Bakan Selçuk’a göre şiddet nötr enerji, nereye sarf edersek onun hayrına!
Kadına Karşı Şiddet Araştırma Komisyonunun altıncı toplantısı Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un katılımıyla gerçekleşti.

TBMM Kadına Karşı Şiddet Araştırma Komisyonunun altıncı toplantısı 2 Haziran Çarşamba günü Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un katılımıyla gerçekleşti. Ziya Selçuk’un sunumu, “eşitlik” kavramına yer vermemesi ve pandemide eğitime erişemeyen çocuklarının akıbetinin değil, Türkiye’nin EBA başarısına dikkat çekmesi ile öne çıktı. Selçuk, “adalet” kavramının “eşitlik” kavramından daha kapsayıcı olduğunu düşündüğünü belirtti ve “cinsiyet eşitliği” kavramı yerine “cinsiyet adaleti” yaklaşımını benimsediklerini ifade etti.

On adet kök değer olduğundan bahseden Bakan Selçuk, “Bu kök değerlerin hepsi, sevgi saygı esası üzerinden öz denetim… Kök değerler konusunda, sosyal bilgiler dersinde etkin vatandaşlık ünitesinde güzel öneriler ya da pozitif ayrımcılık, ekonomik, siyasal, toplumsal temsil gibi olumlu birtakım ögeler de var. Kadına şiddet gibi olumsuz konular üzerinde duyarlılık kazanılması için birtakım girişimler var. Bütün bu derslerde kadına yönelik tutumlarımızın, davranışlarımızın, insana yönelik yaklaşımlarımızın ne olması gerektiği, doğaya yönelik yaklaşımlarımızın ne olması gerektiği tekraren ele alınıyor” diyerek kök değerlerin eğitim müfredatı içinde nasıl işlendiğini örneklendirdi.

'CİNSİYET EŞİTLİĞİ DEĞİL CİNSİYET ADALETİ'

HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Selçuk’un sunumunde “eşitlik” kavramının olmadığını söyledi ve ekledi: “Eşitlik kültürü eğer geliştirilmezse sadece saygıyla, sevgiyle, merhametle acaba sağlanabilecek bir şey mi bu eğitimde kadına yönelik şiddetin engellenmesi? Gerçekten o eşitlik anlayışıyla bir eğitim verilmeden, oradan başlamadan bu işler de düzelmeyeceğini düşünüyoruz.” Bakan Ziya Selçuk ise, adalet kelimesinin “kök değer” olduğunda daha kapsayıcı olduğunu düşündüğünü ifade etti. Bakan Ziya Selçuk “cinsiyet eşitliği” kavramını “cinsiyet adaleti” olarak değiştirdi: “Biz buna Bakanlık olarak, kurumsal olarak bakıyoruz ve cinsiyet eşitliği meselesi belki cinsiyet adaleti diyerek mesela Millî Eğitimde de fırsat eşitliği değil de fırsat adaleti ibaresini kullanıyoruz.”

DERS MATERYALLERİNİN İNCELENMESİ NASIL GERÇEKLEŞİYOR?

CHP’li ve HDP’li komisyon üyesi Milletvekilleri tarafından, cinsiyet eşitsizliğini öğreten ders materyallerinin, okul kitaplarında geçen “Erkekler güç ve kuvvet yönünden daha ileri olduğundan ailenin sorumluluğu birinci derecede onlara yüklenmiştir” ifadelerinin, kadını toplumsal cinsiyet rollerine sıkıştıran rollerin yeniden üretilmesinin hatırlatılması ve bu materyallerin nasıl bir incelemeden geçtiğini sormaları üzerine Ziya Selçuk sahadaki personelin dikkatini çeken sorunlar üzerine müdahale edildiğini söyledi: “Şu anda da bununla ilgili zaman zaman çalışan özel bir komisyon var. Bununla ilgili bize sahadan geri bildirim geliyor yani okullar, öğretmenler, okul yöneticileri, akademisyenler bize diyorlar ki: ‘Ya, hayat bilgisi kitabının şu sayfasındaki şu fotoğrafta bir sıkıntı var’ Biz bunu hemen ilgili komisyona da iletiyoruz ve bunlar, öğretim yılı başlamadan önce, ilgili kitabı hangi yayınevi basmışsa onlara bildirilip değiştiriliyor, paylaşılıyor.”

