Antepli Ekmek ve Gül okurları: Çözüm birlikte mücadele!
Antep’te bir araya gelen Ekmek ve Gül okuru kadınlar savaşı, OHAL’i ve kadınların birçok sorununu konuşarak mücadeleye dikkat çekti.

Antep’te Ekmek ve Gül okurlarının buluştuğu 8 Mart etkinliğinde kadınlar, savaş ve OHAL koşullarında yaşadıkları sorunları ve birlikte neler yapabileceklerini konuştular. Tüm sorunlar karşısında ise kadınların bulduğu tek çıkar yol: Dayanışma ve birlikte mücadele!

Düztepe Çepnililer Derneği’nde düzenlenen etkinlikte ilk olarak 8 Mart ve kadın mücadelesine dair bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Üniversiteli genç kadınların 8 Mart’ın tarihçesine dair yaptıkları sunumun ardından Ekmek ve Gül Dergisi’nin ‘Kadınların kendi mücadelelerinden öğrenmeleri’ açısından önemine değinildi.

Savaş ve OHAL koşullarında kadınların sesinin tamamen duyulmaz olduğunu belirten katılımcılar, “Hem seslerimizi birbirimize duyurmamızı sağlayan bu yayınlara hem de birlikteliğimizi sağlayan bu etkinliklere daha çok ihtiyacımız var” dediler. Küçük bir forum niteliğinde süren sohbette kadınlar kendi hayatlarından örnekler vererek sorunların çözümlerini tartıştılar.

‘SAVAŞTA BUGÜN BAŞKASININ YARIN BENİM ÇOCUKLARIM ÖLÜR’
Özellikle daha çok konuşmaya, daha çok yan yana gelmeye ihtiyaç olduğunu vurgulayan kadınlar “Sorunlarımızın farkındayız ama bir başımıza ne yapacağımızı bilmiyoruz” dediler. “Aslında biz kadınlar her şeyi konuşuyoruz ama buralara gelerek değil” diye söze başlayan Cennet, mahallesindeki kapı önü sohbetlerini örnek gösterdi: “Mahallede kapı önlerinde otururken herkes anlatır derdini. Mesela biz komşularımla birlikte fıstık kırıyoruz. İş yaparken de bir sürü şey konuşuyoruz. Kimse memnun değil yaşadıklarından ama ne yapacağımızı da bilmiyoruz.”
Konu savaşa geldi ve yine Cennet dile getirdi tepkisini, “Savaşı desteklemek olur mu hiç? Tabi ki karşıyız. Savaş ölüm demek, bugün başkalarının, yarın benim çocuklarım…” Etrafındaki kadınların da böyle düşünüp düşünmediğini sorduk, “Herkes başına bir şeyler gelince anlıyor” diye yanıtladı Cennet ve yine kendi deneyimini aktardı; “Örneğin ben devleti, iş kazası geçiren ve çalışamayan kocamın emekli olmasına türlü engeller çıkardığında tanıdım.”

Cennetin ardından söz alan diğer kadınlar da savaşa ayrılan bütçelere dikkat çekti ve ekonomik olarak zaten zorlaşan hayatlarının önümüzdeki dönem daha da zorlaşacağına dair endişelerini dile getirdi.

‘SOKAĞA ÇIKMAK MORAL VERİYOR’
Savaş ve OHAL koşulları konuşulurken dikkat çekilen diğer bir konu da zaten yan yana gelmekte zorlanan kadınların örgütlenmesi önünde daha da çok engel konulmuş olması. İki yıldır Antep’te 8 Mart ya da 25 Kasım’larda dahi sokağa çıkılamadığını belirten kadınlar, bu yıl sadece basın açıklaması bile olsa sokakta yapılan eylemin moral verici olduğunu söylediler. Birlikte mücadele için ise mahallelerde böyle toplantıları çoğaltmak gerektiğini ifade eden kadınlar, “Daha çok kadına derdimizin ortak olduğunu, çözümü de birlikte bulabileceğimizi anlatmalıyız” diye konuştular.


‘AKP’Lİ DEĞİLSEN HER ŞEY YASAK’
Konuşmalara üniversite ve yurtlardaki durumu anlatarak katılan genç kadınlar da en çok örgütsüzlüklerinden şikâyetçi. Özellikle son iki yıldır örgütlenme önündeki engellerin arttığına dikkat çeken gençler, “Bizim üniversitede ve yurtlarımızda AKP’li değilsen yan yana gelmek bile suç gibi gösteriliyor. En basit sorunlarımızı bile konuşmak için üç kişi yan yana gelse ve şikâyetçi olsa ya soruşturma açılır korkusu yayılıyor ya da bir idareciden uyarı alıyorlar” dedi. Bir genç kadın da şöyle devam etti, “Örneğin biz kendi etkinliklerimize çağrı bile yapamazken, okulda bir sürü grup karanfillerle 8 Mart kutladı. Sorunun asıl kaynağı olanlar, 8 Mart’ta karanfil dağıtınca her şey bitti sanıyorlar.”

Kadınların sorunları birkaç saate konuşularak bitmeyecek kadar çok. Yoksulluk, taciz, tecavüz, çocuk yaşta evlilik gibi daha birçok konunun konuşulduğu etkinlik, evlerden getirilen pasta börek ikramlarıyla sürdü. Keman dinletisinin ardından da erbane eşliğinde halaylar çekilip şarkılar söyledi...

İlgili haberler
Savaşa, sömürüye, şiddete karşı YAŞASIN 8 MART!

8 Mart içi boş laflarla ‘vitrin’ yapılacak bir ‘Kadınlar Günü’ değildir. 8 Mart hem evde hem işyerin...

Birlik ve dayanışma için 8 Mart’ta buluşalım

Birbirimize sadece dertlerimizi anlatmıyoruz, çözüm önerileri de sunuyoruz. Anlattıkça çoğalıyor, ço...

Bu 8 Mart, başka 8 Martlara benzemiyor

Bu 8 Mart başka... Emekçi Kadınlar Günü değil de “Emekçi Kadınların Fedakarlık Günü”ne dönüştürülmek...