Diyarbakır kayyumu, IŞİD saldırısında iki bacağını kaybeden Lisa Çalan’ı işten attı
Diyarbakır’da 2015 yılında HDP mitingine yönelik gerçekleştirilen IŞİD saldırısı sonucu iki bacağını kaybeden Lisa Çalan, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine atanan kayyum tarafından işinden atıldı.

IŞİD’in 5 Haziran 2015 tarihinde Diyarbakır’daki HDP mitingine yönelik bombalı saldırısında iki bacağını kaybeden Lisa Çalan, 2016 yılından bu yana "terör mağduru" olarak istihdam edildiği Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinden kayyum atanması sonrası çıkarıldı. İşten çıkarılmasını "Bunlarda kötülüğün sınırı yok” diye nitelendiren Çalan, yasada hak olan işin kendisinden alındığını belirterek hayatın zorluluğunun kendisi için arttığını ifade etti.

Av. Alişan Şahin, belediyede en son işten çıkarılacak kişinin Lisa olduğunu belirterek kararın insanlığa yakışmadığını, vicdanla çeliştiğini söyledi.

Gazete Duvar’dan Özlem Akarsu Çelik’in haberiyle 5 Haziran 2015 tarihinde Diyarbakır’daki Halkların Demokratik Partisi mitingine IŞİD’in gerçekleştirdiği bombalı saldırıda iki bacağını kaybeden Lisa Çalan’ın, kayyum tarafından yönetilen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinden işten çıkarıldığı gündeme geldi. Belediyenin Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığında, Lisa Çalan da dahil olmak üzere 8 kişinin görevine son verildi. Geçtiğimiz cuma günü işten çıkarılanlara yapılan sözlü açıklamada “Bu kadrolara ihtiyaç olmadığı” ifade edilmesinden sonra resmi tebligat gönderildi. Sinema yönetmeni Çalan, 2016 yılından bu yana Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesinde sahne tasarımcısı olarak görev yapıyordu. İşten çıkarılan diğer kişiler arasında müzik ve tiyatro çalışanları da bulunuyor.

‘BUNLARDA KÖTÜLÜĞÜN SINIRI YOK’

Evrensel gazetesinden İnanç Yıldız’a konuşan Lisa Çalan, “İşten çıkarılacağımı hissetmiştim ama hiç kimse bu durumun olabileceğine inanmamıştı, 'bu kadar da değildir' demişti. ‘O kadar da değildir'i biz o kadar da yaşadık ki, çok da şaşırmıyorum. Onların gözünde bir ‘terör mağduru’ değilim. Davalar sonuçlandı, kendilerince adalet sağlandı diye düşündüler. Bizim için kötülüğün sınırı var, ötekisini hayal bile edemiyoruz. Bunlar da görüyorsunuz kötülüğün de sınırı yok. Bunun şaşkınlığı ve adaletsizliği de insanı üzen bir şey. Artık her alanda adaletsizce kararlar veriliyor, vicdanlar susmuş. Hakkın olan, kendi yasasında geçen şeye itiraz ediyor, senden alıyor. Garip olan, çelişkili olan şey bu” diye konuştu.

‘TEDAVİ ANLAMINDA ÇOK ZORLUK YAŞIYORUM’