PANDEMİDE EĞİTİMDE BÜYÜK BAŞARI MI?

HDP’li komisyon üyeleri pandemi döneminde birçok çocuğun eğitime ulaşamadığını ve kız çocuklarının da pandemi süresince ev işlerini, kardeş bakımını üstlenmek durumunda kaldığını ifade ettiler. Bakan Ziya Selçuk EBA’ya erişimde “Kızlar ya da erkekler olarak diye bir anlamlı derecede manidar bir farklılık yok” dedi. Pandemide eğitime erişim soruları üzerine, Bakan Selçuk, diğer ülkelerin eğitim politikalarını yakından izlediğini, televizyonlarda eğitim televizyonu olarak ilkokul, ortaokul, lise için ayrı kanal kurabilen 3 ülke olduğundan, birinin de Türkiye olduğundan bahsetti. Kaç çocuğun canlı derse girip girmediğini bildiklerini, eksiklerinin farkında olduğunu ifade etti.  Selçuk, “Erişemediğimiz çocuklarla ilgili tek tek bilgimiz, bulgumuz var ve bunların yaklaşık 750 binine 750 binden fazla tableti verdik, vermeye devam ediyoruz, farklı kuruluşların da verdiğini biliyorum. Ama bunun ötesinde de 15 bin 300 EBA Destek Merkezi açtık, EBA Destek Merkezinde ortalama 10 bilgisayar var ve oradan ücretsiz olarak çocuk yararlanabilir, orayı kütüphane olarak kullanabilir, evi kalabalık olabilir…” diyerek çocukların derslere erişmesi için imkanlarından bahsetti.

BİLGİSAYARA ERİŞİMDE 77 ÜLKEDE 64’ÜNCÜYÜZ
OECD verilerine göre, Türkiye, "sessiz çalışma yeri olan öğrenciler" listesinde 77, OECD ülkesi arasında 49’uncu sırada. Bilgisayar sahipliği oranının yüzde 44,1 olduğu, “Okul Çalışmaları İçin Bilgisayara Erişim”i listesinde 77 ülke arasından 64’üncü.
‘ŞİDDETİN ÖNLENMESİ DEĞİL EĞİTİLMESİ’

AKP Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir, şiddetten yalıtılmış bir dünya olamayacağını, şiddetin önlenmesinden ziyade eğitilmesi gerektiğini düşündüğünü şu sözlerle ifade etti: “Şiddet Allah'ın insana verdiği bir duygu, özellik, düşünce vesaire. Şiddetten yalıtılmış bir dünya düşünsek de uygulayamayız. En şiddetten yalıtılmış din bugün Hollywood yıldızlarının güruh güruh gittikleri Budizm, biz de onların Myanmar'da Müslümanlara ne yaptıklarını ve nasıl şiddet uyguladıklarını görüyoruz. Dolayısıyla şiddetin önlenmesinden ziyade ben bir makas değişikliği yapmak niyetindeyim. Şiddetin eğitilmesini belki konuşmak lazım yani kocasının karısına uyguladığı şiddet evet, eğitilmesi gereken bir şiddettir, önlenmesi gereken bir şiddettir ama ülkenize saldırıldığında sizin savunma amacıyla kullanacağınız şiddet gerekli bir şiddettir. Burada bunun eğitilmesi lazım, öbür tarafta onun eğitilmesi lazım.”

