İstanbul Pendik'te "insanca yaşamak ve insanca çalışmak için temmuzda zam" talebiyle halk, dayanışma şenliğinde buluştu. Emek Partisi'nin, CHP'nin, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin, Emekli-Sen'in ve Esenyalı Mahallesi'nden bu talep için mücadele etmek isteyen kimi kişilerin bulunduğu Esenyalı Dayanışma Platformu'nun çağrısı ile "Temmuzda ücretlere zam" talebiyle yapılan şenlik, Ahmet Yesevi Top Sahası'nda gerçekleşti.

Dayanışma şenliğine Esenyalı Mahallesi ve çevresinden yüzlerce işçi ve emekçi katıldı. Kadınların katılımı yoğundu. Platform bileşenleri dışında Atatürkçü Düşünce Derneği ve Esenyalı Ahmet Yesevi Mahallesi muhtarı Zafer Yılmaz da şenliğe katıldı.

'KEMERİ DAHA NE KADAR SIKACAĞIZ'

Esenyalı Dayanışma Platformu adına ortak basın açıklamasını Merve İlhan okudu. Açıklamada, "Esenyalı’da yaşayan bizler; bugün bu yola en temel ihtiyaçlarımıza gelen zamlara, işten atmalara, iş cinayetlerine, kadın cinayetlerine, doğanın talanına, savaşa ve adaletsizliğe karşı hayır demek için çıktık. Ve çıktığımız bu yolda, hep birlikte dayanışmayı büyütmek için bugün buradayız. Son açıklanan verilere göre 4 kişilik bir ailenin aylık mutfak harcamasının bile 19 bin liralara dayandığı ülkemizde, en düşük kiranın 12 bin lira olduğu mahallemizde, faturalar, çocuklarımızın eğitim masrafları, hasta olduğumuzda ödediğimiz paraları düşününce; yaşamak için en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamıyor, bugün asgari ücret altında eziliyor, geçinemiyoruz" ifadelerine yer verildi. Bu koşullar karşısında iktidarın "Tasarruf yapın, kemer sıkın" söylemlerine karşı İlhan, "Sadece mutfak giderlerimizin bile asgari ücreti geçtiği yaşamlarımızda daha neyden tasarruf edeceğiz? Daha hangi kemeri sıkacağız? 2024 asgari ücretinin ilk 6 ayında geçim derdi ile uğraşırken ücretlerimize kalan 6 ay için zam yapmayacağını söyleyen iktidara soruyoruz: Biz yılın sonunu değil, günün sonunu karnımız tok bitirebilmek için daha ne yapacağız?" diye sordu. "Bizleri açlığa ve sefalete mahkum edenlere karşı hep birlikte ‘hayır’ diyoruz" diye ekledi.

2023 yılında en az 1932 işçinin, 2024 yılının ilk 3 ayında ise en az 425 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğine dikkat çekilen açıklamada "Peki kimdi bu işçiler? Beşiktaş Gayrettepe'de yaşamını yitiren ve içlerinde aynı mahallede yaşadığımız işçilerin de olduğu 29 işçi, iktidarın çocuk işçiliği yasal hale getirme kılıfı olarak kullandığı MESEM programı kapsamında eğitim hayatından koparılarak iş cinayetine kurban giden 8 çocuk işçiydi. İş cinayetlerine, alınmayan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine karşı hep birlikte hayır diyoruz" dendi.

'KADIN CİNAYETLERİNE, SAVAŞLARA HAYIR'

Bugün kadınları koruyan hiçbir yasanın uygulanmamasıyla birlikte her gün kadınlar katledilirken bunun karşısında kadınların "yaşam" mücadelesi verdiğini belirten İlhan," Kadın cinayetleri politiktir diyoruz ve hep birlikte tek bir kadının daha ölmemesi için hayır diyoruz" dedi.

"Yürütülen savaş politikaları karşısında masum insanlar hayatlarından olurken, memleketimizin dört bir yanı yangınlar ile talan edilirken, hayvanlar katledilirken, kazanılan belediyelere kayyumlar atanırken, hak ve özgürlüklerimiz karşısında adaletin zerresi bile yok edilirken yine olan bizlere oluyor" denen açıklamada, "Savaşa karşı barıştan yana olmayan iktidar, yürüttüğü politikalar ile daha fazla insanın canından olmasına destek sağlarken bizlerden alınan ve devletin kasasından ayrılan bütçe savaş harcamalarına gidiyor. Doğanın talanına, yükselen savaş politikalarına, hayvan haklarına, adaletsizliğe karşı hep birlikte hayır diyoruz" ifadelerine yer verildi.