IŞİD’in bombalı saldırısı sonucu iki mekanik protezle yaşamak zorunda kalan Çalan, yaşadığı zorluğu ise şu ifadeler ile anlattı: Benim zaten devam eden bir tedavi sürecim var. Sanırsam hayatım boyunca devam edecek çünkü iki mekanik protezim var ve bu protezlerin iki yılda bir servise gitmesi gerekiyor. Sürekli bozuluyor. Mesala şu an sağ bacağım bozuk ve yedek protez kullanıyorum. Protezim servise gitti. Bütün bunlar çok maliyetli. Hani böyle aldığın tazminatla çözebileceğin bir mesele değil. Tüm hayatım boyunca ihtiyaç duyduğum bir şey. İki bacağım mekanik ve her zaman belli bir bütçeye ihtiyaç duyacağım. İki bacağı olmayan birinin çift taraflı protezini karşılamıyorlar. 'Zaten iki bacağın yok, sen yürümezsin' anlayışı var. Ben zaten bununla da mücadele ediyorum. Tedavi anlamında çok zorluk yaşıyorum. Haliyle burada bir başka zorluk oldu. Genel anlamında bu ülkede iki bacağın yoksa çok zor yaşabiliyorsun. Her alanda bir mücadele etmek gerekiyor. Sokakta, evde, dışarıda... Ben hiçbir yere otobüsle gidemiyorum. Taksi kullanmak zorundayım. Her yere taksiyle gidiyorum. Benim son dört yılda taksiye verdiğim paralarla iki araç alırdım. Oldukça zor benim için.”

SİNEMA İLE DEVAM ETMEK İSTİYOR AMA...
Bundan sonrası için sinema ile çalışmaya devam etmek istediğini ancak bu alanın da daraldığını söyleyen Çalan, “Benim fiziksel olarak geniş bir iş alanım yok, tabii ki tekrar sinema yapacağım. Kendi arkadaşlarım ve ailem var. Sinema resmi bir iş kurumu değil, gönüllülüktür ve ben buna başka bir yerde, bir koşulda devam edeceğim. Hayatım boyunca devam edeceğim dedim. Maalesef yapabileceğim alanlar daraldı. Hem fiziksel hem de başka türlü koşullar buna uygun değil. Herkes gibi her işi yapamıyorum, koşturamıyorum. Alanım daha dar benim. Bu zorlayıcı olacak benim için” dedi.
‘LİSA BU KURUMDAN ÇIKARILACAK EN SON KİŞİ’

5 Haziran davasının ve Lisa Çalan’ın Avukatı Alişan Şahin ise “Diyarbakır Katliamı davası içinde katılan sıfatını kazanmak adına hem Lisa hem de avukatları olarak büyük bir çaba sarf ettik. Büyük güçlüklerle karşılaştık. Lisa’nın o katliamda ağır şekilde yaralandığı sabitken ne yazık ki, kararını yakın zamanda açıklayan mahkeme yaklaşık 8-9 ay sonra katılan sıfatını verdi. Lisa hem sağlık sorunlarıyla hem devletin güvenlik görevini yerine getiremediği için yaşanan bu katliamdan dolayı -ki devlet Lisa’ya tazminat ödemek zorunda kaldı- bunlar sabitken, psikolojik zorluklar içinde olan Lisa’nın mahkeme sürecinde çıkarılan zorluklarla manevi yıkıma uğramasına sebeptir. Hadi devlet tazminatı ödedi diyelim ama bu yapılan gerçekten çok ayıp. Zaten kayyumun hukuksuzluğu herkesçe malum. Bunun yanında 8 tane çalışanla Lisa’nın çıkarılmış olması çok ayıp. Devlet memuru kanununda diyor ki 'idarede aksama ve personel fazlası varsa sonradan gelen önce çıkar'. Belediye eskiden beri çalışan 8 kişiyi çıkarmadan önce yakın tarihte aldığı kişileri çıkarmalıydı. Hukuksuzluk başlı başına burada başlıyor. Bırakın devletin yükümlülüğünü ve sorumluluğunu burada almasını yerine getirmesini, Lisa’yı kapının önüne koymak insanlığa yakışmaz, vicdanla çelişir. Lisa bu kurumdan çıkarılacak en son kişi olmalı. Bu hukuksuzluğu biz yargı önüne çıkaracağız, sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

TÜM BEL-SEN: DEMOKRASİ VE HUKULA DALGA GEÇİYORLAR

İşten çıkarmalara tepki gösteren TÜM BEL-SEN Diyarbakır Şubesi, “Bunlar demokrasi ve hukukla dalga geçen uygulamalar” dedi.
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) Diyarbakır Şubesi, 8 üyesinin işine son verilmesini düzenlediği basın toplantısıyla protesto etti. Sendika binasındaki basın toplantısında, sendika üyeleri “Kayyum atayarak, ihraç ederek, açığa alarak bizi susturamazsınız” yazılı pankart açtı.