Bakan Ziya Selçuk şiddetin nötr bir enerji olduğunu ve doğru yönlendirilmesi gerektiğini “Şiddet nötr bir enerjidir, yani benim kanaatimce. Siz o enerjiyi nereye sevk ederseniz onun hayrına çalışır. Yani biz bunu atölyede yönlendirirsek, sevk edersek o enerjiyi o, dışarıya bir saldırganlık olarak gitmez, o, bir spor olarak gider, o, başka bir sanatsal eylem olarak hayata geçer; dolayısıyla oradaki enerji nötr. Yani nereye sevk ettiğimize bağlı bu da eğitimle çok alakalı” diyerek ifade etti.

Selçuk’un sunumundan diğer öne çıkanlar şöyle:
-“Okullardaki yöneticiler konusunda… Şu anda yüzde 18 civarında kadın yöneticimiz var okullarda ama öğretmenlerimizin yüzde 60,8’i kadın. Bunun yöneticiliğe doğru da gitmesi lazım. Elbette toplumsal olarak, yaşam biçimi olarak, kültür olarak talep meselesi de çok önemli. Örneğin, belli bir konuda bir pozisyon söz konusu olduğunda talepler daha çok erkek meslektaşlarımızdan mı kadın meslektaşlarımızdan mı geliyor diye baktığımızda bunun arkasında yatan tabii, başka nedensellikler de var. Erkeklerin yönetim görevlerinde olma talepleri, arzuları nispi olarak daha yüksek.”
-“6284 sayılı Kanun kapsamında, ikameti geçici olarak değiştirilmek zorunda kalınan ve nakil yapılan öğrencilerimiz var. 2019- 2020’de 10 bin 649, 2020-2021’de 11 bin 118 öğrencimizin nakli yapıldı.”
-Tacizci öğretmenlerin okullarının değiştirildiği vakaları hatırlatan CHP Milletvekili Aysu Bankoğlu, “Okuldan uzaklaştırıp başka yere gönderiliyorlar. Âdeta bir genelgeyle ‘Taciz ettin, git oradan başka yere geç mi?’ demek istiyorsunuz? Yani, anında görevden alınması gereken bu tacizci öğretmenlerle ilgili Bakanlık ne yapıyor?” sorusunu sordu.  Bakan Ziya Selçuk, bu konuya dair her ay toplanan bir disiplin kurulları olduğunu söyledi ve ekledi: “Biz hukuka uygun davranmak durumundayız. Yani hukuk bazen bize şunu emredici davranıyor, diyor ki: ‘Bu fiili işleyen kişinin görevden ihraç edilmesi lazım.’ Kesinlikle ihraç ediliyor ve hiçbir zaman kaybı olmaksızın hemen yapılıyor bu. Bazen hukuk bize diyor ki: ‘Burada eylemin niteliğine göre şu şekilde bir cezanın verilmesi gerekir.’ Biz onu yapıyoruz. Yani Millî Eğitim Bakanlığı olarak eğitim kurumlarında, eğitim gibi ulvi bir konuda, bir okul ortamında, çocukların olduğu bir ortamda böyle bir şeyi mazur görmemiz ya da ‘acaba, ama, fakat’ gibi birtakım kelimelerle birtakım zorlamalara girmemiz asla söz konusu olamaz” dedi.
-Bakan Selçuk, sunumunda rehber öğretmenlere, personele verilen eğitimlerden, kurum içi yapılan etkinlik ve atölyelerden, rehber öğretmenlerin öğrencileri izlemesindeki öneminden, halk eğitim merkezlerinde verdikleri eğitimlerden de bahsetti.

Fotoğraf: TBMM

İlgili haberler
Kadına şiddeti önleme mi, aileye kadını mahkûm etm...

Şiddet Araştırma Komisyonunda neler konuşuldu, neler tartışıldı? Diyanet İşleri Bakanlığından Aile B...

Siyasetteki cinsiyetçi dilin özünde ne var? Kadına...

AKP grup toplantısında konuşan Erdoğan'ın Akşener'e söylemleri üzerinden kullanılan cinsiyetçi dilin...

Şiddeti araştırma komisyonunda ölen kadınların ism...

Araştırma komisyonunda şiddet nedeniyle ölen kadınların isimlerinin yazdığı dövizi büyük bir öfkeyle...