Yaklaşık bir aydır evlerdeyiz. Normalde bir avukatlık bürosunda temizlik işlerini yapıyorum, son bir aydır ise evin işlerini… Akşam haberlerini dinliyorum hep iyi şeyler, oh diyorum. Avrupa’dan daha azmış bizde ölümler; sağlık sistemimiz tüm ülkelerden daha ilerideymiş… Malzeme sıkıntımız yokmuş, her şey tıkırında(!) Sonra bir bakıyorum ki Antep’te korona pozitif işçiler olmasına rağmen üretime devam eden fabrikaların birinde bir işçi ölmüş… Bildikleri halde önlem almamışlar! Sonra bakıyorum doktorlar ölüyor, sağlık çalışanları isyan ediyorlar ve işçilerin büyük kısmı ücretsiz izne çıkarılıyor. İşe geri dönecekleri belli değil... İyi ki bize doğru bilgileri, doğru haberleri ulaştıran Evrensel gazetesi ve Ekmek ve Gül var. Yoksa yarattıkları hayal aleminde yaşayıp gideceğiz!

‘BU NASIL VİRÜSLE MÜCADELE?’

Tablonun inandırıcı gelmemesinin bir nedeni daha var… Ben de bu süreçte ücretsiz izne çıkarılanlardan biriyim. Ayrıca emekli olduğum için hiçbir ödenekten yararlanamıyorum. Şimdi tek emekli maaşıyla iki çocuk ve kendim geçinmeye çalışıyoruz. Hani hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyorlar ya... Evet biz işçi ve emekçiler sessiz kalırsak bizleri kötü zamanlar bekliyor. Virüs işten çıkarmaların, ücretsiz izinlerin, düşük maaşların bahanesi haline getiriliyor. Her yaşanan kötü olayda, yönetenler “Birlik olalım” deyip, emekçilerin canlarına okudular. Biz kadınlar, “Şiddete ve çocuk istismarına engel olun” diye hükümete çağrılarda bulunurken onlar salgın günlerinde tecavüzcüleri, katilleri içerden çıkardılar. Ben anlamadım bu nasıl virüsle  mücadele?

‘1 MAYIS’I SİTEMİZDEKİ KADINLARLA KUTLAYACAĞIZ’

Bütün bu olanları düşününce eve kapanıp sustuğumuz zannedilmesin diye işçi ve emekçilerin bayramı 1 Mayıs’ta daha çok ses çıkarmalıyız diyorum. Bu sene belki alanları, sokakları dolduramayacağız ama bulunduğumuz her yeri 1 Mayıs alanına çevirebiliriz. Biz bunun için şimdiden kolları sıvadık bile. Sitemizde oturan kadınlarla anlaşıp 1 Mayıs günü fiziksel mesafelerimizi koruyarak sitemizde marşlar ve alkışlarımızla 1 Mayıs’ı kutlamaya karar verdik. Ekmek ve Gül aracılığıyla tüm işçi, emekçi kadınları da bulundukları her yerden sesimizi birlikte yükseltmeye çağırıyorum. Çaresiz ya da yalnız değiliz. Birlik, mücadele ve dayanışmayla bu düzeni değiştirebiliriz. Salgına, şiddete, sömürüye karşı yaşasın 1 Mayıs, yaşasın işçilerin birliği!