ÖNDEŞ: AMAÇ KENDİLERİNE ALAN AÇMAK
Mezopotamya Ajansında yer alan habere göre, TÜM BEL-SEN Diyarbakır Şube Eş Başkanı Baki Öndeş, iktidarın kendine ülkede alan açabilmesi için, yolsuzluk ve hukuksuzluk yapmak, ülkeyi kutuplaştırmak için bir çaba içerisinde olduğunu ve bu doğrultuda kayyumların devreye sokulduğunu söyledi. Kayyumların son olarak 8 kişinin işine son verdiğini belirten Öndeş, hukuksuzluğa karşı sendika olarak mücadele sözü verdi.
NOYAN: DEMOKRASİ VE HUKUKLA DALGA GEÇEN UYGULAMALAR

Tüm Bel-Sen Diyarbakır Şube Eş Başkanı Yasemin Noyan ise kayyum atanmalarının hemen ardından belediyelerdeki birçoğu sendika üyesi belediye emekçisinin hiçbir hukuki gerekçesi olmadan açığa alındığını ya da sözleşmesi feshedilerek işten atıldığını, hatta gözaltına alındığını hatırlatarak demokrasi ve hukukla dalga geçen uygulamaların son örneğini yine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde yaşadıklarını belirtti.

‘KORKU DUVARI AŞILDI’

Siyasi iktidarın hukuksuzluklarının güçsüzlük ve çaresizlikten geldiğini belirten Noyan, “Artık bu kadarı da olmaz dedirten bütün bu uygulamalar onun için günü kurtarmaktan başka bir işe yaramıyor. Çünkü artık başta biz emekçiler olmak üzere toplumun büyük bir çoğunluğu için korku duvarı aşıldı. Konfederasyonumuz öncülüğünde ‘Halk için bütçe, demokratik Türkiye’ şiarıyla gerçekleştirilen bölge mitinglerinde de görüldüğü üzere ülkenin dört bir yanında emekçiler, ezilenler siyasi iktidarın bu anti demokratik ve hukuk dışı uygulamalarına teslim olmuyor; hak, hukuk, demokrasi ve özgülükleri için demokratik tepkisini ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

‘DİRENİŞİ BÜYÜTECEĞİZ’
Yerel yönetim çalışanları olarak, işten atma, tutsak etme tehditlerine karşı teslim olamayacaklarını ifade eden Noyan, konuşmasını şöyle sonlandırdı: Kimseye kul, kimseye köle olmayı kabul etmeyeceğiz. Başta ihraç edilen arkadaşlarımızın işe iade edilmesi olmak üzere, haklarımız için, özgür, demokratik ve barış dolu aydınlık bir gelecek için, adalet için ülkenin dört bir yanındaki tüm üyelerimiz tek bir yumruk gibi bu zulmün karşısına dikilecek; omuz omuza verecek direnişi büyüteceğiz.
İlgili haberler
Kayyumlar kadınların dayanışma ağlarını hedef aldı

2016’dan bu yana bölgede 43 kadın dayanışma merkezi kapatıldı. Belediyelerde çalışan çok sayıda kadı...

Bir kayyum hikayesi: İşimden oldum, direncimden as...

Van’da kayyumla işinden olan belediye işçisi bir kadın anlatıyor: Sinmedim, hakkımı aramaktan vazgeç...

Bir yanda kayyum bir yanda kriz

Kayyumların ve kriz etkisini derinden hissettiren Diyarbakır’da bir kadın, ‘Yani bu kayyum gelmiş he...