Nimet, henüz 16 yaşındayken “Seni kaçıracağım” diyerek onu takıntı haline getiren bir erkek tarafından zorla kaçırılmış. Kurtulmak istemiş ama bu defa aile girmiş işin içine, “Sen artık kadın oldun, bu eve dönemezsin” diye. Cinsel şiddetten fiziksel şiddete birçok şey yaşayan Nimet bugün boşanmaya çalışıyor.

18 yıl baskı ve şiddetle süren bu evliliğin sonucunda 3 çocuğu olmuş. Evliliği boyunca çalışması engellenmiş, markete bile izin alamadan çıkamamış. Kocası “Ben artık seni sevmiyorum boşayacağım” diyerek bir anda evi terk etmiş.  Çocuklarıyla yalnız kalan ve gidecek hiçbir yeri olmayan Nimet, bir akşam vakti başka bir kadının önerisiyle Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin kapısını tedirginlikle çaldı.

Nerden başlayıp ne yapacağını bilmeyen Nimet, bir de kocasının evi terk etmesi üzerine bütün aile tarafından “sen kadınlık yapmadın” diye suçlanmış. “Kadın dediğin erkeği elinde tutar” diyor anlatmaya başlarken. Ne yapsın, bize derdini anlatırken onu yargılamamızdan çok korkuyor. Dayanışma ağımıza takılan Nimet bir saat içinde böyle olmadığını anladığını tüm samimiyetiyle ortaya koyuyor. Hemen işe koyuluyoruz.

Nimet kendini savunmalı ve hakkı olanı almalı diye önce onu baroya yönlendiriyoruz. 5 gün boyunca aramalarının sonucunda düşürmüş telefonu. Telefon düşmekle olmuyor bir de randevu veriliyor ne zaman sonrasına. Bu arada yeni gelişmeler de oluyor tabi. Kocası, Nimet ziynet eşyalarını dava sırasında isterse kanıt bulamasın diye evdeki düğün kasetini çalıyor, düğün resimlerini yok ediyor.

Nimet bunlardan bir haber. Zaten hayatında ne mahkeme görmüş ne avukat. Çocukları için çok endişeli ve yeni bir hayata başlama fikri onu çok korkutuyor.  Ne yapıyorsa dayanışmadan aldığı güçle yapıyor.

Evinde silahı olan adam Nimet’i tehdit etmeye başlıyor. “Benden asla bir şey isteme, çocuklar da sende kalsın, ben ayda bir gelirim size para bırakırım ama sen de sadece çocuklara bakacaksın” diye baskıyı arttırmaya çalışıyor. Nimet bizim ona güç vermemizle sesini çıkartmaya başlıyor.

Ne istiyor bu adam peki? “Benden hiçbir şey isteme, çocuklara bak, evlilik birliği içinde alınan evi de vermem.” Buraya kadar her şey tam bildiğimiz gibi ama Nimet’in hayatı artık bilindiği gibi değil.

Elinde silahı olan eşinin tehditlerine rağmen bu durum Nimet’e geri adım attırmıyor. Baroya yaptığı başvuru sonucu avukat talebi kabul edildi. Fakat bu sefer de vekâlet ücretini bulamıyor. Hayatı boyunca hiç çalışmamış, şimdi iki çocukla yine çalışamayacak olan Nimet, mecburen nafaka talebinde bulunacak. Fakat boşanma davalarında hızlıca ara karar olarak alınabilecek tedbir nafakasının kararı bile bazen uzun sürebiliyor. Bu süreçte de Nimet daha da yoksullaşacak. Mal paylaşımı zaten boşanma davasının nasıl sonuçlanacağı belli olduktan sonra netleşiyor. Peki Nimet ne yapacak?

Şiddettin, tehditlerin ve can güvenliğinin olmadığının kanıtları ortada, boşanmak istediği erkek silahıyla tehdit ediyor Nimet’i. Ama boşanma davaları uzadıkça uzuyor. Bir de şimdi gelip mal paylaşımı, nafaka vs. için ayrı dava açın önerisi koyuluyor kadınların önüne. Zaten ekonomik haklarından sırf boşanma davaları hızlı bitsin diye feragat etmek zorunda kalan kadınlara ayrı dava, ayrı vekalet ücret, ayrı zorlu bir süreç gerektirecek bir duruma mahkûm etmeyi konuşuyorlar.

BUGÜN DE BOŞANMA AŞAMASINDA BİR KADIN KATLEDİLDİ!
Daha bugün Adana’da bir kadın, Şükriye Sevinç boşanma aşamasında olduğu Ömer Sevinç tarafından katledildi. Kadınlar, boşanmak istedikleri erkekler tarafından tehdide, şiddete maruz kalıyor, öldürülüyorlar. Ve bunları yaşarken bir yandan da nasıl geçinecekleri, hayatlarını yeniden nasıl kuracaklarına dair büyük kaygıları da sırtlarında taşıyorlar, her geçen gün yoksullaşıyorlar. Kadınların kendi ayakları üzerinde durabilecekleri mekanizmaların kurulması, güçlendirilmesi, kadınların boşanırken yeni bir hayat kurmalarının, çeşitli kaygılarla şiddete geri dönmek zorunda bırakılmayacakları önlemlerin alınması gerekiyor. Onun yerine kadınların boşanmayla doğan ve zaten tam yararlanamadıkları ekonomik haklarını iyice kullanılamaz hale getirmeye dönük öneriler yapılıyor. “Boşanmaları hızlandıracağız” demekle boşanmalar hızlanmıyor!

Fotoğraf: Ekmek ve Gül