İlhan, "Bizler mahallemizde yıllardan beri sürdürdüğümüz mücadelemizi daha ortaklaştırarak, daha fazla genişleterek, her gün yan yana gelerek bu birlikteliğimizi büyüterek sürdüreceğiz. İnsanca yaşamak ve insanca çalışmak için temmuzda ücretlerimize zam istiyoruz" diyerek mücadele ve dayanışma çağrısı yaptı.

Basın açıklamasının ardından şenlik Emir Kaan Çarpar'ın türküleriyle devam etti.

Çocuklar ise mahallelerinde müzikli bir şenlik olmasının keyfini çıkardılar. Oynamak istediği topun 130 lira olduğunu öğrenen Korkmaz da "Ekonominin haline bak" diye isyan etti. 

BARIŞTAN YANA BİR YOL İZLENMELİ

10 Ekim Ankara Garı katliamında eşi Hakan Dursun Akalın'ı kaybeden Mürvet Akalın da konuşma yaptı. "Geride kalan olmanın acısını yaşadık. Bununla da kalmadı. Bizler o gün orada patlamanın ardından faili belli bir cinayette bile her yer kapatılırken bir gün içerisinde her yerin nasıl temizlendiğini görüdük, delillerin temizlendiğini gördük. Görüyoruz ki savaş politikaları hala devam ediyor ve insanlar büyük acılar yaşıyor" diyen Akalın, "Savaşın sadece ölüm yıkım ve acı getirdiğini de hatırlatmış oluyoruz. Bu politikalardan vazgeçilip barıştan yana bir yol izlenmesi gerektiğini savunuyoruz" dedi ve barış için mücadele çağrısı yaptı.

Konuşmaların ardından Neşe Bakay'ın seslendirdiği şarkılarla halaylar çekildi. 

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan, tüm emekçilerin temmuzda zam beklediğine dikkat çekti: "Asgari ücrete zam yok diyenler Koçların, Sabancıların, Eczacıbaşılarının bir kalemde borçlarını siliyorlar. Etkinliğimiz, dayanışmamız temmuzda zam istediğimiz içindir. Biz bir araya geldik bir dayanışma ördük, sizleri de bu dayanışmayı yükseltmeye davet ediyoruz."

Etkinlik Erdal İla'nın sahnesi ile sonlandı. 

İNSANCA ÇALIŞMA İNSANCA YAŞAM

Görüştüğümüz şenliğe katılan genç kadın işçiler, çalışma koşullarından bahsederken geçinmenin zorluklarına parmak bastı. Kadın işçilerin en büyük talebi insanca bir çalışma, insanca bir yaşam.

Metal işçisi bir kadın, 16 saat çalıştıklarını ve asgari ücretin bir tık üstünde maaş aldıklarını anlattı: "Her gün 16 saate bünye dayanmıyor ama her gün yapan da var. Özellikle dul kadınlar, geçinebilmek için her gün mesai yapıyor."

Tekstil işçisi bir kadın ise 6 aydır tekstil fabrikasında çalışıyor. Tanıdığı sayesinde 180 bin liraya düşürdüğü diş tedavisinin borcunu taksitle ödeyebilmek için çalışıyor. Aslında gastronomi okumak istemiş. Üniversiteyi kazanmış ama ailesi üniversite İstanbul dışında diye okula göndermemiş. "4 yıl geçti artık hevesim de kalmadı" diyor. Şimdi maaşının yüzde 90'ı diş tedavisine gidiyor. Onunla aynı fabrikada çalışan bir başka kadın işçi maaşlarının asgari ücretin bir tık üstü olduğunu ve ücretlere zammın şart olduğunu söylüyor.

Küçülmeye gittiği söylenen bir metal fabrikasında çalışan kadın işçiler de yaz sonunda çalıştıkları yerden çıkacaklarını söylüyorlar. Biri uluslararası ilişkiler mezunu ancak iş bulamadığı ve acilen iş bulması gerektiği için fabrikada çalışmaya başlamış. Pek çok işçi kendileri gibi işten çıkmayı düşünüyormuş ama özellikle yaşı daha büyük ve iş bulamayacağını düşünen kadınlar korkuyla bekliyorlarmış. Kimi de "Kıdemimi alayım, onlar beni çıkarsın" diyormuş. Görüştüğümüz genç kadınlar içinse yaz sonrası bir belirsizlik. Ücretler asgari ücretin bir tık üzerinde diye ifade ediliyor bu fabrikada da. Hele yoğun işten çıkarmaların ardından iş yükleri de 4 katına çıkmış. 

Fotoğraflar: Elif Turgut/ Ekmek ve Gül