
DİSK üyesi Genel-İş Araştırma Dairesi Emek Araştırma (EMAR) tarafından hazırlanan "Kadın Emeği" raporuna göre, 10 milyona yakın kadın; ailevi ve kişisel nedenler ile ev İşleri dolayısıyla çalışma hayatına katılamıyor, geniş tanımlı kadın işsiz sayısı ise 6 milyona yaklaştı.
OECD’ye üye ülke ortalamasında istihdamda toplumsal cinsiyet açığı oranı yani istihdamda kadın ve erkek oranları arasındaki fark oranı yüzde 12,1 ve AB üyesi ülkelerde yüzde 10,7 iken Türkiye’de bu oranın yüzde 34,6 olduğuna raporda dikkat çekiliyor.
Grafik: EMAR Kadın Emeği Raporu | Veri kaynağı: OECD ve Eurostat Aralık 2024
İSTİHDAMDAKİ 3 KADINDAN 1’İ KAYIT DIŞI ÇALIŞTIRILIYOR
Türkiye’de kadın istihdamının hala istenen düzeyde olmadığı, 2021-2024 yılları arasındaki verilerin, kadın istihdamı açısından karşılaştırıldığında, sadece 4,5 puanlık bir artış olduğunun görüleceği ifade edilen raporda, 2024 Aralık verileri baz alınarak raporda yapılan karşılaştırmada erkeklerin istihdamının kadınların iki katı olduğu belirtiliyor.
Raporda kadın istihdamına dair şu ifadeler de yer alıyor: “Kadın emeğinin güvencesizliği kadın istihdamını da etkilemektedir. 2021 yılında 5 milyon 776 bin kadın kayıtlı çalıştırılırken, 2024 yılında 7 milyon 334 bin kadın kayıtlı çalıştırıldı. Ancak ne yazık ki aynı dönemde kayıt dışı çalıştırılan kadın sayısında da artış görülmektedir. Tam zamanlı çalışan kadınların da yüzde 24,4’ü kayıt dışı ve güvencesiz çalıştırılmaktadır. Bu da her 4 kadından 1’inin tam zamanlı çalışmasına karşın sigortasız çalıştırıldığı anlamına gelir. Yarı zamanlı çalışmada ise kayıt dışı çalıştırma oranı artmaktadır. Yarı zamanlı çalışan kadınların sadece yüzde 35’i sigortalıyken yüzde 65’i sigortasız ve kayıt dışı çalıştırılmaktadır.”
10 MİLYON KADIN AİLEVİ NEDENLER, EV İŞLERİ SEBEBİYLE ÇALIŞMA HAYATINA KATILAMIYOR
Ev işlerinin, çocuk, yaşlı, hasta bakımının kadınların üzerine yıkılmasının kadınların çalışma hayatına katılmasına engel olduğu vurgulanıyor. Rapora göre, 2024 yılı 4. çeyrek verilerine göre 6 milyon 657 bin kadın ev işleri nedeniyle çalışma hayatına dâhil olamadığını belirtirken ev işleri nedeniyle çalışma hayatında yer alamadığını belirten erkek verisi ise sadece 6 kişi; benzer bir şekilde ailevi ve kişisel nedenlerle çalışma hayatına dâhil olamadığını belirten kadın sayısı 3 milyon 442 bin kişi iken erkek sayısı sadece 466 bin kişi.
‘KADINLARDA İŞÇİLEŞME ARTIYOR’
Rapora göre, 2021 yılında 6,217 milyon kadın ücretli, maaşlı veya yevmiyeli istihdam edilirken 2024 yılında bu sayı 7,857 milyon kişi oldu.
SENDİKALAŞMA ORANI KADINLARDA DAHA DÜŞÜK
Kadınların sendikalara katılımının düşük olduğu belirtilen raporda, “2024 Temmuz ayı verilerine göre; Türkiye’de kadınların sendikalaşma oranı yüzde 11,4 iken erkeklerin sendikalaşma oranı yüzde 16,3’dür. Bu veriye, kayıt dışı istihdam dâhil edildiğinde gerçek kadın işçi sendikalaşma oranı 4,6 puan azalarak yüzde 6,8’e gerilerken; erkek işçilerde de bu oran 4,9 puan azalarak 11,4 düşmektedir” deniyor.
Cinsiyete Göre Sendikalaşma Sayı ve Oranları | Grafik kaynak: EMAR Raporu, Veri kaynak: Kaynak: ÇSGB ve TÜİK bilgi talebinden elde edilen verilere dayanarak Araştırma Dairesi tarafından hesaplanmıştır. Sendikalaşma Temmuz 2024, Kayıt dışı istihdam 2024/4 çeyrek verisidir. Cinsiyet oran hesabında bilinmeyen hesaplamaya dâhil edilmemiştir. Toplam sayısında bilinmeyen dâhildir.
‘GÜVENCELİ İŞ SAĞLANSIN, ÖRGÜTLENMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILSIN’
EMAR’ın raporunda, çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılığın terk edilmesi, esnek çalışma biçimlerine, cinsiyetçi iş bölümüne, ücret eşitsizliğine son verilmesi, güvenceli, düzenli işler yaratılması, yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçmesinin sağlanma gerektiği belirtildi. Raporda, ayrıca şu talepler sıralandı:
• Kadın istihdamının önündeki engellerden olan çocuk, hasta, yaşlı, engelli bakımı kamusal hizmet olarak sunulmalı, ev işlerini kadının üstünden alacak sosyal politikalar uygulanmalıdır.
• 8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılmalıdır.
• Kadınların örgütlenmeleri önündeki engeller kaldırılmalıdır.
• 25 Haziran 2021’de yürürlüğe giren ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi, Türkiye tarafından onaylanmalı ve etkin bir biçimde uygulanmalıdır.
• İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Yasa etkin bir biçimde uygulanmalıdır.
• Toplumsal cinsiyet temelli suçlarda, kadın cinayetlerinde cinsiyetçi iyi hal, tahrik indirimi gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir.
• Kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalı, çalışma süreleri kısaltılmalıdır."
Fotoğraf: Canva Pro kolaj, EMAR Rapor kapağı
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.