmış sayılmıyorsunuz. Orada bulunmuş sayılıyorsunuz. Halbuki ev işçisi orada 9 gün istihdam edildi. Yaşlılık primi, annelik primi neden ödenmiyor? Bu durum ev işçilerinin mevcut sigorta hakkına zarar verdi. Talebimiz bu ayrımın kaldırılması.İlgili haberler
Şimdi kendi için konuşuyor, seslerini duyuramayan...
'Kölelik bitti' diyen yalan söylüyor. Bu hikaye dünyada sayıları 21 milyona varan köleleştirilmiş in...
Dünya ev işçileri günü
Ev işçilerinin çalışma koşulları nasıl, sosyal hakları neler ve ev işçileri ne talep ediyor? Avukat...
Ev işçisi kadınlar: Görünmesek de varız, hayalleri...
Evdeki her işi, yemeği, ütüyü, bulaşığı aklınıza ne gelirse yapan, emeğiyle var olan ama görünmeyen...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.