İzmir’de öz babaları tarafından istismara uğrayan çocukların 3’üncü duruşması görüldü. İzmir Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, mahkeme heyetinin uzlaşıya varamaması nedeniyle ara karar verilmesi de muhtemel olmak üzere 30 Ekim pazartesi günü saat 13:30’a ertelendi.

‘SANIK EN AĞIR CEZAYI ALSIN’

Duruşmada ilk sözü mağdur anne alırken, “Bu dava benim ve çocuklar sırtında bir yüktür ve hayatımızın sonuna değin bunu taşıyacağız. Ancak sanık, en ağır cezayı almalı ve iki çocuğuma da bir daha zarar verememelidir” diye konuştu. Daha sonra söz alan mağdur büyük kız ise, “Bana ilk duruşmada neden sustuğumu sormuştunuz. Söyleyeyim, inandıramamaktan korktum. Ancak bu dünyada olmasa bile öbür dünyada, iki cihanda da ellerim yakasında olacak” dedi.

‘SANIK EYLEMLERİ NEDENİYLE AYRI AYRI CEZALANDIRILMALI’

Duruşmada söz alan müşteki avukatı, taleplerini beyan ederken, “Sanığın eylemleri nedeniyle ayrı ayrı cezalandırılmasını ve en üst hadden en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu. Bir diğer avukat ise alt sınırdan uzaklaşılmasını talep etti.

UZLAŞIYA VARILAMAMASI SEBEBİYLE KARA ERTENDİ

Bu suç kapsamında 3 yıl boyunca tutuksuz yargılanan sanığın, iddiaların asılsız ve iftira olduğunu beyan ettiği ve beraat talep ettiği davada, büyük çocuk yönünden kendi beyanları dışında bir delil olmadığından sanık baba yönünden beraat; 4 yaşındaki küçük kız yönünden ise toplanan deliller neticesinde zincirleme biçimde çocuk istismarı suçundan ceza alması yönünde mütalaa verildi. Ancak mahkeme heyetinin uzlaşıya varamaması nedeniyle dava ara karar verilmesi muhtemel olmak üzere 30 Ekim Pazartesi günü saat 13:30’a ertelendi.

‘ÇOCUKLARIMIN DAHA FAZLA ÖRSELENMELERİNİ İSTEMİYORUM’

Duruşma öncesinde görüştüğümüz mağdur anne süreci ve detayları ise şöyle aktardı; “Sanıktan şiddet görmem nedeniyle ayrılmıştım. Savcılık, şu an 7 yaşında o dönem ise 4 yaşında olan küçük kızımın görüştürülmesi yönünde karar vermişti. Kızım babasıyla görüştüğü bir gün ardından eve geldiğinde istismar sürecini anlattı. Bunun üzerine ivedilikle suç duyurusunda bulunduk. Akabinde ise o dönem 20, şu an 24 yaşındaki büyük kızım da küçüklüğünden itibaren aynı süreci yaşadığını ancak kendini inandıramamaktan korktuğu için bu zamana değin paylaşmadığını aktardı ve o da şikayetçi oldu.”

Küçük kız için 103/1 maddesinden 8 ila 15 yıl hapsi ve büyük kız yönünden beyan dışında delil olmaması nedeniyle beraati istenen sanık babanın bir an önce cezalandırılmasını talep eden anne, “Ben kızlarıma unutturmaya çalıştıkça devlet eliyle yeniden hatırlatılıyor. Kızlarım uzunca süredir psikolojik terapi görüyor. Sanığın bir önce en ağır şekilde madde 103/2’den cezalandırılmasını istiyor ve çocuklarımın daha fazla örselenmelerini istemiyorum. Lütfen artık adalet yerini bulsun” diye konuştu.

‘ÇOCUKLAR DAHA FAZLA ÖRSELENMEDEN DAVA SONUÇLANMALIDIR’

Dava öncesi Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi adliye önünde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını okuyan KKK Kadın Meclisi Başkanı Funda Özdemir, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 3. Maddesine göre mahkemeler tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, temel düşüncenin çocuğun yararı olması gerektiğini hatırlattı.

Özdemir, “Yine aynı sözleşmenin 34. Maddesine göre Taraf Devletler, çocukları her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suistimale karşı koruma güvencesi vermektedir. Türkiye’nin de tarafı olduğu bu sözleşmeye göre, çocukları ilgilendiren yargılamalar sürüncemede kalmaksızın sonuçlandırılmalı, çocukların ikincil mağduriyetleri önlenmelidir.

Bu sebeple bugün bizleri buraya getiren yargılama da çocuklar tekrar tekrar örselenmeden bir an önce, sanığın hak ettiği cezayı almasıyla sonuçlanmalıdır” diye konuştu.

‘KUTSAL AİLE SÖYLEMLERİNİN YERİNE YASALAR UYGULANSIN’

Özdemir, “Bununla birlikte ensestle mücadele için, ‘kutsal aile’ söylemleri bir kenara bırakılarak, kadınların büyük mücadele ile elde ettiği kazanımları olan yasalar korunmalı ve uygulanmalıdır. Faillere verilen cezalar son gününe kadar infaz edilmeli, örtülü aflarla faillerin aramızda dolaşmasına izin verilmemelidir. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet dosyalarında failler, indirim uygulanmadan en üst sınırdan hak ettikleri cezaları alana, hepimiz için şiddetten uzak bir yaşam mümkün olana dek mücadeleye devam edeceğiz. Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz” dedi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül